Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir. Öyle ise Türk Medeni Kanununun 166....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/1700 KARAR NO : 2020/1781 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKHİSAR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/07/2018 NUMARASI : 2017/655 ESAS - 2018/475 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 17 yıldır evli olduklarını, evliliğin; davalının kocasının ailesini köye ziyarete gitmek istememesi, kocasına karşı hakaretleri ve habersiz yaptığı alışverişler ile ekonomik olarak sıkını yaratması sebepleri ile çekilmez boyuta geldiğini belirterek tarafların boşanmaları ve velayet talebinde bulunmuştur....
DAVA ... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının düğün öncesinde başlayan müvekkilinin ailesine yönelik hakaret ve tartışmaların düğün sonrasında da devam ettiğini, evlilik birliğinin kadına yüklediği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin ihtiyacı olduğu zamanlarda yanında olmadığını, müvekkilinin evlilik birliğinin devamı için elinden gelebilecek tüm fedakarlıkları yaptığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan karşı davanın reddine müvekkiline ve ailesine iftira atan kadın aleyhine 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir. II....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle davacı tarafından açılan boşanma davasının reddine ilişkin verilen bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, davalının Muğla'ya her geldiğinde aynı evde yaşamasının af olarak değerlendirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tarafların evlilik birlikteliğini devam ettirme niyeti olmadığını, hem bu niyetleri hem de fiili birlikteliklerinin olmadığını, davacı müvekkilin çocuk klinik psikoloğundan almış olduğu danışmanlığa göre 2 küçük çocuğu hazırlayabilmek için 3 ay aynı evde kaldıklarını, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir....
CEVAP Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının erkeğe hakaret ettiğini, kadının annesinin evliliğe müdahil olduğunu, ortak konutun hangi ilde olması konusunda anlaşmazlığın olduğunu iddia ederek asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukla kişisel ilişki tesisine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir. III....
Mahkemece; davacı kadının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı, dosyaya sunduğu delillerin ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma olgusunu ispata yeterli olmadığı, boşanma şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle kadının boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de; davacı kadın 01/10/2020 tarihli dava dilekçesinde sözlü ve fiziksel şiddet, sosyal hayatı kısıtlama, yasa dışı madde kullanılması, şiddetli geçimsizlik, hakaret ve küfür vakıalarına dayanmış ve şikayet tutanak evrakını da delil olarak bildirmiştir. 04.12.2020 tarihli ön inceleme duruşmasında dayandığı delileri bildirmesi için 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı ön inceleme duruşmasında dava dilekçesinde delil olarak dayandığı taraflar arasında gerçekleşen olaya ilişkin düzenlenen iddianameyi ve şikayet başvurusuna ilişkin evrakları sunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
HUKUK DAİRESİ 2010\7778E 2011\8482K sayılı ilamında 'Davalı kocanın akıl hastası olduğu ve yargılama sırasında kısıtlandığı anlaşılmaktadır Akıl hastalığına dayalı bir boşanma davası bulunmamaktadır. Davalının hareketleri iradi olmadığı ve bu nedenle kendisine kusur yüklenemeyeceğinden evlilik birliliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasının reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.'şeklinde belirtildiği, YARGITAY 2.HUKUK DAİRESİ 2010/1960E 2010/3113K sayılı ilamında "Dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına (TMK.md.166) dayalı olarak açılmıştır. Yargılama sırasında davalı akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanmış kendisine vasi atanmıştır. Bu durumda davalının davranışları iradi olmadığından kusurundan söz edilemez. Akıl hastalığına (TMK.md.165) dayalı bir dava da bulunmamaktadır....
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebine ilişkindir....
bütünlüğü saldırıya uğradığı anlaşıldığından asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki tesisine, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştikten sonra aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....