Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; "Tarafların 11/09/2014 yılında evlendikleri, bu evliliklerinden müşterek bir çocuklarının olduğu, davanın TMK 166/1 maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır. Tarafların birlikte yaşadıkları dönemde maddi konulardan dolayı aralarında sorunlar yaşandığı, bu sorunlardan dolayı kadının evden ayrılıp ailesinin yanına gittiği, sonrasında evine dönüp 1 hafta müşterek konutta eşiyle birlikte yaşadığı tanık beyanlarından anlaşılmakla öncesine dair yaşanan olaylardan dolayı tarafların birbirlerini affettikleri en azından hoşgörü ile karşıladıklarının kabulü gerekmiş ve önceki olaylara dair tanık beyanları mahkememizce hükme esas alınmamıştır. Eldeki davada çözümlenmesi gereken husus tarafların ayrılmalarına hangi olayların sebep olduğu ve tarafların hangi kusurlu davranışlarının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiğidir....

DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili mahkemesine sunduğu 24/09/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, tarafların boşanmalarına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı vasisi davaya cevap vermemiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, sosyal inceleme raporu ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir....

Mahkemece, erkeğin evlilik birliğinin temelinden sasılması sebebine dayalı boşanma davasında, "güven sarsıcı davranış" vakıası yönünden bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Oysa erkek tarafından ıslah dilekçesi ile, kadının zinasına dayalı ayrı bir boşanma talebinde bulunulduğu gibi, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile açtığı boşanma davasında da kadın yönünden güven sarsıcı davranış vakıasını da ileri sürdüğü, diğer bir ifade ile kadına güven sarsıcı davranış kusurunu atfettiği anlaşılmaktadır. Bu hale göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile açtığı boşanma davasında, erkeğin ıslah dilekçesi ile ileri sürdüğü "güven sarsıcı davranış" vakıası yönünden bir değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. VI....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacı karşı dosya davalısı tarafından davalı karşı dosya davacısı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, Davalı karşı dosya davacısı tarafından davacı- karşı dosya davalısı aleyhine 4721 sayılı 161 maddesi uyarınca zina nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, Davalı karşı dosya davacısı tarafından davacı- karşı dosya davalısı aleyhine 4721 sayılı 166- 1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, Ttarafların TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Tarafların TMK'nin 161 maddesi uyarınca zina BOŞANMALARINA, Davacı karşı davalının maddi- manevi tazminat taleplerinin REDDİNE, Davalı karşı davacının maddi-manevi tazminat taleplerinin REDDİNE, "karar verilmiştir....

    Şeklindeki gerekçeyle; "Davacı tarafından davalı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, tarafların 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları SELEN ECRİN BAŞ'ın velayetinin anne T1'a verilmesine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı koca tarafından, hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Mahkemece, "Taraflar arasında uzun yıllardan beri ortak bir hayatın mevcut olmadığı, tarafların ayrı yaşadıkları, bir araya gelmelerinin mümkün olmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı" gerekçesiyle boşanmalarına karar verilmiş ise de; davalı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektiren maddi bir vakıa da ispatlanamamaktadır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı ..., evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.md.166/1) ve terk (TMK.md.164) hukuki sebeplerine birlikte dayanarak boşanma isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, davacının, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı talebinin reddine karar verilmiş, terk hukuki sebebine dayalı talebiyle ilgili bir karar verilmemiş, davacıda bu yönden temyize gelmiştir....

        Dava, TMK'nın 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. "Somut olayda mahmece üç ayrı tarihte aynı uzman psikologtan alınan raporlar yetersiz ve hüküm kurmaya elverişli değildir....

        , çok fazla para harcadığını, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, telefonunu müvekkilinden sakladığını, başka bir kişi ile birliktelik yaşadığı konusunda müvekkilinin kuşkuları olduğunu, telefon kayıtları incelendiği takdirde sadakat yükümlülüğüne aykırı hareketlerinin kanıtlanabileceğini, evlilik birliğinin davacı kadının kusurlu davranışları neticesinde temelinden sarsıldığını belirterek sadakat yükümlülüğünün ihlali, pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir....

        Kanun koyucu, zinayı özel boşanma sebebi kabul etmekle, bu olayın tek başına evlilik birliğini temelinden sarstığını kabul etmiş, bu halde ayrıca birliğin temelinden sarsılıp sarsılmadığının araştırılmasına gerek görmemiştir. Dolayısıyla, “zinaya” dayanan bir boşanma talebi, “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteğini de içerir. Toplanan delillerle gerçekleşen olaylar, zina sebebiyle boşanma kararı verilmesine yeterli değil ise, aynı olaylar yüzünden, evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış ise, bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Buna engel yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Davalının gerçekleşen eylemleriyle, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....

          UYAP Entegrasyonu