ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2018 NUMARASI : 2018/9 ESAS- 2018/287 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, davacı lehine 1.000,00 TL tedbir- yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir. Yapılan yargılama sonucunda, mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir....
Dava ve kaşı dava; boşanma (evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma (çekişmeli)) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; yargılama sırasında erkeğin vefatı nedeniyle kusur tespiti yapılarak, asıl ve karşı dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
birliğinin temelinden sarsıldığına dair ileri sürmüş vakıaların gerçekleştiğini ispatlayamadığı, yukarıda bahsedilen ve sabit görülen vakıaların evlilik birliğini temelinden sarsacak vakıalar olduğu, bahsedilen vakıalar nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı-birleşen davalı erkeğin tam kusurlu olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı-birleşen davacı kadının ise evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan bir vakıaya sebep olmadığı anlaşıldığından kusursuz olarak kabul edilmesi gerektiği, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve ortak hayatın çekilmez hale geldiği gerekçesi ile davacı-birleşen davalı erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle açmış olduğu boşanma davasının ve fer'î taleplerinin reddine, davalı-birleşen davacı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-birleşen davacı kadın lehine 25.000,00 TL manevî tazminata, 25.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesi, davalı-birleşen davacı kadının yoksulluk nafakası...
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekilinin sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 16/07/2021 tarihinde evlendiklerini, müvekkilinin sarf ettiği tüm çaba ve gayrete rağmen evliliği kurtaramadığını, evlilik birliğinin bu karşılıklı hakaret ve tehditlerle temelinden sarsıldığını ve devamında taraflar için bir fayda kalmadığını, bu şartlar altında devam edilmesinin mümkün olmadığını, evliliğin devamında müvekkili için bir fayda kalmadığını, ayrıca davalı tarafın giderek şiddetini artıran olumsuz davranışları nedeniyle de müvekkilinin haklı olarak endişeye kapıldığını, bu nedenlerle müvekkilden evliliği daha fazla sürdürmesi beklenemeyeceğinden tarafların boşanmalarına karar verilmesi en isabetli çözüm yolu olarak belirlendiğini, davalarının kabulü ile evlilik birliğininin devam etmesi yönünde herhangi bir ihtimalin kalmadığı...
Hukuk Dairesi'nin 28/01/2021 tarihli 2019/6604 esas sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
Mahkemece; "Yapılan yargılama sonunda dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 19/10/1992 tarihinde evlendikleri bu evlilikten üç müşterek çocuklarının olduğu, davanın TMK 166/1 maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır....
Dava; TMK'nın 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacı tarafın verilen süre için eksik gider avansını dosyaya yatırdığı anlaşılmakla, giderlerin süresi içerisinde yatırılması nedeni ile yargılamaya devam edilmesi gerekirken usulden red kararı verilmesi doğru görülmemiştir. (Benzer mahiyette Yargıtay 19....
Davacı tarafın dava dilekçesinde açıkça bir delile dayanmamış olması nedeni ile toplanacak delil bulunmaması dosya kapsamında dava dilekçesindeki iddiaları ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ispatlayacak delil bulunmaması, davacının bir dönem kadın konuk evinde kalmasının tek başına evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ispata elverişli olmaması ve boşanma davalarında hakimin tarafların ikrarı ile bağlı olmaması nedeni ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Fakat bu durumda boşanma nedenlerinin saik açısından çatışmaması ve evlilik birliğini sona erdirme isteği yönünden çelişmemesi gerekir. Hem terk sebebine dayanarak boşanma davası açmak, hem de evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının ileri sürülerek boşanma talebinde bulunmak birbiriyle çelişmektedir. Çünkü ihtar isteği bundan önceki kusurlu tutum ve davranışları siler. Aynı olaylardan dolayı ihtar edilen eş artık kusurlu görülemez. İhtara rağmen evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının ileri sürülmesi ise ihtarı samimi kılmaz. Terk sebebine dayanan boşanma davasının kabulü için usulüne uygun ve samimi ihtar tebliğine rağmen, ihtar edilen eşin haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmemesi gerekir. Bir başka ifade ile terk ihtarında samimiyet esastır. Somut olayda davacı erkeğin ihtarı, dava dilekçesinde hem evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine hem de terke dayandığı için samimi değildir....
Dava; şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırılması için ilgili kolluğa yazı yazılmış olup, yazı cevabında davacı erkeğin üniversitede öğretim görevlisi olduğunu, üzerine kayıtlı eşi ile birlikte ikamet ettiği dairesinin olduğu, davalı kadının halk eğitim merkezinde öğretmen olduğu, eşine ait evde oturduğu, üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığının bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır. Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....