WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL manevi tazminatın fahiş olduğunu, birleşen dosya davacısı, ziynet eşyasına ilişkin iddiasını ispat edemediğini, davacı müvekkilinin elinde bulunan davalıya ait ziynet eşyasını duruşma öncesi davalı eşin avukatına tutanak ile teslim ettiğini, bunun dışında bir ziynet eşyası davacı da bulunmadığını, kaldı ki, ziynet eşyası kural olarak bayanın üzerinde taşıdığı eşyası olduğunu, giderken de, üzerinde ya da yanında götürdüğünün kabulünün gerektiğini belirterek, birleşen dosya yönünden kararın istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve ziynet alacağı istemine ilişkindir....

Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (2)Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK md.166/1,2). Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Yapılan incelemede; davalı kocanın birlik görevlerini yerine getirmediği, davacı kadına atfı kabil bir kusurun varlığının ispat edilemediği anlaşılmıştır....

Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan yine böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarın Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğinin devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da madem ki birlik artık sarsılmış diyerek boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir....

    Diğer tarafın davası akıl hastalığına değil evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK.m.166/1) dayanmaktadır. Akıl hastası olan eşin davranışları iradi kabul edilemez. İradi olmayan davranışlar sebebiyle kadına kusur yüklenemez. Böyle olunca da, kadının da kusurlu olduğundan bahisle "evlilik birliğinin temelinden" sarsıldığı gerekçesiyle boşanma kararı verilemez. O halde davacı-karşı davalı tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru değildir. Ne var ki, kadının davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü temyizin şümulü dışında bırakılarak kesinleşmiş, kocanın boşanma davasındaki boşanma talebinin esası bu sebeple konusuz kalmıştır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Zinaya dayalı boşanma, Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılıklı Boşanma ve Ziynet alacağı davasında (TMK m.166/1, 161.)davacı-davalı taraf, kusur tespiti, hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarı, reddedilen ziynet eşyaları ile reddedilen tazminat talepleri yönünden davalı-davacı taraf; reddedilen zinaya davası, kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, velayet, kabul edilen ziynetler ile reddedilen tazminat talepleri yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

      Dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre; kocanın, ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının tamamının, tanık anlatımı, kendi kabulü ve nüfus kaydından anlaşıldığı üzere gerçekleştiği, bu içeriğe itibar edilerek hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığı; kocanın ise gerekçeli kararda açıkça değinildiği şekilde, evlilik birliğinin mahkemece kabul edilen kocanın tam kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, kadının birliği devam ettirmeye zorlanmayacağı, boşanma kararı verilmiş olmasında, bu şekilde kadının feri taleplerinin de kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, hükmedilen tazminat ve nafakaların da tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve dosya kapsamı ve hakkaniyet ölçüsünde olduğu anlaşılmıştır....

      GEREKÇE; Dava; evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı karşılıklı boşanma- ziynet davası niteliğindedir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Boşanma ve kusur yönünden yapılan istinaf incelemesinde; İncelenen aile nüfus kayıtlarına göre tarafların; 21/10/2017 tarihinde evlenmiş oldukları anlaşılmaktadır....

      Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir....

        ASLİYE HUKUK ( AİLE ) MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2018 NUMARASI : 2016/824 ESAS - 2018/103 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma Ve Ziynet Alacağı davasının yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen, karara karşı davalı vekili tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki evliliğin; davalının en ufak problemden kaynaklı günlerce küs kalması, karısını her hafta sonu kendi ailesinin yanında kalmaya zorlaması, karısının yeni tanıştığı aile bireyleri hakkında ileri geri konuşması, aşırı cimri olup evin tüm temel ihtiyaçlarının karşılanmasını davacıdan beklemesi, aşırı cimrilik yüzünden davacının dilediğince misafir çağıramaması, her tartışmanın aynı binada oturan davacının ailesine yansıtılıp onlarında...

        DAVA Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının erkeğe özen ve ilgi göstermediğini, aile konutunu terk ettiğini, çeyiz hesabındaki parayı erkekten habersiz çektiğini, kadının erkeğin vefat eden eşine ait mücevherleri kullanmak için aldığını ancak geri yerine koymadığını, bu mücevherler üzerinde erkeğe haber vermeden daraltma, isim değiştirme gibi işlemler yaptırdığını, kadının evlilik birliği içerisinde boşanma planlaması yaptığını iddia ederek asıl davanın kabulü karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, vefat eden eşine ait ziynet eşyalarının ve mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. II....

          UYAP Entegrasyonu