Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı erkekten kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
geldiğinde eşinin kendisini arayarak İstanbul'daki evlerine dönmesini, dönmezse bir daha da dönemeyeceğini söyleyerek baskı uyguladığını, Trabzon'a taşındıktan sonra da köyde yaşamaya başladıklarını, köyde eşinin ailesinin de sürekli olarak baskı uyguladığını, sonrasında Trabzon merkeze taşındıklarını, burada da eşinin kendisini aldatmakla suçladığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek, boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin kendisine verilmesine, müşterek çocuklar için 500'er TL olmak üzere toplam 1.500.00....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: ASIL DAVA:Davacı - davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkilinin nişanlı iken resmi olarak evliliklerinin yapıldığını ancak tarafların düğünü yapılmadan ve birleşmeden birbirilerine göre olmadıklarını anladıklarını, ayrılık kararı aldıklarını, çevresi tarafından da nişan attıklarını duyurduklarını, sonuç olarak tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü....
Maddesinde yer alan zina eyleminin sabit olduğu ayrıca 166/1- 2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir ki, olayımızda davalı erkeğin zina ettiği ve birlik görevlerini ihmal ettiği böylelikle; davalı erkeğin zina ettiği ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmakla; davacı tarafın boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. (Yargıtay 2....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi tarafıma 04.06.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup süresi içerisinde cevaplarını sunduğunu, dava dilekçesinde bahsettiği hususların gerçek durumla herhangi bir ilgisi bulunmadığını, davaya konu evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren kendisi olmadığını, bu nedenle dava haksız ve mesnetsiz olup davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; " Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Her ne kadar davacı vekili dilekçesinde davalının ekonomik olarak evin geçimine katkı sağlamadığını, davacının çocukları tek başına okuttuğunu, davalının evin geçimini sıkıntıya düşürecek nitelikle kardeşlerine yardım ettiğini ve at yarışı oynadığını iddia etmiş ise de, davalının ara sıra at yarışı oynadığı hususu dışında kalan hususlar ispatlanamamıştır....
Hukuk Dairesi'nin15/04/2019 tarihli 2018/4257 Esas sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
Somut olayda; davacı tarafça evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemli dava dilekçesinde, taralar arasında sosyal ve kültürel farklılıkların ortaya çıktığı, davalının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği, bir araya geldiklerinde sıkça kavga ettikleri ve tarafların ayrı yaşamaya başladıkları vakıalarına dayanmıştır....
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Mahkemece "...davalının davacıyı ailesi ile görüştürmemesi ve arkadaşlarından kıskanması sebebiyle baskıcı davranışlarda bulunduğu taraflar arasında duygusal şiddet ile yine davalının ekonomik olarak eşine karşı cimri davranması nedeniyle de ekonomik şiddet sayılabilecek şekilde evlilik birliğinin sarsıldığı..." şeklindeki gerekçe ile dava kabul edilmiştir. TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmaya karar verebilmek için taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu duruma davalının az da olsa kusurlu davranışıyla sebebiyet vermesi gerekir....
Ayrıca Türk Medeni Kanununda evlilik birliğinin sarsılması başlığı altında; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK m. 166/1- 2)” şeklinde genel boşanma sebebi yer almaktadır. Uygulamada, hakaret içeren basit bir kaç sözün evlilik birliğini temelinden sarstığı (TMK m. 166/1- 2) kabul edilip eşlerin boşanmalarına karar verilirken, ortalama insan ömrüne göre çok uzun süre fiilen ayrı yaşayan eşlerin evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını kabul etmek ve boşanma davalarının reddine karar vermek, yasanın amacına uygun olamaz....
reddine, KARŞI DAVANIN KABULÜ İLE; tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Maddi ve Manevi tazminat şartları oluşmadığından Reddine," karar verilmiştir....