Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacı taraf ziynet eşyalarının evliliğin ilk günlerinde davalı tarafından alınmış ve bozdurmuş olup davacıya iade edilmediğini ileri sürmüştür. Davalı taraf ise davacıda kalan ziynet eşyalarından, iki adet bileziğin davalı ve davacı tarafından birlikte bozdurulup evlilik birliği için harcandığını, diğer parçalar ise davacının zilyetliğinde kaldığını, davacının zilyetliğinde bulunan ziynet eşyalarının bir parçası davacı tarafından Tokat ilinde Safir Kuyumculuk da bozdurulduğunu, davacı kolyesini ise Malatya’da babasına ait tütün tarlasında kaybettiğini davalıya ve başkaca kişilere söylediğini ileri sürmüştür. Dosya kapsamında tanıklar dinlenmiş, ziynet eşyalarına ilişkin değer tespiti yönünden rapor alınmıştır....

Savcısı Tarafından Açılan) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 25/01/2017 tarihli davanamesinde özetle; Fatsa Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1074 esas, 2009/1291 karar ve 11/11/2009 tarihli kararı ile Fatsa Devlet Hastanesinin 30/09/2009 tarih, R090012185 sayılı raporu doğrultusunda TMK nun 405. maddesi gereğince 'psikotik bozukluk' nedeniyle vesayet altına alınmasına karar verilen davalı T3 evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunmasına rağmen, diğer davalı T2 ile Küçükçekmece Belediyesi Evlendirme Şefliği tarafından 14/10/2015 tarihinde yapılan işlem ile evlendikleri tespit edilmekle, davalılar arasında gerçekleştirilen evliliğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 145/3 maddesi gereğince mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti ve evliliğin iptaline karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin düğün öncesinde adet geciktirici ilaç kullanmasına rağmen adet döneminin düğün gününe denk geldiği için, evliliğin ilk gecesinde taraflar arasında cinsel birleşme olmadığını, evliliğin ertesi günü davalının müvekkiline, "boşanırsak üzülür müsün?"...

Davalı-karşı davacının bozmadan sonra dinletmiş olduğu tanık ise davalı-karşı davacının evliliğin bu noktaya gelmesinde kusursuz olduğunu ispata elverişli beyan verememiştir. Zira tarafların ev içlerini bilen bizzat geçimsizliklere şahit olan bir tanık değildir. Tüm bu bilgi ve belgeler neticesinde; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğu, evliliğin devamında taraflar ve ortak çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığı, boşanma koşullarının gerçekleştiği anlaşılmakla, boşanmaya sebep olan tarafın davalı-karşı davacı olduğunun tespiti ile tarafların boşanmalarına," şeklinde soyut ve yetersiz gerekçe ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....

    (Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Bilimsel Açıklama-İçtihatlar-İlgili Mevzuat, Yetkin Yayınevi, Ankara 2007 , Kısaltma: GENÇCAN-TMK-2, s. 1448) - Evliliğin genel hükümleri (Ömer Uğur GENÇCAN, “4721 Sayılı Türk Medenî Kanununa Göre Evliliğin Genel Hükümleri”, Yargıtay Dergisi, Cilt:29, Ocak-Nisan 2003, Sayı:1-2, Sayfa:43-49. (Kısaltma: GENÇCAN-Evlilik Genel) arasında da böyle bir yükümlülük bulunmamaktadır. -Ekonomik koşullar nedeniyle ülkemizde “düğün yapmamak” kural, “düğün yapmak” ise istisnadır. - En varlıklı aileler bile günümüzde düğün yapmaktan kaçınmaktadır. -Kaldı ki davacı kocanın değil düğün yapmak alınacak damatlığın bile aralarında sorun olmasından “yeterli ekonomik gücünün olmadığı” bellidir. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun kusur belirlemesine ilişkin “farklı görüşüne” katılmıyorum....

      Barman’ın bunama halinin TMK’nun 145.maddesinde belirtilen mutlak butlan nedenine dayalı batıl evliliğin yapıldığı kanaati ile davanın kabulüne ve ...ile ... Barman arasındaki 15.03.2008 tarihinde yapılan evliliğin TMK’nun 145.maddesi uyarınca mutlak butlan ile batıl olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay 2.Hukuk Dairesi'nin 01.03.2012 tarih 2012/2181 Esas 2012/4427 Karar sayılı ilamı ile mahkeme kararı onanmış. ... vekilinin karar düzeltme isteğinin de aynı Dairenin 09.07.2012 tarih 2012/12358 Esas 2012/19228 Karar sayılı ilamı ile reddedilmesi üzerine karar 09.07.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Bu dosyanın temyiz incelemesi sırasında ...16.02.2012 tarihinde ölmüştür. Evliliğin iptaline ilişkin kesinleşmiş karar 09.07.2012 tarihinde nüfusa işlenmiştir. ./......

        Uyuşmazlık konusu işlem evliliğin anlaşmalı olduğu gerekçesiyle tesis edilmiş ve İdare Mahkemesince de evliliğin geçersizliğine idarece karar verilemeyeceği ve davacının, Türkiye'de ikamet etmesine engel teşkil edebilecek nitelikte idarece yapılmış somut bir tespit bulunmadığı gerekçeleriyle dava konusu işlem iptal edilmiştir. Evliliğin muvazaalı olup olmadığının saptanmasının adli yargı yerlerine ait olduğunda tartışma bulunmadığından, İdare Mahkemesinin dava konusu işlemin iptalinde bu hususu gerekçe olarak göstermiş olması, maddi olaya 5683 sayılı Kanun'un yukarıda anılan 7. ve 19. maddelerinin uygulanmasına engel teşkil etmemektedir....

          DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: tarafların 30/05/1996 tarihinde evlendiklerini ve bu evliliklerinden müşterek iki çocuklarının bulunduğunu, davalı kocanın evliliğin ilk günlerinden itibaren evliliğin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini ve alkol kullanarak eve çok geç saatlerde geldiğini ve davalı kadına şiddet uyguladığını, evdeki huzuru bozduğunu, evin ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, evin iaşesini davacı kadının ailesinin ve davalının ailesinin yardımları ile sağladığını, evlendikleri günden bu yana düzenli bir işte çalışmayan kocası davalının evliliğin gerektirdiği sorumluluklardan kaçtığını, birliğin kocası davalının sorumsuz tutum ve davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığını beyanla, 1.000- TL yoksulluk nafakası ile 15.000- TL maddi ve 50.000- TL manevi tazminata hükmedilmesine...

          Dava konusu işlem evliliğin muvazaalı olduğu gerekçesiyle tesis edilmiş ve İdare Mahkemesince de evlilik ilişkisinin sonlandırılmasının ancak adli yargı yerince bu konuda verilecek bir karar ile mümkün olduğu, yargı yerlerince verilmiş bir karar olmadıkça idarenin evliliğin muvazaalı olduğu konusunda değerlendirme yaparak işlem tesis etmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir. Evliliğin muvazaalı olup olmadığının saptanmasının adli yargı yerlerine ait olduğunda tartışma bulunmamakla birlikte, İdare Mahkemesinin dava konusu işlemin iptalinde bu hususu gerekçe olarak göstermiş olması, maddi olaya 5683 sayılı Kanun'un yukarıda anılan 7. ve 19. maddelerinin uygulanmasına engel teşkil etmemektedir....

            Taraflar arasındaki evliliğin iptali ve karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince evliliğin iptali ve asıl boşanma davasının reddine, karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın ... erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

              UYAP Entegrasyonu