Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şu durumda; nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık da dinlenebilir. Nesebin reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Nesebin reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiş, ancak bu doğru daha sonra nesebin reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydı baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmiştir. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından) Somut olayda; davalılardan ...'ın ... ve ...'nin evlilik dışı ilişkisinden dünyaya geldiği halde nüfus kaydına gerçeğe aykırı beyanla tescil edildiğinden bu durumda dava soybağı davası değil, nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....

    HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 288 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada ; Davacı, 5 parsel sayılı taşınmazdaki 1/4 payını davalının evlenmeyi vaat etmesi üzerine tapuda satış göstermek suretiyle davalıya temlik ettiğini, gerçekte bir bedel almadığını, temliki işlemin gerçekleşmesinden sonra davalının terk edip gittiğini, evlilik yapmadığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescili ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı, bedelini ödeyerek pay satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, hata, hile hukuksal nedenine dayalı tapu İptali ve tescili ile alacak isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....

      Sokak No: 12/12 Mamak/ ANKARA adresinde ikamet ettiklerini, aile konutu olan taşınmazı muvafakatı olmadan T3 satıldığını, müvekkilden hiçbir muvafakat alınmadan devredildiğini, bu nedenle tapu kayıtlarında bulunan satış işleminin iptali ile aile konutu olarak kullanılan taşınmazın davalı T5 adına tescili gerektiğini , satış işleminin müvekkilinin mal rejiminden kaynaklı katılma alacağını almasına mani olmak için mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını, satış işleminin muvazaalı olduğunu belirterek evlilik birliği içerisinde aldıkları Ankara ili Mamak İlçesi Şahintepe Mahallesi 36517 Ada 13 Parsel üzerinde yer alan 12 numaralı bağımsız bölümün 3.şahıslara devrine mani olacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı T5 adına tesciline karar verilmesini talep ve dava ettiği, ilk derece mahkemesince 23/09/2020 tarihinde verilen kararla; davacının taşınmazın aile konutu olduğunu bildirdiği ancak tapu kaydının...

      Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre; davacı, davada davalı eş ... ... tarafından diğer davalı ...’e yapılan satışın muvazaalı olduğu iddiası ile iptali; davalı eş adına tescili, davalı eş adına dönecek tapu kaydının eşler arasındaki mal rejimi gereğince tasfiye edilerek tapu kaydının iptali ile davacı ile davalı eş adına müştereken tesciline karar verilmesini talep etmiş, 9.9.2013 ve 17.5.2003 tarihli dilekçeleri ile de taşınmazın davacı adına tescilini istemiştir. Davacının davalı 3.kişi ...’e geçen taşınmazlara ait tapu kaydının iptali ile eski malikine yani davalı eş ...’a dönüşünün sağlanması ile ilgili davayı açmakta davacının hiç şüphesiz hukuki yararı bulunmaktadır. Anılan taşınmazların tapu kaydının iptali ile eski eşe dönüşü sağlandığında açılmış ve açılacak edinilmiş mallara katılma alacağının tahsili sağlanmış olacaktır....

        Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından nüfus kaydındaki anne adının düzeltilmesi istenen küçüğün doğum tarihinde biyolojik anne olduğu iddia olunan kişinin dava dışı ... ile evli olduğu ve kaydın düzeltilmesi halinde küçüğün bu evlilik içinde doğmuş görüneceği, bu haliyle davanın soybağı ile ilgili olup uyuşmazlığın aile mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 10. Aile Mahkemesi tarafından ise uyuşmazlığın soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda; davacı davalı ... ile olan evlilik dışı ilişkisinden doğan 10/01/2008 tarihinde ... isminde çocuklarının dünyaya geldiğini, bu tarihte başka biri ile evli olması nedeniyle boşanma davasında kullanılmaması için diğer davalı ...'nın pasaportunun verilerek küçüğün annesi olarak kaydının sağlandığını belirterek nüfus kaydının düzeltilmesini dava etmişlerdir....

          Aile Mahkemesinden verilen 11.02.2010 gün ve 1223/128 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, tarafların 1996 yılında evlendiklerini, ...Aile Mahkemesinin 24.11.2008 tarihinde kesinleşen hükmüyle boşandıklarını, evlilik birliği içerisinde alınan 542 ada 49 parsel üzerindeki 2 nolu bağımsız bölümün edinilmesine katkıda bulunduğunu ileri sürerek tapu kaydının 1/2 oranında iptaliyle vekil edeni adına tescili suretiyle mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında katkı payı alacağına ilişkin olarak bir istekte bulunmamıştır. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı). Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davalı ... babası ... 24.03.1980 doğumlu olarak ... ile eşi ...'nin çocukları olarak nüfusa tescil edilmiştir. Somut olayda dava, davacının kardeşi ...'ın anneannesi ... ve dedesi ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ... gerçek babasının da davalı ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davalı ...'ın gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan ... ve ... hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ...'nin nüfus kaydına tesciline ilişkin talep nüfus kayıt düzeltme davası olup asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır. İkinci talep olan ...'ın ...'...

              Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı). Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davacıların babası ... 01.03.1946 doğumlu olarak ... ile eşi ...'nın çocukları olarak 14.12.1949 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir. Somut olayda dava, davacıların babası ...'nın, dede ve ninesi ... ve ...'nın çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..... gerçek babasının da nüfus kaydına göre kardeşi olan ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacıların babası ...'...

                Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30/01/2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Somut olayda; davalı T3 18/02/1992 doğumlu olarak, 18/04/1994 tarihinde davacı Dursun ve dava dışı Yıldız'ın çocuğu olarak nüfusa tescil edilmişlerdir. Davada, baba yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. İddianın kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; T3 kayden babası görünen davacı T1 yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir. Bu yönden davanın soybağı ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan hususlar dikkate alındığında soybağı davaları ile nüfus düzeltim davaları arasında davanın tarafları dava açması süresi ve ispat kuralları bakımından ciddi ayrımlar bulunduğu açıktır....

                Yine aynı Kanunun 285 inci maddesinde ise “babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babasının koca olduğu belirtilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu