Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(davalı)'da olduğu" belirtilerek evliliğin bu kararın kesinleşmesi ile sona ermiş olacağına karar verilmiştir. Yabancı mahkeme ilamı kadın tarafından temyiz edilmiş, Viyana Bölge Mahkemesinin 45R 325/1lv sayılı, 27.10.2011 tarihli kararında "evlilik birliğinin tekrar kurulması pratik olarak mümkün değildir. Davacının (erkek) evlilik dışı bir ilişkisi olmasından dolayı, davalıyı (kadın) evden dışarı atması ve davalıya karşı ve reşit olmayan kızlarına karşı sorumluluklarını gereğince yerine getirmeyişinden dolayı "kendisine evliliğin yıpranmasında, parçalanmasında kusurlu olduğu yüklenilir" denilmek suretiyle erkeğin kusurları tespit edilmiştir. Açıklanan bu hususlar gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evliliğin Yokluğunun Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evliliğin yokluğunun tespitine ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabında yer almaktadır. Görev, kamu düzenine ilişkindir....

      Bu durumda evlilik ölümle son bulmuş olup, davacının evliliğin mutlak butlanla iptaline yönelik talebi konusuz kaldığından "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerekirken “evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline” karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Ne var ki ilk inceleme sırasında bu husus gözden kaçtığından bozma sebebi yapılmamıştır. Bu sebeple davacı tarafın bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/4. maddesi uyarınca davacı mirasçılarının karar düzeltme isteminin kabulüne; Dairemizin 02.03.2016 tarih ve 2015/23909 esas ve 2016/3889 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, istek halinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 16.02.2017 (Per.)...

        Mahkemece; "taraflar arasındaki evliliğin temelinden sarsıldığı, evliliğin devamının taraflardan beklenemeyeceği" gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiş ise de, tarafların kusurlarının ve kusur durumlarının neler olduğu kararda belirtilmemiş, vakıalara ilişkin gerekçeye yer verilmemiştir. Bu haliyle karar yeterli gerekçeden yoksun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/1-e maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu bakımdan gerekçesiz karar oluşturulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.02.2018(Pzt.)...

          Cinsel ilişkiyi isteme ve gerçekleştirme her iki eş için de bir görev ve evliliğin doğal beklenen bir sonucudur. Tarafların bu görevlerini evliliğin fiilen sürdürüldüğü beş ay içinde yapmadıkları anlaşılmaktadır. Evlilik birliği tarafların eşit kusurlu sayılmaları gereken bu kusurlu davranışları sonucu temelinden sarsılmış; Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi koşulları oluşmuştur. O halde boşanmaya karar verilmek üzere davanın reddine ilişkin karar bozulmalıdır. Değerli çoğunluğun onama görüşüne açıkladığım sebeplerle katılmıyorum....

            Dava, evliliğin tespiti ve tesciline ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabında yer aldığından uyuşmazlığın aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 6. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/09/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Evliliğin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından evliliğin iptali davasının reddi, kusur belirlemesi ve nafakalar yönünden, davalı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, ziynet talebi ile ilgili verilen karar ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26/1). Davalı kadının yoksulluk nafakası talebi bulunmamaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yapılan yargılama ve toplanan delillerden mahkemece erkeğe yüklenen fiziksel şiddet vakasının evliliğin ilk yıllarında meydana geldiği, sonrasında evliliğin devam ettiği, bu eylemin kadın tarafından affedildiği veya en azından hoşgörülmüş sayıldığı, bu nedenle fiziksel şiddet eyleminin erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, mahkemece taraflara yüklenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre de boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşılmakla...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evliliğin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı vasisi tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 145/2. maddesindeki sebeple evliliğin iptaline karar verilebilmesi için, eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir nedenle ayırt etme gücünden yoksun bulunması şarttır. Bu durumun her türlü şüpheden uzak sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi gerekir. Mahkemece davacı ... için ... Hastanesi Baştabipliğine yazılan müzekkerede,davacının evlilik tarihi olan 03.05.2011 tarihi itibarıyla rahatsızlığının evlenmeye engel olup olmadığının tespiti istenilmiş ise de,düzenlenen sağlık kurulu raporunda "davacının şu an itibarıyla evliliği yürütemeyeceği" belirtilmiştir. Söz konusu rapor hüküm kurmak için yeterli kabul edilemez....

                    "İçtihat Metni" KARAR Dava, taraflar arasındaki boşanma davası derdest iken açılan çeyiz senedindeki eşya bedelinin ödetilmesi isteğine ilişkin olup, evliliğin tasfiyesine yönelik bulunduğundan , kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 6.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine, 21.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu