DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kusur tespiti, davacı lehine hükmedilen tazminatlar yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Davacı-karşı davalı kadın tarafından yapılan istinaf başvurusunda, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı-karşı davacı erkeğin tamamıyla kusurlu olduğu, eşinden fiziksel ve sözel şiddet gördüğü, taraflara yüklenilen kusurların açık ve net olarak ilk derece mahkemesince belirlenmediği, erkeğin kusurlu davranışları neticesinde maddi ve manevi olarak zedelendiği, davalı karşı davacı erkeğin uygulamış olduğu fiziksel şiddetin İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/573 esas sayılı dosyası ile sabit olduğu şeklindeki beyanları nazara alındığında, davacı-karşı davalı kadın tarafından gerekçeleri de belirtilmek sureti ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu iddia edilmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması iddiasıyla açılan boşanma davasında kusur bölünemez ve bir bütün halinde değerlendirilmesi gerekir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda hangi tarafın kusurlu olduğu, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, hangi taraf yararına tazminat koşullarının oluştuğu, miktarının az olup olmadığı, kadın yararına nafakaya hükmedilmesinde ve miktarında isabetsizlik bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 174 üncü, 175 inci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
DAVA Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. III....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı erkek, 31.01.2014 tarihinde vefat etmiş, evlilik birliği ölümle son bulmuştur. Davaya, kusur belirlemesi yönünden, davacının mirasçıları ... ve ... tarafından devam edilmiştir. Mahkemece, davalı kadının ağır kusuru ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiğinin tespitine karar verilmiş ise de; soyut mizaç uyuşmazlığı ve taraflar arasındaki kültürel farklılık tek başına boşanmaya yeterli değildir. Bu uyuşmazlığın ve kültürel farklılığın yol açtığı somut olay ve olguların, birliği ortak hayatın devamına imkan bırakmayacak derecede temelinden sarsmış olması gerekir....
Uyuşmazlığın çözümü için ilgili yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde yarar vardır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nın 166.maddesinin birinci ve ikinci fıkraları; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir…” hükmünü içermektedir. Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Mahkemece, “tarafların 7-8 yıldır ayrı yaşadıkları, kadının eşine sert davranıp bağırdığı, erkeğin de fiili ayrılıkta başka kadınla gezip tozduğu, sadakate aykırı davrandığı” gerekçesiyle boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) sebebiyle boşanmalarına karar verilmiş ise de; dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Davalı kadının kusurlu bir davranışı ispatlanamamıştır....
GEREKÇE: Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Mahkemece ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca: boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve bu duruma davalının az da olsa kusurlu davranışı ile sebebiyet vermesi gerekir....
Mahkemece evlilik birliğinin davalının kusurlu tutum ve davranışları ile temelinden sarsıldığı kabul edilerek boşanma kararı verilmiş, davacıya bir kusur atfedilmemiş, hüküm davalının temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Davalı, karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Davalının, eşine fiziki şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, evlilik birliğine ilişkin sorumluluklarını yerine getirmediği, tarafların yedi yıldır fiilen ayrı yaşadıkları yapılan soruşturma ve toplanan delillerle gerçekleşmiş ise de; davacının da ayrılık süresi içerisine bir başka erkekle karı-koca gibi birlikte yaşadığı, dava dilekçesindeki açıklamalar ve bunu teyit eden kolluk araştırmasına ilişin tutanaktan anlaşılmaktadır. Bu halde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı da kusurlu olup, birini diğerinden baskın kusurlu kabul etmek mümkün bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, “Tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak derecede geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, geçimsizliğin davacının kusurlarından kaynaklandığı, tarafların evlilik birliğini sürdürmelerinin beklenemeyeceği, evliliğin devamında kendileri ve toplum yönünden bir fayda kalmadığı ve tarafların evlilik birliğinin bir daha kurulamayacağı” gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına (TMK m. 166/1) ve boşanmanın fer’ilerine karar verilmiş, hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir....