Ayrıca, Bilirkişi kurulu ,apostil şerhi alınan iflas kayıt tablosunun HMK nın 224.maddesi uyarınca resmi belge sayılacağını ,iflas kaydı yapılan alacağın haksız fiilden kaynaklanan alacak bulunduğu ,... nin 197/5 maddesi uyarınca 30 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı,zararın ne zaman doğduğu belirlenemediğinden iflas masasına kaydın kabul edildiği tarihin faiz başlangıcına esas alınması gerektiğini ,davalının sorumluluğunun akit dışı sorumluluk olup haksız fiil hükümlerine tabi olduğunu ,haksız fiil nedeniyle doğan alacaklara %4 oranda faiz işletilebileceği yolunda kanaat bildirilmiştir....
Haksız fiilden(iş kazalarından) kaynaklanan maddi tazminat davalarında hüküm altına alınması gereken alacak ise her zaman için “yapılacak yargılama sonucunda mahkeme tarafından belirlenebilecek” bir miktardır. Bu nedenle bu tür davalarda alacağın likid ve muayyen olduğundan bahsetmek imkanı bulunmamaktadır. Somut olayda, davalılar aleyhine başlatılan icra takibine konu alacağın(faiz alacağı) temelini oluşturan borç ilişkisinin haksız fiile(iş kazasına) dayandığı ve takip tarihi itibariyle bu temel borç ilişkisinin yargısal olarak kesinleşmediği açıktır. Hal böyle olunca davacının ilamsız icra takibine konu ettiği alacağın likid olduğundan giderek de icra inkar tazminatı koşulunun varlığından söz etme imkanı bulunmamaktadır. O halde davalılar vekilinin bu hususları içeren temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı H.M.K.'...
Davacı, davalının haksız eylemi nedeniyle malul kalacak şekilde yaralandığını belirterek iş göremezlik zararı ve manevi tazminat taleplerinde bulunmuş, aktüerya bilirkişisinin sunduğu raporun ardından, sürekli iş göremezlik zararını ıslah ederek artırılan bölüme haksız fiil tarihinden itibaren faiz yürütülmesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; maddi tazminat talebinin kabulüne, ıslah ile artırılan bölüme ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Davanın dayanağı olan eylem haksız fiil niteliğinde olduğundan, olay tarihinden itibaren faiz talep edilebilir. Mahkemece, taleple bağlılık ilkesi gereği ıslah ile artırılan bölüme de olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekirken, ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın HUMK’nun 438....
kaynaklanan alacaklar nedeniyle faiz istenebilmesi için borçlunun temerrüde düşürülmesi ya da borcun kesin vadeye bağlı olması zorunludur....
Öte yandan; faiz alacağı asıl alacak ödenmedikçe her gün işleyen, yürüyen ve zaman geçtikçe doğan bir alacak olmakla dava açıldığı tarihten geriye doğru hesap edilebilecek zamanaşımı süresi içinde istenebilir. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 131.maddesi gereğince asıl alacak zamanaşımına uğradığında faiz ve diğer ek haklar da zamanaşımına uğrar. Diğer bir deyişle faiz alacağı asıl alacağın tabi olduğu zamanaşımına tabidir. Borçlar Kanunu'nun 133/2. maddesi gereğince alacaklının dava açmasıyla zamanaşımı kesilir. Ancak zamanaşımının kesilmesi sadece dava konusu alacak için söz konudur. Faiz alacağının ayrı bir dava konusu olmasını engelleyen bir yasa hükmü olmadığı gibi faiz isteği, asıl alacağın bir bölümü olmadığından ayrı bir alacak niteliğinde olup esas alacak tahsil edilmedikçe ayrı bir davayla istenebilir. Yine asıl alacağın ödenmesi için açılan davada faize ilişkin hakkın saklı tutulmaması, daha sonra faiz için ayrı bir dava açılmasına engel değildir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2021/620 Esas KARAR NO : 2022/100 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) DAVA TARİHİ : 26/10/2021 KARAR TARİHİ : 08/02/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; taraflar arasında imzalanan " Yurt İçi ve Yurt Dışı Seyahat Hizmetlerinin Temini" sözleşmesinin davalı tarafından davacının sözleşmeye aykırı davrandığı iddia edilerek .... yevmiye nolu ihtarnamesi ile fes edildiğini, davacı tarafından Ankara ...Asliye Ticaret Mahkemesine müvekkili şirketin sözleşmeye aykırı davranması nedeni ile uğramış olduğu zararın tazmini için açılan davanın mahkemece red edildiğini ve istinaf talebinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23....
Esas sayılı takip dosyasında, 27/07/2019 tarihinde meydana geldiği belirtilen haksız fiilden kaynaklanan 7.319,96-TL hasar bedeli ve 200,35-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.520,31-TL alacak talebi sonrasında, takip ile dava tarihi arasında asıl alacak tutarı olan 7.319,96-TL'nin davalı ... tarafından ödenmiş olması nedeniyle, davacının dava tarihi itibarıyla talep edilebilir bakiye alacak miktarı olup olmadığı, olması halinde ve bu kapsamda itirazın iptali gerekip gerekmediği ve icra inkar tazminatı gerekip gerekmediği hususunda takip tarihi ile dava tarihi arasında 21.11.2019 tarihinde 7.319,96-TL asıl alacak bedeli kadar davalı takip borçlusu ... tarafından ödenmiş olması .... 23. İcra Dairesi'nin......
SAVUNMA Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkil şirkete yapılan araç hasarı tazminatı ve değer kaybı tazminatı başvuruları sonrası sigorta tahkim komisyonu ----- sayılı dosyasında müvekkil şirket aleyhine değer kaybı tazminatı talebi ile dava açıldığını, işbu tahkim yargılamasının kesin karar sonucunda müvekkil şirkete sigortalı aracın mezkur kazada kusursuz olması sebebiyle davanın esastan reddine karar verildiğini, araç mahrumiyet zararının dolaylı zarar niteliğinde kabul edildiğinden poliçe teminatı dışında kaldığını, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla faiz başlangıcı ancak dava tarihi olarak kabul edilebilir ve uygulanması gereken faiz türünün yasal faiz olduğunu, davaya konu alacak haksız fiilden kaynaklandığından ve haksız fillerden doğan alacaklara yasal faiz işletildiğinden, davacı ile müvekkil sigorta şirketi arasında herhangi bir ticari iş ilişkisi de bulunmadığından, sigorta poliçesinden kaynaklanan uyuşmazlığa...
fiil olarak nitelendirildiğini, haksız fiilden kaynaklanan davalarda ise ancak yasal faiz istenebileceğini, davacı tarafın her ne kadar icra inkâr tazminatı talebinde bulunmuş ise de bu talebinin kabul edilmemesi gerektiğini, davanın dayanağı haksız eylem olup Haksız eylemlerde ise alacak likit olmadIğını, likit olmayan haksız eyleme dayalı alacağı için icra inkâr tazminatı isteyen alacaklının bu talebinin reddedilmesine karar verilmesini belirtmiştir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat alacağı isteğine ilişkin bulunduğuna, davada zilyetliğe dayanılmadığına ve Mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (4.) Hukuk Dairesi'ne ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 12.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ..........