Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY Davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I) davası açıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I) kararı verildiği, koşulları oluşmadığından yoksulluk nafakası isteminin reddine karar verildiği ve hükmün davacı kadın tarafından temyiz edildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; Değerli çoğunluğun “ asgari ücretle” çalışan davacı kadının “yoksulluğa düşmeyeceği” yönündeki görüşüne katılmıyorum. Davacı kadın: Asgari ücretle bir işyerinde çalışmaktadır Davalı koca : Tıp doktoru olup özel bir poliklinikte çalışmaktadır. Yoksulluk nafakasının içerdiği unsurlar dikkate alındığında “asgari ücretin” bu gereksinimleri karşılamaktan uzak olduğu yaşanan gerçekliktir. (HGK kararları: Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 771-773)....

    Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sonucunu doğuran olaylarda davalı kadın ağır, davacı erkek hafif kusurlu kabul edilerek boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delilerden; "Kadının sorumsuz olduğu" vakıasının usulüne uygun bir şekilde ispat edilmediği, bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışların yanında, davacı erkeğin, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sesiz kaldığı, davalı kadın tarafından cevap dilekçesinde bu vakıaya dayanıldığı, dinlenen tanık beyanlarıyla da bu vakıanın ispat edildiği anlaşılmıştır. Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir....

      Davacı-karşı davalı kadın vekili 15.02.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle boşanma sebebini "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK 166/1) olarak ıslah etmiş olmasına rağmen mahkemece, davacı-karşı davalı kadının davasında TMK 162. maddesindeki yasal şartlar oluşmadığı gerekçesi ile dava ıslah edilmemiş şekliyle görülerek reddedilmiştir. Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir (HMK m. 176/1). Islah, bunu yapan tarafın teşmil edeceği noktadan itibaren, bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğurur (HMK m. 179/1). O halde mahkemece; davacı-karşı davalının ıslah dilekçesi davalı-karşı davacıya tebliğ edilerek, davacı-karşı davalının evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı boşanma davasında delillerin bu çerçevede değerlendirilerek, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, ıslah istemi dikkate alınmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından, kadının davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın öncelikle zina (TMK. md. 161) sebebine, olmadığı takdirde "evlilik birliğinin sarsılması" sebebine (TMK. md. 166/1-2) dayalı olarak, davalı-karşı davacı erkek ise "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanarak boşanma davası açmıştır. Zina, mutlak boşanma sebebidir....

          DAVA TARİHİ : 10/12/2018 DAVANIN KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma İSTİNAF KARAR TARİHİ : 28/02/2022 İSTİNAF KARARININ YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2022 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı davacı vasisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen İzmir 9....

          Hükmü davalı-karşı davacı kadın istinaf etmiş bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan inceleme neticesinde, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı kadının eşit kusurlu olduğuna karar verilmiş, karar davacı-karşı davalı erkek mirasçıları tarafından kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmiştir. Evlilik ölümle sona ermiştir. Bölge adliye mahkemesince yapılacak iş, davacı-karşı davalı erkek mirasçıları davaya kusur belirlemesi yönünden devam ettiklerinden Türk Medeni Kanunu'nun 181/2 inci maddesi uyarınca davalı-karşı davacı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığı yönünde tespit kararı vermekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde davalı-karşı davacı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda eşit kusurlu olduğunun tespitine dair hüküm tesisi usul ve kanuna aykırıdır....

            Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK md.166/1,2). Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin bozma ilamında da tespit edildiği üzere; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava pek fena muamele, onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle karşı dava ise zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK.m.162) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.m.166/1), davalı-karşı davacı ise zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır....

            Mahkemece, davacı-karşı davalı ... tarafından hakkında hüküm kurulmayan evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) ve hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) davalarına ilişkin istinaf talebinde bulunulmadığı halde bölge adliye mahkemesince bu yön gözetilmeyerek kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2020 NUMARASI : 2020/241 ESAS - 2020/453 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 11....

              UYAP Entegrasyonu