Davalı-k.davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü ve ferileri, kendi reddedilen tazminat talepleri ve ziynet alacağı yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir İlk derece mahkemesince ziynet eşyaları yönünden harç yatırılmadığı için 28/03/2022 tarihli ek kararla ziynet alacağı yönünden istinaf isteminin reddine karar verildiği, ek kararın erkeğe 22/04/2022 tarihinde tebliğ edildiği ancak ek kararın istinaf edilmediği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma ve ziynet alacağı, karşı dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
evlilik birliğinin anlam önemini kavrayamadığını, evli kalınan sürede bu sebeple ortak hayatı yıkıcı davranışlarda bulunduklarını, davalı evlilik birliği boyunca "evlilik bana göre değil” diyerek müvekkili çok zor durumda bıraktıklarını, sebepsizce çantasını fırlattığını, denize doğru koşmaya başladığını, davalının hızla koşarak denize atladığını, müvekkil davalının peşinden atlayarak davalıyı boğulmaktan kurtardığını, müvekkil davalının belinden tutup denizden çıkardığı esnada dahi davalı müvekkili eli ile ittirmeye çalışmış ve “bırak beni istemiyorum, yapamıyorum" dediğini, davalının evlilik birliği süresince yapmış olduğu tutarsız, anlamsız ve dengesiz davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılmasında asli kusurlu olduğunu, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle haklı davalarının kabulüne, davalı Hatice PAŞA'nın evlilik birliğinin temelden sarsılmasında tam kusurlu olduğunun tespiti ile davacı aleyhine 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine...
Tanık beyanlarından da evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı olgusunun sabit olduğu, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve tanık beyanlarından davalı kocanın evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğu, bu halde taraflar arasında birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olmakla bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık mümkün görülmemesi ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamamış olması sebebi ile davacının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir. Müşterek çocuğun velayeti yönünden; velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Velayet düzenlenmesinde, çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma ve Ziynet alacağı davasında (TMK m.166/1) davacı taraf katılma yoluyla, nafaka ve tazminat miktarları ile ziynetler yönünden davalı vekiline vekalat ücretine hükmedimesi yönünden, davalı taraf, kusur tespiti, hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile boşanma, kabul edilen kişisel eşyanın iadesi davası yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve Ziynet alacağına ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 344.maddesine göre istinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından; davanın açılmamış sayılması kararı, kusur belirlemesi, nafakalar, ziynetler ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalının "davanın açılmamış sayılması" hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; Davacı kadın 11.1.2011 tarihli dava dilekçesi ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferisi niteliğindeki nafaka ile ziynet eşyalarının aynen iadesi ve bunun mümkün olmaması halinde ise bedeline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı koca kadının bu davasına karşı verdiği cevap dilekçesi ile boşanma ve boşanmanın ferisi niteliğinde .maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur....
Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve velayete, birleşen dava ise, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma, boşanmanın fer'ileri ile ziynet alacağına ilişkindir....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; kusura ve boşanmaya ilişkin istinafı olmadığını beyan ederek, ziynet alacağının reddi, nafaka miktarı, çeyiz alacağı yönünden koca lehine hükmedilen vekalet ücreti, boşanma yönünden kadın lehine hükmedilmeyen vekalet ücreti, adli yardım talebi kabul edilen davacı aleyhine hükmedilen harç ve yargılama giderleri yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı koca vekili istinaf dilekçesi ile; çeyiz ve ziynet yönünden verilen kararın onanmasını beyan ederek, boşanma, kusur tespiti, nafaka, ziynet alacağı yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin olarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, TMK 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma, ve ferileri, ziynet ve çeyiz eşya alacağı istemine ilişkindir....
Müvekkilin ziynet eşyalarının akıbeti ile ilgili herhangi bir bilgisi yoktur. 5- Davacı tarafın öfke kontrolü sorunu bulunmaktadır. 6- Zina iddiası tamamen asılsız ve hukuki mesnetten yoksundur. Davacı tarafın aşırı kıskançlık problemi bulunmaktadır. 7- Müvekkilin davacı tarafı darp ettiği iddiası doğru değildir. HUKUKİ SEBEP, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava zina olmaz ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir. Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dosya incelendiğinde, tarafların 30/01/2019 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten müşterek çocuklarının olmadığı görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla toplanan tüm delillerin değerlendirilmesiyle, davalı erkeğin davacıya şiddet uyguladığı meydana gelen bu olaylar karşısında taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılmayı gerektirecek derecede geçimsizlik bulunduğu, davalı erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı kadın için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine kadar devamına; ortak çocuklar 2010 D.lu Hividar ve 2016 doğumlu Gelhat için dava tarihinden itibaren...
GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı taraf istinafında; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek kararın kaldırılmasını ve boşanma kararı verilmesini talep etmiştir. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Öncelikle, HMK'nın 119/1- (f) hükmü uyarınca, gerek yazılı gerekse basit yargılama usulünde, iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin, dava dilekçesinde belirtilmesi, ayrıca, HMK'nın 121 ve 129/2. Hükümleri uyarınca hem dava dilekçesinde hem de cevap dilekçesinde gösterilen ve tarafın elinde bulunan belgelerin dilekçeye eklenerek mahkemeye sunulması, başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması zorunludur....