WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından kadın eş aleyhine evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası açılmış, ilk derece mahkemesince davacı erkeğin kusursuz olduğu belirtilerek boşanmaya ilişkin hüküm kurulmuş, davalı kadının tazminat ve nafaka talepleri reddedilmiştir. İlk derece mahkemesinin bu kararı, davalı kadın tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince “ Eldeki dava TMK m. l66/son maddesi uyarınca açılan boşanma davasıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m.26/1). Davacı erkek dava dilekçesinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine (TMK m. 162) dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir....

      Her iki tarafın davasının da Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmaya ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içinde bulunan Alman Medeni Kanununun Türkçeye çevirisinden 1565. maddenin Türk Medeni Kanunundaki 166/1. maddesindeki evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma sebebine denk geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda Alman Medeni Kanununun 1565. maddesine dayalı olarak delillerin değerlendirilerek olumlu ya da olumsuz bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.06.06.2016(Pzt.)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma veya ayrılık davaları, eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gibi, davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesinde de açılabilir (TMK m. 168). Bu yerlerden birini tercih, davayı açana aittir. Yerleşim yeri, bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir (TMK m. 19/1). Yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişilerin adres beyan formundaki yazılı beyanları esas alınır. Bildirim şahsen yapılır. Adres beyan formundaki bildirimler aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir (5490 s. NHK m. 50. Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliği m. 13/1)....

          Hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

            Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının kabul edilen karşı boşanma davasına, kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen tazminatlara yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı kadın vekili; kadının zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiğine, kusur tespitine, kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerine, çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarına, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarına, kusurlu taraf olan erkek yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğine ve kişisel ilişki düzenlemesine yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, fiili ayrılık (TMK md. 166/son) nedenine dayalı boşanma, karşı dava ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma talebi ve fer'ileri istemine ilişkindir....

            DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, nafaka hususunda hüküm kurulmaması ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkek, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1), davalı-karşı davacı kadın ise zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebeplere dayanarak boşanma davası açmışlardır. Mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin 22.01.2018 tarihli bozma kararı ile "Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, özellikle davalı-karşı davacı kadının tanık beyanları değerlendirildiğinde erkeğin bir başka kadınla birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı-karşı davalı erkeğin zinası ispatlanmıştır....

              Daha önce erkek tarafından Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı olarak davalı aleyhine açılıp reddedilen ve 04.04.2012 tarihinde kesinleşen kararda davacı erkeğe kusur izafe edilmemiştir. Ret kararının kesinleşmesinden itibaren geçen fiili ayrılık süresi içinde de davacının, diğer tarafın kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylemi ispatlanmamıştır. Davalı tanıklarının, tarafların fiilen ayrılmalarından önceki döneme ilişkin beyanları, yukarıda sözü edilen kesinleşen ret kararı karşısında artık hükme esas alınamaz. Retle sonuçlanan ilk davayı açarak boşanma sebebi yaratan davacı erkek boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olsa da boşanmaya sebep olan fiili ayrılık da, kişilik haklarına saldırı niteliğinde görülemez. Bu bakımdan, olayda davalı kadın yararına manevi tazminata (TMK m.174/2) hükmedilmesini gerektiren bir sebep bulunmamaktadır....

                "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan terk hukuki sebebine (TMK m.164) yönelik davaya karşı, davalı-karşı davacı kadın tarafından evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) sebebine dayalı olarak boşanma davası açılmış ve davalı-karşı davacı kadının velayetin geçici olarak düzenlenmesi ve tedbir nafakası isteğine ilişkin davasının da karşılıklı açılan boşanma davaları ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin terke dayalı boşanma davasının kabulüne, davalı-karşı davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiş, ortak çocuğun boşanmadan sonraki velayeti, kişisel ilişki ve nafakalar hakkındaki hüküm, kadının birleşen tedbiren velayet ve nafaka davasında karara bağlanmıştır....

                  HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2502 KARAR NO : 2021/2402 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ANTALYA 10. AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2021 NUMARASI : 2020/197 ESAS-2021/37 KARAR DAVA KONUSU : Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evliliğin devamına yönelik hiç bir birliktelik de yaşanmadığını, uzun süredir aynı coğrafi bölge sınırları içinde dahi bulunmadıklarını, reddedilen boşanma davasının üzerinden yaklaşık 4 yıl zaman geçtiğini ve fiili ayrılık durumunun bulunduğunu beyanla, fiili ayrılık nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu