Davalının bu savunmasından ziynet eşyalarının davacı tarafından götürülmediği anlaşılmaktadır. Davacı ile birlikte oturan davalılar bu ziynet eşyalarının bedellerini davacıya iade ile yükümlüdürler. Mahkemece gerekçesinde de kabul edildiği üzere davalı ...’ın davacıya ait ziynet eşyalarını birlikte yaşadıkları süre zarfında harcadıkların beyan etmesi karşısında davacının ziynet eşyalarının davalılarda kaldığı kanaati oluştuğu belirtildiği halde bir kısım ziynet eşyalarının bedellerinin davacıya iadesine karar verilirken bazı ziynet eşyaları hakkında davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Davacı, çeyiz senedinde yazılı eşyalarının aynen iadesi veya bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ederek eldeki davayı açmıştır....
Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince "...mahkememizce dinlenen tanık beyanlarına göre tanıkların tamamının davacının düğünde takılan ziynet eşyalarının kullanmadığını beyan etmesi ve ziynet eşyası olan bir kadının hayatın olağan akışına göre en azından özel günlerde sahip olduğunu ziynet eşyasını kullanmamasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı düşünülerek tutarlı olan bu tanık beyanlarına göre ziynet eşyalarının davacı yanda olamdığı kanaati mahkememizde oluşmuştur. Uyuşmazlık konusu diğere bir husus da ziynet eşyalarının bozdurulup ne için harcandığıdır. Zira ziynet eşyalarının bozdurulup müşterek ihtiyaçların karşılandığı hususu davalı tarafından ispat edilmesi durumunda davalı ziynet eşyalarını iade yükümlülüğünden kurtulacaktır....
(Ortalama 15. gram.)16x15 = 240 gr.x 101,00.TL = 24.240,00.TL, 10 Adet 1 / 2 yarım altın x 340,00.TL = 3.400,00.TL, 1 Adet 2 1 / 2 Ziynet altın x 1.700,00.TL = 1.700,00.TL, 1 Adet altın Set ( ortalama 25 gram ) 25 gr. x 82,00TL = 2.050,00.TL,toplam 56.890,00 TL, yukarıda yazılı ziynet eşyalarının davalı tarafından davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde, dava tarihindeki bedelleri toplamı olan 56.890.Tl.den davacının tefrik dilekçesinde talep ettiği miktara göre 50.000.Tl. ziynet eşyası alacağının (taleple bağlı kalınarak) tefrik tarihi olan 11/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.Dairemizin yerleşik uygulamasına göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına...
olduğu anlaşılmakla davacının istinafının kısmen kabulü ile dava konusu eşyaların bedeli olan 14.860,00 TL'nin 500,00 TL'sine dava tarihi, kalanına ıslah tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 80 gram 22 ayar altının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde 29.200,00 TL'nin 500,00 TL'sine dava tarihi, kalanına ıslah tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, her ne kadar davacı ziynet eşyalarının fiili ödeme tarihindeki bedelini talep etmiş ise de, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2018/4957 Esas 2018/12086 Karar, 2018/7039 Esas 2018/12992 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere altınların fiili ödeme tarihindeki bedellerine hükmedilmesi mümkün olmadığı anlaşılmakla davacının bu yöndeki talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Hakan evlenirken düzenlenen mehir senedindeki altın bilezik ve set dışındaki diğer eşyaların hiçbir şekilde alınmadığını, ziynet eşyalarının ise davalı Mevlüt tarafından güvenlik gerekçesiyle sarrafa emanet verildiğini belirterek ziynetler ile eşyaların aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 20.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de, dava değerini 65.280,00 TL olarak ıslah etmiştir....
Mahkemece; kadın eşe ait ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığı sabit olmasına rağmen, bu ziynet eşyalarının kadın eşe teslim edildiğine dair hukuki kanaat getirici delil mevcut olmadığı, davacının kendi tanığı olan ve detaylı anlatıma sahip olan ve bizzat ziynet eşyalarının kuyumcuda tarttırılmasında hazır bulunan dedesinin beyanı asıl alınarak ziynet eşyalarının 449 gram olduğu gerekçesi ile, davanın kısmen kabulü ile, 4 adet bilezik, 1 çift burma bilezik, 48 adet çeyrek altın, 1 adet Cumhuriyet Altını olmak üzere toplam 449 gr altının aynen, mümkün olmaması halinde, dava tarihindeki değeri olan 34.797,00 TL ' nin davalıdan alınarak, davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun...
Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek, altın set, 3 adet 22 ayar altın bilezik, 1 adet 22 ayar fantezi model altın bilezik, 2 adet 22 ayar beşi bir yerde darphane altını,7 adet 50' lik darphane altını, 4 adet 25' lik darphane altını,1 adet 14 ayar altın bileziğin davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde, ziynet eşyalarının bedelleri toplamı olan (taleple bağlı kalmak kaydıyla) 1.000,00 TL'nin dava tarihi olan 24.09.2010 gününden itibaren uygulanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin talep hakkının saklı tutulmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyalarının iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir .... Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....
Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Kural olarak, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanılmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (ev veya araç alımı, evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Somut olayda, davacı taraf ziynet eşyalarının evlilik birliği içerisinde davalı tarafından bozdurularak harcandığını, davacıya tekrar iade edilmediğini iddia etmiş, davalı ise altınların hiçbir zaman davacıdan alınmadığını savunmuştur....
Davacı kadın, ziynet eşyalarını davalının bozdurup harcadığını beyan ederek ziynet eşyalarının aynen, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedellerinin iadesini talep etmiştir. Davalı erkek ise verdiği cevap dilekçesinde ziynet eşyalarının bir kısmı ortak çocukları Ayşe’nin doğumunda harcandığını, bir kısmının davacının tarım-bağkur primlerinin ödenmesinde harcandığını, kalan kısmının da davacı adına alınan üç adet 2/b vasfındaki taşınmazların alımında harcandığını beyan etmiştir. Ziynet eşyalarının bozdurulduğu konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Somut olayda ziynet eşyalarının kadının prim borcunun ödenmesi ve kadına ait taşınmazların satın alınması için bozdurulduğuna ve kadının rızası ile bozdurulmak ve tekrar iade edilmemek üzere ziynet eşyalarının erkeğe verildiğine dair herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bu durumda ziynetlere yönelik iade koşulları oluşmuştur....