Şu durumda sonuç olarak belirtilmelidir ki, boşanma tarihi itibarıyla gerçek/samimi boşanma iradelerine sahip olan (evlilik birliği temelinden sarsılan) veya olmayan tüm eşlerin, maddenin yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden itibaren her ne sebeple olursa olsun eylemli olarak birlikte yaşadıklarının saptanması durumunda gelirin/aylığın kesilmesi zorunluluğu bulunmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki boşanma davasındaMahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, boşanma istemine ilişkindir. T.M.K.'nun 168.maddesinde "Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir." hükmüne yer verilmiş olup boşanma davalarında yetki kesin değildir. Dosya kapsamından, davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu, davacının 05.01.2012 tarihinde müşterek konutu terk ederek ailesinin yanına İline döndüğü ve 09.01.2012 tarihinde iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına göre davacı nufus kayıt sistemindeki adresini 05.03.2012 değiştirerek iline aldırmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki boşanma davasında ... Aile Mahkemesi ve ... Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, boşanma istemine ilişkindir. T.M.K.'nun 168.maddesinde "Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir." hükmüne yer verilmiş olup boşanma davalarında yetki kesin değildir. Dosya kapsamından ve adrese dayalı nüfus kayıt sistemi bilgilerine göre davacının “... Mahallesi, ... Sokak No:... ../....” adresinde, davalının da ...Mahallesi .... Sokak No:../... ...../....” adresinde ikamet ettiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar dava yetkili ......
Maddesi uyarınca ayrılık süresinin kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren başlamasına, Ayrılık süresinin bitiminde, ayrılık durumunun kendiliğinden sona ereceğinin ve bu süre sonunda ortak hayat yeniden kurulamamışsa eşlerden her birinin boşanma davası açabileceğinin taraflara ihtar edilmesine, Boşanma hükmü kurulmadığından davacı tarafın maddi ve manevi tazminat talepleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına, Boşanma hükmü kurulmadığından davacı tarafın davalı lehine hükmedilen nafakanın kaldırılması talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı koca; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Fiili ayrılık nedenine dayalı dava ile ilgili olarakta, ispat edilemediğinden davanın reddine karar vermiştir. Yerel mahkemenin ret kararının usul ve yasaya uygun olduğu düşüncesindeyim. Uygulama bu şekilde gelişecek ve yerleşecek olursa; davacı, eşi ile sadece boşanma konusunda anlaşarak, Tük Medeni Kanununun 166/1 ve 3. madde hükümlerini dolanarak boşanmayı temin edebilir. Bu şekildeki uygulamalar, dairenin yerleşik içtihatlarına Türk Medeni Kanununun 166/1 ve 3. maddesi hükümlerine aykırılık teşkil eder. Yukarıda açıkladığım nedenlerle, değerli çoğunluğun bozma görüşüne katılmıyorum. Farklı düşünüyorum....
Temyiz Sebepleri Davalı erkek temyiz dilekçesiyle; kadının aile baskısı ile boşanma davası açtığını, babasından kalan mal varlığından faydalanmak için boşanmayı talep ettiğini, halen davacı kadın ile iletişim halinde olduklarını, tarafların maddî durumları göz önüne alınmadan nafaka ve tazminata hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davasında taraflar arasında eylemli ayrılık nedenine dayanan boşanma şartlarının oluşup oluşmadığı, tazminata esas olacak şekilde bir kusurun mevcut olup olmadığı, tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Şu durumda sonuç olarak vurgulanmalıdır ki, boşanma tarihi itibarıyla gerçek/samimi boşanma iradelerine sahip olan (evlilik birliği temelinden sarsılan) veya olmayan tüm eşlerin, maddenin yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden itibaren her ne sebeple olursa olsun eylemli olarak birlikte yaşadıklarının saptanması durumunda gelirin/aylığın kesilmesi zorunluluğu bulunmaktadır....
Aile Mahkemesi'nde 2018/278 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan ve huzurdaki dava ile birleştirilmesi talep edilen boşanma talepli davanın derdestlik nedeniyle, dava şartı yokluğundan usulden reddine, usulüne uygun şekilde açılmayan davalı/karşı davacının boşanma talepli karşı davasının usulden reddine, usulüne uygun şekilde açılmayan davalı/karşı davacının boşanma talepli davasının tümden reddine, davalı/karşı davacının katkı payı alacağı ve katılma payı alacağı taleplerinin işbu boşanma davasından tefrik edilmesine, evlilik birliğinin temelinden sarsılarak müşterek hayatın sürdürülmesinin olanaksız hale gelmesi ve fiil ayrılık durumunun mevcut olması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle uzun süreli ayrılık tek başına boşanma nedeni sayılamayacağına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.09.2011 (Salı)...
Hal böyleyken; davalı aleyhinde “kesin hüküm" oluşturacak şekilde “davalının ayrılık talebinin reddine” şeklinde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, kararın gerekçesinde açıkça “ayrılık talebinin de yerine olmadığı...” ifade edildiğine göre, ayrılık talebinin reddine ilişkin kararı usulen ret saymak da mümkün değildir. Hakim olmayan bir ayrılık talebi hakkında esastan ret kararı vermiştir. Hakim, açılmış bir dava olmaksızın kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz. (HMK. m.24) Bu sebeple davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan sebeple bozulmasına karar verilmelidir....