Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Toplanan delillerden tarafların 1998 yılında evlendikleri, davacı erkek tarafından açılan eldeki dava dilekçesinde belirtilen iddiaların kuşkudan uzak şekilde ispatlanamadığı gibi, davacı tarafın iddia ettiği hususların İDM kararında belirtildiği gibi; tarafların birlikte Giresun'da evlilik birliğini devam ettirdikleri dosya kapsamından anlaşıldığından, öncesinde yaşanan olaylarla ve kusurlu davranışlarla ilgili olarak birbirlerini affettiklerinin kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Bu haliyle, davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: I-1- ASIL DAVANIN KABULÜNE, tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları olan 19/05/2005 Merzifon d.lu CEREN ÇAĞLAR'ın velayetinin davacı anneye verilmesine, Velayeti DAVACI ANNEYE verilen müşterek çocukları ile DAVALI BABA arasında şahsi ilişki tesisine, Davacı kadının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 30.000,00 TL manevi tazminatın boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı erkekten alınarak davacı kadına ÖDENMESİNE, Davacı kadının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 30.000,00 TL maddi tazminatın boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı erkekten alınarak davacı kadına ÖDENMESİNE, TMK'nın 169....
Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş, birçok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel ve sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir....
Somut olayda davacı erkeğin ihtarı, dava dilekçesinde hem evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine hem de terke dayandığı için samimi değildir. Bu nedenle davacının terke dayalı boşanma davasının reddi gerekmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası bakımından ise; Türk Medeni Kanununun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma davasının açılmış olması halinde boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Davacının davalı kadına gönderdiği terk ihtarı davalı eşin ihtar talep tarihinden önceki kusurlu davranışlarının affedilip, en azından hoşgörüyle karşılandığına ve bu nedenle yeniden birlikte yaşama isteğine ilişkin bir irade açıklaması niteliğindedir. Affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olaylar ise boşanma sebebi olamaz....
Mahkemece; "Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma talebine ilişkindir. Boşanma talebi yönünden yapılan değerlendirmede; Evlilik birliğinin sarsılmasına dayalı dava hakkı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 166/1. maddesinde: "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. " şeklinde düzenlenmiş, yine aynı maddenin devamında: “Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....
Mahkememizce uyaptan alınan nüfus kayıtlarından tarafların 14 yılı aşkın süreden beri evli oldukları anlaşılmış, taraf beyanlarının serbest irade ürünü olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve taraflar yönünden ortak hayatın çekilmez hale geldiği, uzman dinlenilmesinin gerekli olmadığı, taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat, nafaka ve boşanmanın diğer mali sonuçları hususlarındaki anlaşmanın mahkememizce tarafların sosyal ekonomik durumlarına ve kamu düzeni ile ilgili hususlara uygun bulunduğu anlaşıldığından TMK.nun 166/3 maddesi gereğince tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar vermek gerektiği düşüncesine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma talebine ilişkindir. Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırılması için yazılan yazılara cevap verilmiş olup, verilen cevabi tutanakta davacı erkeğin emekli olup aylık 1.500,00.-TL maaş aldığını, babadan kalan fındık bahçesinden yıllık ortalama 400- 500 kgr fındık topladığının tespit edilerek bildirildiğini, davalı kadının ise şuanda işsiz olduğunu, geçimini evli olan kızının yanında kalarak sağladığının tespit edilerek bildirilmiş olduğu görülmüştür. TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmaya karar verebilmek için taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu duruma davalının az da olsa kusurlu davranışıyla sebebiyet vermesi gerekir....
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırılması için ilgili kolluğa yazı yazılmış olup, verilen cevabi tutanakta davacı kadının ev hanımı olduğunu, gelirinin olmadığını, ,annesi ile birlikte kaldığını, kira olarak 300,00.-TL kira ödediğinin tespit edildiğini, davalı erkek ise güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, aylık gelirinin 2.500,00.-TL gelirinin olduğunun tespit edilerek bildirildiği görülmüştür. TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmaya karar verebilmek için taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu duruma davalının az da olsa kusurlu davranışıyla sebebiyet vermesi gerekir....
KARŞI OY YAZISI Türk Medeni Kanununun 166'ncı maddesinde, “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” genel boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olup, bu madde bir bütündür. Burada birden fazla boşanma sebebi değil, tek ve genel boşanma sebebi düzenlenmiştir. O da, “evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır” Evlilik birliği, ister aynı maddenin (4.) fıkrasında gösterilen yasal karine sebebiyle temelinden sarsılmış olsun; ister, evlilik en az bir yıl sürmüş olması şartıyla, eşlerin birlikte başvurması veya bir eşin, diğerinin davasını “kabul” etmesi sebebiyle sarsılmış sayılsın; isterse bunlar olmaksızın ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı araştırılıp ispatlanmış bulunsun, bu maddede gösterilen yasal şartların gerçekleşmesi halinde boşanma kararı verilir....
İ… …. aleyhine 26/5/2008 tarihinde açılan boşanma davasında, 2007 yılında evlendikleri, davalının 21/5/2008 tarihinde evi terk ettiği, evlilik birliğini devam ettirmenin mümkün olmadığı belirtilerek boşanmanın talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne ve tarafların Medeni Kanunun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi "evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır" hükmünü içermektedir. Dosyadaki nüfus kaydından tarafların 20/6/2007 tarihinde evlendikleri ve davanın açıldığı 26/5/2008 tarihinde henüz bir yıllık sürenin dolmadığı anlaşılmıştır....