Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma, fatura, ödeme makbuzu, bilirkişi raporları, toplanan delillere göre, davacının alacağının özel hukuktan kaynaklanan alacak olup, kamu alacağı olmadığı, dolayısıyla bu alacağa ilişkin faturanın ödemesinin gecikmesinde 6183 Sayılı Yasa’da belirtilen gecikme zammının uygulanamayacağı, ana para dışında işlemiş faiz talep edilebileceği, ancak bunun yanında ayrıca gecikme faizi istenemeyeceği, istenebilecek faizin ticari faiz olabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, asıl alacağa itiraz olmamakla birlikte işlemiş ve işleyecek faiz oranına itiraz edilmiş olmakla, asıl alacağa takip tarihinden 4489 Sayılı Yasa’nın 1/2 maddesindeki faiz oranı uygulanarak ve taleple bağlı kalınarak 320.68.-YTL. işlemiş faiz üzerinden takibin devamına, fazla taleplerin reddine, hükmolunan tutarın % 40’ı oranında 128.27....

    . - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine zamanaşımına uğrayan adi senetlerden dolayı ilamsız icra takibi yapıldığını, borcun tamamına ve faize itiraz edildiğini, İcra Hukuk Mahkemesinde görülen davada takibin devamına karar verilmiş olmasına rağmen faiz konusunda karar verilmediğini belirterek, icra dosyasındaki alacak hesabında faiz hesaplama şekli ve faiz oranlarının hatalı olması nedeniyle 50.000.-TL’den borçlu olmadığının tespitine, davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, haciz sırasında davacının borcun kabul ettiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacının menfi tespit talebinin kabulü ile icra dosyasındaki alacağın faiz uygulama şekli ve faiz oranlarının hatalı olması nedeniyle 50.000....

      Borçlu bu alacaklar için istenilen takip tarihine kadar işlemiş ve takipten sonra işleyecek faiz oranlarına itiraz etmiş, icra mahkemesince bilirkişiye inceleme yaptırılmış ilama uygun inceleme yapan bilirkişisi raporuna uyulmasına rağmen rapora ve ilama aykırı olarak hüküm kurulmuş, takipten sonra istenilen faize itiraz yönünde ise olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. İcra mahkemesi kararını borçlu vekili temyiz etmiştir....

        Yine takip sonrası dönem için uygulanması istenen faiz türüne ilişkin itiraz hususunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu durumda Mahkemece yukarıda açıklanan usul ve yasaya uygun olarak hazırlanan bilirkişi raporu içeriğine uygun olarak faizin fazla istenen 5.218,28 TL'lik kısmının iptaline karar verilmesi gerekirken bu miktar kadar faiz talep edilebileceği yönünde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, takip sonrası uygulanması istenen faiz türüne itiraz hususunda da olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de isabetsizdir. SONUÇ: Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

          Davalı/alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece şikayetin kısmen kabulüne karar verildiğini, yabancı para alacağı için faiz yönünden karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduklarını, faiz taleplerinin genel kredi sözleşmesine ve kredi faiz genelgesi doğrultusunda olduğunu, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını, genel kredi sözleşmesinin temerrüt faizini düzenleyen ilgili maddesine göre; temerrüt faizinin bankaca belirlenmiş en yüksek faiz oranının %50 fazlası olarak belirlendiğini, dava konusu borcun yabancı para kredisinden kaynaklandığını, müvekkili bankanın ilgili tarihteki faiz genelgesinde YP cinsinden kredilerde uygulanan en yüksek faiz oranının %14 olduğunu, sözleşme uyarınca en yüksek faiz oranının %50 fazlası alınarak %21'lik faiz oranına ulaşıldığını, faizin ticari işlerdeki faiz oranına ilişkin TTK'nın 8., 9., ve 3095 sayılı Yasanın 1. ve 2. maddelerine uygun olduğunu, belirterek kararın faiz oranı yönünden kaldırılmasını talep etmiştir....

          Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz” hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz....

          Borçlu tarafından asıl alacağa da itiraz edilmediğinden, alacaklı vekili tarafından icra takibinde işleyecek yasal faiz ile icra vekalet ücreti ve icra masrafı talep etmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; HMK.'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsuz haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, işlemiş faiz ve faiz oranı ile birlikte, takipten sonra işleyecek faiz oranına itiraz ettiği, mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre takipte işlemiş faiz talebinde bir fazlalık bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği halde, takip tarihinden sonra uygulanan faiz oranına yönelik itiraz hakkında olumlu yada olumsuz herhangi bir karar verilmediği anlaşılmaktadır....

            Bilirkişi raporunda ihtar tarihinden takip tarihine kadar olan kısım için %28 (akdi) faiz oranına göre hesaplama yapılmış ise de borçlu, ihtarnamedeki kesinleşen borç miktarına, takip tarihine kadar işletilen faiz miktarına ve faiz oranına itiraz edebilir. Kredi asıl borçlusunun kendisine noter aracılığı ile gönderilen hesap özetine 8 gün içinde itiraz etmemesi halinde ihtarda belirtilen miktar kesinleşir ve bu durumda itiraz nedenlerinin İİK.'nun 149/a ve 33.maddelerinde öngörülen koşullara göre kanıtlanması zorunlu hale gelir. Buna göre hesap kat ihtarının tebliği ve ihtaratta verilen sürenin bitimden itibaren hesap kat ihtarı dikkate alınarak temerrüt faizinin uygulanması gerekirken, akdi faizin uygulanmasının hatalı olduğu değerlendirilmiş ve bu yöndeki davalı tarafın istinaf talepleri yerinde görülmüştür....

            itiraz nedeniyle borçluların % 20 tazminat ile mahkumiyetlerine karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu