Mangır aleyhine açılan çeyiz eşyasının iadesi davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir. Eldeki davada davacı kadın, çeyiz eşyalarının müşterek konutta bulunduğunu, aynı apartmanda kendisi ile davalı koca Ramazan'ın 4. katta, davalı kayınbaba ...’in ise 1. katta oturduğunu, evlenirken müşterek haneye götürdüğü eşyaların davalı kocanın yedinde olduğunu iddia etmiş, fakat çeyiz eşyalarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir....
Hükmün temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 29.03.2017 tarihli ilamıyla; "Davacı kadın dava dilekçesinde düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir [HMK m. 297-(2)]. Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26). Yasal gereklilik yukarıda belirtildiği şekilde iken, öncelikle mümkünse ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedele karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden ve karar yerinde tartışılmadan ziynet bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar verilmiştir."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya iadesi davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı ... vekili Av.... geldi. Davalı vekili gelmedi. Hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet, ev ve çeyiz eşyalarının bedelinin tahsiline ilişkindir....
Görüldüğü gibi o davada, davacı boşanma ile birlikte boşanmanın eki niteliğinde maddi ve manevi tazminat istemiş, ayrıca harcını vererek altın ve ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili için bir istekte bulunmamıştır. Eldeki ziynet ve çeyiz eşyalarının tazminine ilişkin bu dava boşanma davasının eki niteliğinde değildir. Bu nedenle davacının altın ve ziynet eşyaları üzerindeki hakkından vazgeçtiği kabul edilemez. Taraflar arasında görülerek kesinleşen boşanma kararı kesin hüküm teşkil etmediğinden, altın ve ziynet eşyalarının tazmini için dava açılmasına engel değildir. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgu karşısında davanın açılmasında bir usulsüzlük bulunmadığından işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Çeyiz ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından; dava dilekçesinde ev, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadelerinin mümkün olmaması halinde ise tüm bu eşyaların bedeli olarak 39.000 TL'nin davalıdan tahsili talep edilmiş, davacı 7.3.2013 tarihli dilekçesinde ise ziynet eşyalarının değerini 17.243,80 TL olarak bildirmiş, yargılama sırasında ev ve çeyiz eşyaları davacı kadına iade edilmiş, ziynet eşyaları yönünden ise yargılamaya devam edilerek ilk hükümde ziynet eşyalarına ilişkin davanın kısmen kabulüne, ziynet eşyalarının aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ise toplam 13.966,80 TL'nin davalı erkekten tahsiline karar verilmiştir....
Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün değilse bedelinin tahsiline ilişkindir. Mahkemece, ziynet eşyalarının aynen iadesine mümkün olmaması halinde bedeli 13.691.25 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı iddia ve savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkaran kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Davacı, dava konusu edilen ziynet eşyasının elinden alındığını ve davalının bunları bozdurup arabasını yenilediğini ileri sürmüş, davalı yan ise bu iddiayı kabul etmemiş ve davacıya istediği miktarda altın takılmadığını savunmuştur....
Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.Davacı kadın, dava konusu edilen ziynet eşyalarının kaynanası ve kayınbabası olan davalıların evindeki kasada bulunduğunu ileri sürmüş, davalılar ise ziynet eşyalarının davacı tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Somut olayda; dinlenilen davacı tanıkları, ziynet eşyalarından alyans, tektaş yüzük ve beştaş yüzüğün davacı ile davalı ...'nin ortak konutunda bulunduğunu beyan etmişlerdir. Buna göre, davacı, bu ziynet eşyalarının davalı ... tarafından alınarak kaynanası ve kayınbabası olan diğer davalıların evindeki kasada muhafaza edildiği yönündeki iddiasını ispat edememiştir....
Taraflar arasında görülen ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, eş ve kayınpedere karşı açılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde 14.324 TL bedelinin davalılardan tahsili istenilmiş, mahkemece ilk ilamda davanın reddine karar verilmiş, bu ilk ilamın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, hüküm Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 23.01.2012 günlü ve 2011/12153 E.-2012/511 K.sayılı ilamı ile "dava, eş ve kayınpedere karşı açılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde 14.324-TL bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde, ziynet eşyalarının bozdurulduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının evi planlı olarak terk ettiğini takıların davacıda olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı kadın evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunu, zorla elinden alındığını, daha önce de götürme fırsatı elde edemediğini dinlettiği tanıkların beyanı ile ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili isteminden ibarettir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının düğünden hemen sonra davalı tarafından alınarak iade edilmediğini, yine davacının çeyiz eşyalarının da davalıda kaldığını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 10.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 16/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile de dava değerini altınlar yönünden 238.624,00 TL olarak ıslah etmiş, eşyalar yönünden ise birleşen davayı açmak sureti ile 4.170,00 TL değerindeki çeyiz eşyasının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının davacı tarafından evden ayrılırken beraberinde götürüldüğünü, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....