Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, dinlenen tanıkların beyanları dikkate alındığında davalının kusurunun ispat edilip edilmediği, burada varılacak sonuca göre davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 11. Boşanma sebebi olarak dayanılan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görünmemesine göre tarafların evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek şekilde temelden sarsılmış olduğu kanaatine varılarak asıl davanın kabulü ile tarafların TMK.166/1 mad.gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına ve birleşen davanın kabulü ile TMK.161 mad.gereğince kadının zinası nedeniyle tarafların boşanmalarına, tarafların her ikisinin de çalıştıkları birbirlerine yakın gelir elde ettikleri anlaşıldığından davalı birleşen davacının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı birleşen davacının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, geçimsizlikte zina eylemi ve eşine karşı hakaretamiz söz ve davranışları nedeniyle davacı-davalı kadının daha fazla kusurlu olduğu, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığından, tarafların sosyal ekonomik...
Aile Mahkemesi'nde açılan 2019/122 Esas sayılı davada zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenlerine dayanıldığı, zina davasının Upper House Otel ve emniyetten gelen otel kayıtları karşısında, 23- 28 Kasım 2018 tarihlerinde davalı kadının aynı odada başka erkekle birlikte konakladığı,bu iddiada davalı kadının tam kusurlu olduğu, aynı davada erkeğin kadın hakkında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak dosyaya delil sunamadığı, birleşen 4....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ; Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; İlk derece mahkemesince, ''tüm dosya kapsamından; davalının başka bir kadınla ilişkisi olduğu, davacıya sinkaflı sözlerle küfür ettiği, taraflar arasındaki evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeycek derecede temelinden sarsıldığı anlaşıldığından TMK.nun 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına " karar verilmiştir....
kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir....
MAHKEME KARARI ; Mahkemece; "dava konusu somut olayda; mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığının kuşkusuz olduğu ancak bu sonuca ulaşılmasının tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklandığı ve davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediği gerekçesi ile davalıya karşı açılan boşanma davasının ispat edilemediğinden reddine " ilişkin karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ ; Mahkeme kararı kadının kusurunun ispatlandığı ve davanın kabulü gerektiği gerekçesi ile davacı vekili tararından istinaf incelemesine getirilmiştir. GEREKÇE : Dava, TMK'nun 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasıdır. Kanunda aksi belirtilmediği sürece her taraf iddialarını ispat ile mükelleftir....
Mahkemece, erkeğin evlilik birliğinin temelinden sasılması sebebine dayalı boşanma davasında, "güven sarsıcı davranış" vakıası yönünden bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Oysa erkek tarafından ıslah dilekçesi ile, kadının zinasına dayalı ayrı bir boşanma talebinde bulunulduğu gibi, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile açtığı boşanma davasında da kadın yönünden güven sarsıcı davranış vakıasını da ileri sürdüğü, diğer bir ifade ile kadına güven sarsıcı davranış kusurunu atfettiği anlaşılmaktadır. Bu hale göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile açtığı boşanma davasında, erkeğin ıslah dilekçesi ile ileri sürdüğü "güven sarsıcı davranış" vakıası yönünden bir değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. VI....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/250 KARAR NO : 2022/347 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ARHAVİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2021 NUMARASI : 2020/65 ESAS - 2021/30 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, yapılan yargılama sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2017 yılında evlendiklerini, müvekkilinin davalının eski eşinden kalan ev eşyalarını kullanmak istemediğini, bunların atılmasını istediğini, kendisine değiştireceğini söylediğini ancak davalı eşyaların bir kısmını değiştirmediğini, davalının 2 sene boyunca eski eşinden kalan eşyaları oturma odasında tuttuğunu, davacının iki yıl boyunca oturma odasını kullanmadığını, kendisinin aldığı eşyaları küçük bir odada...
Tanık beyanlarından da evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı olgusunun sabit olduğu, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve tanık beyanlarından davalı kocanın evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğu, bu halde taraflar arasında birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olmakla bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık mümkün görülmemesi ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamamış olması sebebi ile davacının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir. Müşterek çocuğun velayeti yönünden; velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Velayet düzenlenmesinde, çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili mahkemesine sunduğu 24/09/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, tarafların boşanmalarına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı vasisi davaya cevap vermemiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, sosyal inceleme raporu ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir....