"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ayrılık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın 8.5.2014 tarihli dilekçesi ve 13.11.2014 tarihli duruşmadaki imzalı beyanı ile boşanmak istemediğini ve üç yıllık süre ile ayrılığa karar verilmesini talep etmiştir. Kadın Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı olarak açtığı boşanma davasını, ıslah ederek ayrılık davasına dönüştürmüştür....
Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56. maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine yapılan 2009/86 Esas numaralı başvuru, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 56. maddesinin ikinci fıkrası, daha önceki sosyal güvenlik kanunlarında yer almayan, boşanılan eşle fiilen (eylemli olarak) birlikte yaşama olgusu, gelir/aylık kesme nedeni olarak düzenlendiği gibi, eylemli olarak birlikte yaşama, aynı zamanda gelir/aylık bağlama engeli olarak da benimsenmiştir. Burada, eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun/durumunun tanımlanması, hukuki sınır ve çerçevesinin çizilip ortaya konulması önem arz etmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davalı kadının temyizinin harcı kaydı bulunmadığından incelenmesine yer olmadığına, 2-Davacı kocanın temyiz incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * boşanma hükmünün (TMK. 166/4 md.) fiili ayrılık nedeni ile kurulduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen eylemli ayrılık nedenine dayalı boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, yasal şartlar oluştu ise kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Sayılı dosyası ile açmış olduğu davanın reddedilmiş olduğunu, aradan üç yıllık sürenin geçtiğini, bu nedenle boşanma koşullarının ortaya çıktığını beyan ederek boşanma talep etmiş, bununla birlikte davacı taraf nafaka ve tazminat talebinde bulunmuş, davalı taraf süresi içerisinde davaya cevap vermemiş, verdiği cevap ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Açılan davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası olduğu belirlenmiştir....
Ayrıca tüm tanık ve taraf beyanlarının anlatımı ile de sabit olduğu üzere ilk dava tarihinden bu yana fiili ayrılık devam etmiş ve ortak hayat tesis edilememiştir. Öte yandan davalı kadın lehine hükmolunan tedbir nafakaları da bu hususun bir tezahürüdür. Esasen Ordu 1. Aile Mahkemesi' nin 2010/503 E. davasından bu yana tarafların ayrı yaşadığı uyuşmazlık konusu da değildir. Hal böyleyken TMK 166/4 maddesi uyarınca şartları oluşan davanın kabulü gerekmektedir. Bununla birlikte taraflarca boşanmanın ferisi yönünde taleplerde bulunulmadığı anlaşılmakla kusur değerlendirilmesi yönüne gidilmeksizin, (Eylemli ayrılık sebebine dayalı boşanma davasında boşanma kararı verilmesi için tarafların kusur durumu ayrıca araştırılması gerekmemekte ise de varsa boşanmanın ferisi niteliğindeki talepler için kusur araştırması yapmak lazım gelir:Yargıtay 2....
Şu durumda sonuç olarak belirtilmelidir ki, boşanma tarihi itibarıyla gerçek/samimi boşanma iradelerine sahip olan (evlilik birliği temelinden sarsılan) veya olmayan tüm eşlerin, maddenin yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden itibaren her ne sebeple olursa olsun eylemli olarak birlikte yaşadıklarının saptanması durumunda gelirin/aylığın kesilmesi zorunluluğu bulunmaktadır....
Davacı vekili ön inceleme ve tahkikat duruşması olarak kararlaştırılan 05.11.2015 tarihli duruşmada; “Gelen belgelerden aleyhe olan hususları kabul etmiyoruz, mahkemenizdeki 2010/2 esas sayılı dava dosyasından sonra müvekkil ile eşi arasında eylemli ayrılık gerçekleşmiş olup, bu nedenle kuruma yeniden müracaatta bulunduk, bu müracaatımızın reddedilmesi üzerine bu davayı açtık. Ayrılık iddiamız bu dosyadaki karardan sonraki tarihi içermektedir. Bu nedenle kesin hüküm söz konusu değildir. Tanıklarımız adına davetiye çıkarılsın, ayrıca müvekkilim ile eşi ayrı ayrı evlerde yaşamaktadır. Bu nedenle mahallinde keşif talebimiz vardır” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı Cevabı: 6. Davalı ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "1- Davacının davasının KABULÜ ile tarafların TMK 166/4 maddesine uyarınca BOŞANMALARINA, 2- Davalının maddi tazminat talebinin reddine, 3- Davalının manevi tazminat talebinin reddine, 4- Davalının yoksulluk nafakası talebinin reddine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kadın vekili hükmün; tümü yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış fiili ayrılık nedenine dayalı olarak TMK.nun 166/4 maddesine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan davacı erkek vekili Av.Onur Şahin'e ait vekaletname genel vekaletname olup, boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermemektedir. Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı dava dilekçesinde; daha önce açtığı ayrılık davası sonucu ayrılık kararı verildiğini, bir araya gelmediklerini açıklamış olup, bu konudaki dava dosyasının bulunup gönderilmesi, 2-Davalı temyiz dilekçesi davacıya Tebligat Kanununun 21. maddesine göre tebliğ edilmiş olup adreste bulunmama nedeni ve beyan sahibinin ismi ve imzası alınmamıştır....