WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda sadakatsiz olan ve eşine hakaret eden kadının tam kusurlu olduğu, kadının tanık dinletmediği ve erkeğin kusurlarını ispatlayamadığı, uzman raporu ve idrak çağındaki çocukların görüşleri dikkate alınarak ortak çocuklarının velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararlarına olacağı, tam kusurlu kadın eşin yoksulluk nafakası ve maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacağı, boşanmaya sebebiyet veren olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının ziynet alacağı davasını ispatlayamadığı gerekçesi ile kadının boşanma ve ziynet alacağı davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar ...ve ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafaka, tazminatlar, ziynet eşyaları, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Taraflardan aktarılan olaylar sabit kabul edilemez. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....

      CEVAP Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile kadının evlilik birliği süresince kendisine destek olmadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, kendisini aşağıladığını, fiziksel şiddet uyguladığını, yatakları ayırdığını ve sebepsiz yere evden ayrıldığını iddia ederek davalı-karşı davacı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olması nedeniyle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, çocukların velayetinin babaya verilmesine ve lehine 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. III....

        Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş, birçok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel ve sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir....

          dava ve talep etmiştir. 2.08.07.2019 tarihli dilekçesi ile; kadın, ziynet ve ev eşyası alacağının erkekten alınarak kendisine verilmesini dava ve talep etmiştir....

            Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkek tam kusurludur. 4-Yukarıda 3. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4) dikkate alınarak kadın yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

              Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa mahkemenin de kabulünde olduğu üzere tarafların 2012 yılında ayrılıp tekrar bir araya geldikleri, bundan sonra da taraflar arasındaki anlaşmazlığın somut bir vakıaya dayanmadığı toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davacı-karşı davalı erkeğin ilk olarak davasını TMK 166/3. maddesine dayalı olarak açması ve boşanma konusunda anlaşma protokolü sunması şiddetli geçimsizliğin varlığına ve tarafların eşit kusurlu olduklarına karine teşkil etmez. Mahkemece dinlenen tanıkların sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....

                DAVA Davacı kadın dava dilekçesinde ve vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve küfürleri olduğunu, kadının namusuna dil uzattığını, eşine namaz kıldığı için hakaret ettiğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğini, ihtiyaçları karşılamadığını, ufak konulardan tartışma çıkardığını, eşinin ailesine hakaret ettiğini, hırsızlıkla suçladığını ve en son olayda çocuklar arasındaki kavgadan dolayı kadını sorumlu tuttuğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve kadın lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle, evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

                  DAVA Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının olduğu, kadına sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığı, tehdit ettiği, sebepsiz yere borçlandığı, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmediği, çocukların ve evin geçimi ile ilgilenmediği, ilgisiz olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen mümkün olmaması halinde nakden ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....

                    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşini istemediğini söyleyerek evlilik birliğine son vermek isteyen erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve ziynet eşyalarının erkekte kaldığı gerekçesi ile; boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası ile 25.200,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 18.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile kararda belirtilen ziynet alacağının erkekten alınarak...

                      UYAP Entegrasyonu