Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

çekilmez hale geldiğini belirterek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, küçük çocuklarının velayetlerinin dava devam ederken tedbiren, bittikten sonra kalıcı olarak tarafına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, dinlenen tanıkların beyanları dikkate alındığında davalının kusurunun ispat edilip edilmediği, burada varılacak sonuca göre davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 11. Boşanma sebebi olarak dayanılan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

    Aile Mahkemesi'nde açılan 2019/122 Esas sayılı davada zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenlerine dayanıldığı, zina davasının Upper House Otel ve emniyetten gelen otel kayıtları karşısında, 23- 28 Kasım 2018 tarihlerinde davalı kadının aynı odada başka erkekle birlikte konakladığı,bu iddiada davalı kadının tam kusurlu olduğu, aynı davada erkeğin kadın hakkında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak dosyaya delil sunamadığı, birleşen 4....

    MAHKEME KARARI ; Mahkemece; "dava konusu somut olayda; mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığının kuşkusuz olduğu ancak bu sonuca ulaşılmasının tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklandığı ve davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediği gerekçesi ile davalıya karşı açılan boşanma davasının ispat edilemediğinden reddine " ilişkin karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ ; Mahkeme kararı kadının kusurunun ispatlandığı ve davanın kabulü gerektiği gerekçesi ile davacı vekili tararından istinaf incelemesine getirilmiştir. GEREKÇE : Dava, TMK'nun 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasıdır. Kanunda aksi belirtilmediği sürece her taraf iddialarını ispat ile mükelleftir....

    Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. "Toplanan delillerden; davacı kocanın başka kadınla ilişkisinden yedi çocuğunun olduğu anlaşılmaktadır. Davalı kadının bir kusuru kanıtlanamamıştır. Terk (TMK.md.164) hukuki nedenine dayalı bir boşanma davası da bulunmamaktadır. Fiili ayrılık tek başına boşanma nedeni değildir." (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 08/02/2012 tarihli 2010/20851 esas sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....

    Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görünmemesine göre tarafların evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek şekilde temelden sarsılmış olduğu kanaatine varılarak asıl davanın kabulü ile tarafların TMK.166/1 mad.gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına ve birleşen davanın kabulü ile TMK.161 mad.gereğince kadının zinası nedeniyle tarafların boşanmalarına, tarafların her ikisinin de çalıştıkları birbirlerine yakın gelir elde ettikleri anlaşıldığından davalı birleşen davacının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı birleşen davacının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, geçimsizlikte zina eylemi ve eşine karşı hakaretamiz söz ve davranışları nedeniyle davacı-davalı kadının daha fazla kusurlu olduğu, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığından, tarafların sosyal ekonomik...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ; Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; İlk derece mahkemesince, ''tüm dosya kapsamından; davalının başka bir kadınla ilişkisi olduğu, davacıya sinkaflı sözlerle küfür ettiği, taraflar arasındaki evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeycek derecede temelinden sarsıldığı anlaşıldığından TMK.nun 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına " karar verilmiştir....

    geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğini sürdürmelerinin mümkün olmadığını beyanla boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesine, çocuğu için aylık 500,00....

    kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir....

      Boşanma talebi yönünden yapılan değerlendirmede; TMK'nun 166/1- 2 maddesine göre evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Önemli olan kısım dava açan tarafın kusursuz yada daha az kusurlu olması yahut fazla kusurlu olmasına karşın davalının bir itirazının bulunmaması yada itirazı bulunmasına karşın bu itirazın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olması ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmaması gerekmektedir. Dosya kapsamı incelendiğinde, her iki tarafında eşit kusurlu olduğu, sabit görülen eylemler nedeniyle ortak hayatın sürdürülmesinin taraflardan beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı anlaşılarak her iki tarafın da boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu