Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eylemli ayrılık sebebiyle boşanma davasında boşanma kararı verilebilmesi için eşlerin kusur durumlarının ayrıca araştırılması gerekmemekle birlikte kusur durumunun tespiti nafaka ve tazminatlar açısından önemli olup istinaf incelemesine konu dava 29.11.2016 tarihinde açılmakla, davanın açıldığı tarih itibariyle TMK.166/son maddesinde belirtilen 3 yıllık sürenin dolduğu ve kesinleşme tarihinden itibaren ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmakla mahkemenin boşanma davasının kabulüne ilişkin kararı usul ve yayasa uygundur. Buna göre davalının bu yönden istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Davalının tedbir nafakası yönünden ; TMK.169. maddesi ayrılık ya da boşanma davasının açılması ile ve davanın devamı süresince hakimin gerekli gördüğü geçici önlemleri re'sen alabileceğini düzenlemiştir....

Dolayısıyla, ortada evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı bir boşanma davası kalmamıştır. Hal böyleyken, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Zina (TMK m.161), onur kırıcı davranış (TMK m. 162) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) hukuki sebeplerine dayalı boşanma davasına ilişkin ret hükmü ise aleyhe temyiz bulunmadığından kesinleşmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş; davacının evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası ıslah ile konusuz kaldığından "Bu konuda esas hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına" ilişkin karar verilmesinden ibaret olup, hükmün bu sebeple bozulması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan sebeplerle, sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmıyoruz....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece kadının zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının (TMK m. 161) reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerle, mahkemeninde gerekçesinde kabul ettiği üzere erkeğin başka bir kadınla birlikte yaşadığı ve 04.05.2015 tarihinde çocuğu olduğu anlaşılmaktadır. Zina olgusu ispatlanmıştır. Davalı-karşı davacı kadının zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının (TMK m. 161) kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından 29.07.2015 tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı boşanma davası; davalı-davacı kadın tarafından 16.09.2015 tarihinde aynı hukuki sebebe (TMK m. 166/1) dayalı karşı boşanma davası açılmış, erkek tarafından daha sonra 22.01.2018 tarihinde zina hukuki sebebine(TMK m. 161) dayalı olarak birleşen boşanma davası açılmıştır. Mahkemece karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine, erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davasının ise reddine karar verilmiştir....

        Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, davanın, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine mi (TMK m.166/1), yoksa eylemli ayrılık hukuksal sebebine (TMK m. 166/son) mi dayalı olarak açıldığı noktasında toplanmaktadır. III. ÖN SORUN 11. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında öncelikle; mahkemece gerekçeli karar başlığında hükmü veren hâkim ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaralarının gösterilmemesi karşısında usule uygun (HMK m. 297/1-a) bir direnme kararının bulunup bulunmadığı hususu ön sorun olarak tartışılmıştır. IV. GEREKÇE 12. Ön sorunun çözümü için mahkeme kararlarının niteliği ile hangi hususları kapsayacağına ilişkin yasal düzenlemenin değerlendirilmesi gerekmektedir. 13. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 294/1. maddesinde mahkemelerin usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdireceği belirtilmektedir....

          Eylemli ayrılık sebebine dayalı boşanma davasında (TMK m. 166/son), tarafların kusur durumları belirlenirken daha önce taraflar arasında görülüp kesinleşen boşanma davasındaki kusur durumları yanında fiili ayrılık süresinde gerçekleşen kusurlu davranışlarının da dikkate alınması gerekir. Yine evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi-manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir. Tarafların kusurları bölünerek, her bir dava için ayrı kusur belirlemesi yapılıp, fer'i konularda da her bir dava için ayrı hüküm kurmak, Türk Medeni Kanunu'ndaki düzenlemelere (TMK m.4,174/1- 2, 175) aykırı düşer (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 04/10/2017 tarih ve 2016/4852 Esas, 2017/10559 Karar)....

          tazminat (TMK m. 174/1-2) talebinin reddine, davalı kadın yararına tedbir (TMK m. 169) ve yoksulluk nafakasına (TMK m. 175) karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden; davalı kadın tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, hayata kast, pek kötü davranış ve onur kırıcı davranış sebebine (TMK m. 162) dayalı boşanma davasıdır. Mahkemece davacı erkeğin davasının evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Toplanan tüm deliller davacı erkeğin davasının hayata kast, pek kötü davranış ve onur kırıcı davranış sebebine dayalı olduğu dikkate alınarak değerlendirilip, hasıl olacak sonuca göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

              Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların zina hukuki (TMK m. 161) sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davalı-davacının zina (TMK. m. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelen kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 2.037 TL. vekalet ücretinin Hasan'dan alınıp Niyaz'a verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.09.2019 (Pzt.)...

                Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2011/314 esas, 2012/82 karar sayılı dosyasından anlaşıldığı üzere, evvelce davacı koca tarafından şiddetli geçimsizlik hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davası reddedilmiş, hüküm 12.6.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Bu davada dayanılan ihtar ise 31.8.2012 tarihinde kanunda öngörülen (TMK.md. 164/1) dört aylık süre dolmadan istenmiştir. Oysa ihtarın geçerli olması için boşanma davasının reddine ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren en az dört ay geçmesi zorunludur....

                  UYAP Entegrasyonu