WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü, somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş olması nedeniyle evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime çok geniş takdir hakkı tanımıştır. Bu bağlamda evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açan davacının, davasının kabul edilerek, boşanma kararı elde edebilmesi için iki koşulun gerçekleştiğini kanıtlamış olması gerekir. Bunlardan ilkinde davacı; kendisinden, evlilik birliğinin devamı için gereken “ortak hayatın sürdürülmesi” olgusunun artık beklenmeyecek derecede birliğin temelinden sarsıldığını, ikinci olarak “temelden sarsılmanın” karşı tarafın kusurlu davranışları sonucu gerçekleştiğini ispatlamak zorundadır....

beklenemeyeceği dair oluşan vicdani kanaat ile davalı karşı davacı kadının evlilik birliğinin temelden sarsılması talepli boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni nispi bir boşanma nedeni olduğu için evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını her somut olaya göre hakim takdir eder. Dosya kapsamından eşlerin ayrı yaşadığı böylece evliliğinin fiilen bittiği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin devamında taraflar, müşterek çocuklar ve kamu için korunmaya değer bir menfaatin kalmadığı, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimallerinin bulunmadığı ve davacı karşı davalının kusurlu olduğu anlaşılmakla davanın ve karşı davanın (boşanma talebi yönünden) kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Evliliğin amacı, kapsamlı yaşam birliğinin gerçekleştirilmesi, karşılıklı sevgi, sadakat ve yardım sayesinde kişiliğin yetkinleştirilmesi olarak kabul edilmektedir. Evlilik ile eşler arasında tam ve sürekli bir hayat ortaklığı kurulur. Eşler, evlilik birliğinin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamakla yükümlü olurlar. Eşlerin evlilik birliğine karşılıklı bağlılığı tahrip olmuş yahut bağlılık hiç gerçekleşmemiş, evlilik hissiyatı ve birliktelik ortadan kalkmış ve bunun yerini kayıtsızlık, soğukluk ve yabancılaşma almışsa tarafların yaşam birliğinin anlamını yitirdiği ve birliğin temelinden sarsıldığını anlaşılır. TMK 181/2. maddesi gereğince boşanma davası devam ederken ölen eşin mirasçılarına diğer eşin kusurunu tespit ettirmek yönünden açılan davayı devam ettirme imkanı tanınmış, diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde maddenin birinci fıkra hükmünün uygulanacağı hükme bağlanmıştır....

Diğer bir anlatımla, eşlerin birlikte yaşamayı reddetmeleri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüğün ihlali olup boşanma sebebi oluşturur (KILIÇOĞLU, Ahmet M. : Aile Hukuku, Ankara 2016, s.138). Dairemizin içtihatlarına göre, bir boşanma davasında eşlerin ileri sürdüğü “birlik görevlerini yerine getirmeme”, eş veya çocukla yeterince ilgilenmeme”, “birlikte yaşamaktan kaçınma”, “haklı neden olmadığı halde yatakları ayırma” gibi evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülüklerin ihlali niteliğindeki olguların kanıtlanması durumunda, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilip boşanmaya karar verilirken, çok uzun süre ayrı yaşayan ve bu nedenle evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin hiçbirini yerine getirmeyen eşlerin, evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını kabul etmek ve boşanma davalarının reddine karar vermek, Türk Medeni Kanununun benimsediği boşanma hukuku ilkelerine uygun olamaz. Yıllarca ayrı yaşayan eşleri, yasa zoruyla bir araya getirmek de mümkün değildir....

    İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; TMK'nın 166/1. maddesinde yer alan, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir". Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir." Dosya incelendiğinde; tarafların 28/06/2007 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten müşterek çocuklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır....

    Dosya incelendiğinde; davacı taraf, dava dilekçesinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olarak herhangi bir vakıa bildirmediği gibi tanık da dahil herhangi bir delil sunmamıştır. Davalının boşanmayı kabul ettiğine ilişkin beyanı tek başına TMK 184. maddesi gereğince Mahkemeyi bağlamayacağı gibi, dava dilekçesinde dayanılmayan bir vakıanın davalıya kusur olarak atfedilmesi de mümkün değildir. Davacı tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunu ispatlayamadığı anlaşılmakla TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak açılan boşanma davasının reddi kararının yerinde olduğu, davacının istinaf talebinin reddi gerektiği, Anlaşılmakla; karar usul ve yasaya uygun bulunulmakla davacı tarafın yerinde görülmeyen istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    KARŞI OY YAZISI Davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I) davası açıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I) kararı verildiği, hükmün boşanma davasının reddi gerektiği yönünde davalı koca tarafından temyiz edildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; Öncelikle değerli çoğunluğun anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III) koşullarının oluştuğu yönündeki görüşüne katılmıyorum. Nitekim yerel mahkeme hakimi de aynı görüşte olduğu için evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I) kararı vermiştir. Ortada bir anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III) kararı da bulunmamaktadır. Kaldı ki anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III) kararı verilebilmesi için her hususta anlaşma sağlanmalıdır....

      -TL yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu olduğu kanaatine varılmakla davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine" karar verilmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2018 NUMARASI : 2018/9 ESAS- 2018/287 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, davacı lehine 1.000,00 TL tedbir- yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir. Yapılan yargılama sonucunda, mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu