Eşya davası bu anlamda bir istihkak davası olmakla istem dava konusu eşyaların; aynen iadesi, olmadığı takdirde dava tarihindeki bedelinin verilmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Dava konusu eşyaların mevcut olduğu tespit edilmiş ise uyuşmazlık mülkiyet hakkına dayandığından olayda zamanaşımı söz konusu olmaz. Dava konusu eşyaların var olduğu tespit edilemez ise, istem tazminata ilişkin olduğundan Türk Borçlar Kanununun 146. maddesinde belirlenen on yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Davacı dava dilekçesinde, düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesini olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep etmiştir....
Mahkemece; aksi ispatlanmayan tanık beyanlarına göre dava konusu eşyaların her iki tarafın ailesi tarafından alındığı, davacı tarafın ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ispat edemediği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, Köşe takımı, yemek masası, Tv ünitesi, oturma odası takımı, çamaşır makinası, buzdolabı, ocaklı fırın, 2 adet salon halısı, 1 adet oturma odası halısı, 2 adet koridor halısı, 1 adet yatak odası halısı, perde, tül, güneşlik, yatak odası takımı, Samsung marka LCD televizyonun tarafların ortak mülkiyetinde olduğunun tespitine ve ziynet eşyalarına ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, davacı tarafından, ziynet eşyalarının aynen iadesi veya bedelinin ödenmesi talebinin dışında evlilik birliği içerisinde alınan eşyaların bedelinin paylaştırılarak davacıya ait kısmının davalıdan tahsili talep edilmiştir....
Mahkemece; davacı tarafın ziynet eşyalarının davalı uhdesinde kaldığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacının çeyiz eşyaları talebinin ise tefrik edilmediği, boşanma davasında böyle bir talep olmadığı, huzurdaki davanın ziynet eşyalarına ilişkin olduğu, ayrıca davacının bunlara rağmen istemiş olduğu çeyiz eşyalarının davalı tarafından rızaen davacıya iade edilmiş olduğu anlaşılmış olması karşısında davacının çeyiz eşyaları talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; boşanma dosyasından tefrik edilen ziynet eşyalarının bedellerinin davalı kocadan tahsili istemine ilişkindir....
D)İSTİNAF NEDENLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın bağıştan rücu nedenine dayalı olarak açıklandığını, 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olduğunu, bağıştan dönme koşullarının oluşmadığını, davaya konu zilyet eşyalarının müvekkiline teslim edilmediğini, zilyet eşyalarının müvekkilde kaldığı kabul edilse bile iadesi gerekmediğini, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığında bedelinin tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının müvekkili tarafından evdeki sandıktan saklandığını, ancak bir süre sonra ziynet eşyalarının yerinde olmadığını fark edip, davalıya sorduğunda, davalının bu altınları sattığını belirterek iade etmediğinden bahisle ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde 60.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya düğünde 5 adet 28'er gram üçlü burma bilezik değil 4 adet 17 gram bilezik takıldığını, davacının ziynet eşyalarının alınmadığını, davacının 2014 yılında ziynet eşyalarıyla beraber evi terk ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde, koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davada, davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu ziynet eşyalarının bir kısmının evliliğin devamı sırasında bozdurularak ortak ihtiyaçlar için harcandığı davalı tarafından ileri sürülmüştür. Davalı koca, davalı kadının iade edilmemek üzere kendi rızası ile ziynet eşyalarını verdiğini kanıtlayamadığından, dava konusu ziynet eşyalarının davacıya iadesi gerekir. Mahkemenin buna ilişkin kabulünde yasaya aykırı bir yön yoktur. Ancak bilirkişi raporunda davacıya nişanda da 4 adet 22 ayar, 35er gramlık 3603,60 TL değerinde burma bilezik ile toplam değeri 1981,98 TL olan iki adet tüm Cumhuriyet Altını, üç adet 22 ayar yarım Cumhuriyet Altını ve 30 adet 22 ayar çeyrek Cumhuriyet Altını takıldığı tespit edilmiştir. Davacı tanıklarından C… ….....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde 10 adet 22 ayar her biri 20'şer gram Adana burmasının mehir olarak takıldığını, ayrıca 4 adet yarım ve 2 adet tam altın takıldığını, yine müvekkilinin babasının, müvekkiline 2 adet 22 ayar 20'şer gram bilezik taktığını, davalının bu ziynet eşyalarını araba alırken müvekkilinden istediğini, altınlar ile araba alındığını, daha sonra bu arabanın satılarak parasının ev alınırken kullanıldığını, ziynet eşyalarının müvekkiline iade edilmediğini belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde teslim tarihindeki bedellerinin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, dava değerini şimdilik 1.000,00 TL olarak göstermiş, ıslah dilekçesi ile de davasını 109.850,00 TL olarak ıslah etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı süresinde cevap dilekçesi vermemiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan 4 adet 22 ayar toplam 60 gram bilezik, madalyon kolye ve madalyon bilekliğin davalı tarafça arkadaşına borç vereceğini söyleyerek müvekkilinden zorla alınıp, iade edilmediğinden bahisle ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 20.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 38.565,00 TL olarak ıslah etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının davacıdan alındığı iddiasının doğru olmadığını, altınları beraberinde götürdüğünü belirterek davanın reddini talep etmiştir....
in müvekkilini darp ettiğini, davacının evden ayrılmak zorunda bırakıldığını, müvekkilinin evden ayrılırken ziynet eşyalarını almasının mümkün olmadığını, bu nedenlerle müvekkiline ait olan ziynet eşyalarının aynen iadesine bu mümkün olmadığı takdirde toplam bedelinin müvekkiline ödenmesini, ayrıca müvekkiline ait olan çeyiz eşyalarının da aynen iadesini talep ve dava etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, ziynet eşyalarının (nişanda, kınada ve düğünde takılan) aynen iadesi, olmadığı takdirde 5.000 TL (ıslah ile 23.374,75 TL) faiziyle birlikte tahsili, ayrıca evlilik birliği esnasında edinilen aracın da 2.000 TL’sinin iadesi ile evlilik birliği esnasında edinilen taşınmazların 1.000 TL’sinin tahsili talep edilmiştir. (Yargılama esnasında ziynetler dışındaki taleplerden vazgeçilmiştir.) Davalı vekili cevabında; takıların tamamının davacıda olduğunu, sadece 500 TL’lik kısmının düğün salonu borcu için verildiğini belirterek, davanın reddini dilemiştir....