"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma (çekişmeli) Taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 16.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ana ve birleşen dava; boşanma (evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma (çekişmeli)) istemine ilişkindir....
Dava; TMK'nın 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacı tarafın verilen süre için eksik gider avansını dosyaya yatırdığı anlaşılmakla, giderlerin süresi içerisinde yatırılması nedeni ile yargılamaya devam edilmesi gerekirken usulden red kararı verilmesi doğru görülmemiştir. (Benzer mahiyette Yargıtay 19....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nın 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma karşı dava ise terk ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki istemlere ilişkindir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı davacının ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, erkeğin kadına ortak konuta dönmesi için ihtar gönderdiği anlaşılmıştır. Davalı-davacı erkek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.md.166/1- 2) ve terk nedenine dayalı (TMK.md.164) boşanma davasını birlikte açmıştır. Davalı-davacı erkek, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürdüğünden, eşine gönderdiği ihtarda samimi olmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.md.166/1- 2) nedenine dayalı boşanma talebinde de, eşine ihtar gönderdiğine göre, onun kusurlu davranışlarını affettiği anlaşılmaktadır. Yargıtay 2....
Mahkemece; "Evlilik birliğinin sarsılmasına dayalı dava hakkı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 166/1. maddesinde: "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." şeklinde düzenlenmiş, yine aynı maddenin devamında: “Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.” ifadelerine yer verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında, gerçekleşen maddi olayla evlilik birliğinin sarsılmış olduğu ve bu maddi olaya rağmen ortak yaşamın çekilmez hale geldiğinin iddia ve ispat edilmesi öncelikli koşuldur....
DAVA Davacı kadın dava dilekçesinde ve vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve küfürleri olduğunu, kadının namusuna dil uzattığını, eşine namaz kıldığı için hakaret ettiğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğini, ihtiyaçları karşılamadığını, ufak konulardan tartışma çıkardığını, eşinin ailesine hakaret ettiğini, hırsızlıkla suçladığını ve en son olayda çocuklar arasındaki kavgadan dolayı kadını sorumlu tuttuğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve kadın lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle, evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
Mahkemece; "4721 sayılı TMK.’nın 166. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan hükümde, en az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılabileceği öngörülmüştür....
Bu durumda davacının evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunu ispatlayamadığı anlaşılmakla TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak açılan boşanma davasının reddi kararının yerinde olduğu, davacının istinaf talebinin reddi gerektiği, Anlaşılmakla; karar usul ve yasaya uygun bulunulmakla davacı tarafın yerinde görülmeyen istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Diğer bir anlatımla, eşlerin birlikte yaşamayı reddetmeleri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüğün ihlali olup boşanma sebebi oluşturur (KILIÇOĞLU, Ahmet M. : Aile Hukuku, Ankara 2016, s.138). Dairemizin içtihatlarına göre, bir boşanma davasında eşlerin ileri sürdüğü “birlik görevlerini yerine getirmeme”, eş veya çocukla yeterince ilgilenmeme”, “birlikte yaşamaktan kaçınma”, “haklı neden olmadığı halde yatakları ayırma” gibi evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülüklerin ihlali niteliğindeki olguların kanıtlanması durumunda, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilip boşanmaya karar verilirken, çok uzun süre ayrı yaşayan ve bu nedenle evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin hiçbirini yerine getirmeyen eşlerin, evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını kabul etmek ve boşanma davalarının reddine karar vermek, Türk Medeni Kanununun benimsediği boşanma hukuku ilkelerine uygun olamaz. Yıllarca ayrı yaşayan eşleri, yasa zoruyla bir araya getirmek de mümkün değildir....