in anne adının düzeltildiği ve bu kararın 29.03.2016' da kesinleştiği anlaşılmaktadır. Taraların evliliğine engel olacak derece hısım görülmelerine ilişkin nüfus kayıtlarının düzeltilmesi halinde evliliğin iptalini gerektirecek husus ortadan kalkmış olacağından dava konusuz kalacaktır. Açıklanan sebeple konusuz kalan dava hakkında karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. Ne var ki, bu durum ilk inceleme sırasında davalılarca bildirilmediğinden hüküm onanmıştır. Davalı ...'in karar düzeltme istemi bu sebeple yerinde görüldüğünden kabulüne, Dairemizin 21.01.2016 tarih, 2015/16001 esas, 2016/1111 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının yukarıda gösterilen sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Davalı ...'...
in kardeşi ve yengesi olan davalıların evli bulunmamaları nedeniyle kendi hanelerine kayıt edildiklerini belirterek, adı geçenlerin kendi çocukları olmadıklarının tespiti ile gerçek anne ve babası olan ... ve ... ... adına nüfusuna kaydedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “Vesayet” başlıklı üçüncü kısımı hariç olmak üzere “Aile Hukuku” başlıklı İkinci Kitabından (m.118 ilâ 395 arası) kaynaklanan davalara bakmak görevi aile mahkemelerine aittir. Bu nedenle, TMK'nın “hısımlık” başlıklı 282 ilâ 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, aile mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir. Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakmak görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır....
Asliye Hukuk ve ... Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kayıtlarındaki anne ve baba isminin düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, ana baba adının düzeltilmesi istenen davalı ... ve diğer davalıların yerleşim yeri adresinin "..." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi, davada soybağının değiştirilmesi istemi de bulunduğu ve bu talebin aile mahkemesinin görevine girdiği gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. ......
Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, nüfus kaydının iptali ve anne ve baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğduğu tarihte, iddia edilen anne ve babanın evli olmamakla birlikte daha sonra evlendikleri anlaşılmaktadır. Ancak, iddia edilen genetik baba, anne ile birlikte imzaladığı dava dilekçesinde kendi çocuğu olduğu yönünde bildirimde bulunmuştur. O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibarettir. Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Nazilli 2.Asliye Hukuk ve Nazilli Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava dilekçesine göre davacının nüfus kaydındaki evli ibaresinin düzeltilmesi istenmiş ise de, davacının talebinin evliliğin iptali davası anlamına geldiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Nazilli Aile Mahkemesi ise, davada istenen sonucun evliliğin iptali ile sağlanamayacağını belirtip, sorunun iki ayrı kişinin nüfusa tek nüfus kaydı ile kayıtlı olmasından kaynaklandığını ve bu nedenle davanın nüfusta kayıt düzeltilmesi olduğundan söz ederek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Şile Asliye Hukuk Mahkemesi’nce, davacının alınan nüfus kaydında yerleşim yeri adresinin' ...' olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce, somut olayda davacının davanın açıldığı 14/07/2020 tarihi itibariyle ikametgah adresinin dava dilekçesinde belirtildiği üzere "..." olduğu, '...' adresine ise 17/09/2020 tarihinde giriş yaptığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacı, ...'in ... adında bir çocuğunun olmadığının tespiti ... ...'in annesinin ... olmadığının tespiti, ... ve ... ...'in nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talep ve dava talep edilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin 1/a bendine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalılar ... ve ....'in evlenmelerine engel derecede akrabalıkları bulunduğundan bahisle evliliğin iptali istenmiş, davalılar ise aslında dayı yeğen olmadıklarını, nüfus kayıtlarının gerçeğe aykırı tutulduğunu ileri sürmüşler ve ... Aile Mahkemesinin 2014/118 esasında nüfus kayıtlarının düzeltilmesi için dava açtıklarını belirtmişlerdir. Açılan davanın reddine karar verilmiş bulunduğu, ancak kararın taraflara tebliğe çıkartılmadığından henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, kayıt düzeltme dosyasının kesinleşmesinin beklenerek hasıl olacak sonucuna göre karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18....
in gerçek annelerinin ..., gerçek babalarının ise ... olmasına rağmen, doğdukları tarihte anne ve babalarının resmi evlilikleri bulunmadığından dedesi ve büyükannesinin adlarına nüfusa kaydettirildikleri ileri sürülerek ... ve....'in gerçek annelerinin ..., gerçek babalarının da ... olarak nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talep edilmiştir. Dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocukların doğduğu tarihte, iddia edilen anne ve babanın evli olmamakla birlikte daha sonra evlendikleri anlaşılmaktadır. O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, "Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" davasından ibarettir. Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 1....
Aile Mahkemesi 2011/528 Esas sayılı dosya ile evliliğin mutlak butlanı davasının görüldüğünü, görülmekte olan bu davanın 06/06/2011 tarihli duruşmasında nüfus kayıtlarının düzeltilmesi için kendisine süre verildiğini, iş bu dava ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istediğini, zira eşi ...'nın nüfus kayıtlarında halası olarak göründüğünü, ancak, gerçekte eşi ...'in halası olmadığını, dedesinin ... olduğunu, ancak ...'ın, gerçekte ...'nın çocuğu değil M..'nın kardeşi olan ...'nın tek çocuğu olduğunu, yetim kalması nedeniyle ...'ın nüfusuna tescil edildiğini, eşi ...'in ise öz amcasının torunu olup ...'nın kızı olduğunu, kendisinin gerçek babasının ... olduğunu, eşinin babasının ise ... olduğunu ileri sürerek, gerçekte kendi dedesinin ..., babasının ise ... olduğunun tespitini ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir....