alıntısı yapılan Yargıtay ilamının da işaret ettiği üzere mahkemenin onu duruşmada bulundurma zorunluluğunun da bulunmadığı, davalının bu hakkını kullanmadığı, evlilik birliğinin mahkemece kabul edilen erkeğin tam kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, kadının, birliği devam ettirmeye zorlanmayacağı, kadının davasının kabulü ile boşanma kararı verilmiş olmasında, kadının feri taleplerinin de kabulü ile hükmedilen tutarlarda bir isabetsizlik bulunmadığı, herkesin kendi kusurlu eylemlerinin sonuçlarına katlanması gerektiği anlaşılmıştır....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı - davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. BİRLEŞEN DAVA: Mahkemenin iş bu dosyası ile birleştirilen 2020/297 esas sayılı dosyada davalı davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını tarafların boşanmalarına davacı müvekkili lehine 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 25.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemenin iş bu dosyası ile birleştirilen 2021/137 esas sayılı dosyada davacı - davalı T1 vekilinin dava dilekçesinde özetle; TMK'nın 163....
Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "DAVANIN KABULÜNE, tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Davacı kadının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 12.500,00 TL manevi tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına ÖDENMESİNE, Davacı kadının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile,12.500,00 TL maddi tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına ÖDENMESİNE, Davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE, TMK'nın 169. Maddesi kapsamında; 29/06/2021 tarihinde tarihli tensip kararıyla dava tarihinden itibaren hükmedilen kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasının boşanma hükmü kesinleşene kadar devamı ile boşanma hükmü kesinleştikten sonra ortadan kalktığının tespitine," karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı koca tarafından, hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
evlilik birliğinin anlam önemini kavrayamadığını, evli kalınan sürede bu sebeple ortak hayatı yıkıcı davranışlarda bulunduklarını, davalı evlilik birliği boyunca "evlilik bana göre değil” diyerek müvekkili çok zor durumda bıraktıklarını, sebepsizce çantasını fırlattığını, denize doğru koşmaya başladığını, davalının hızla koşarak denize atladığını, müvekkil davalının peşinden atlayarak davalıyı boğulmaktan kurtardığını, müvekkil davalının belinden tutup denizden çıkardığı esnada dahi davalı müvekkili eli ile ittirmeye çalışmış ve “bırak beni istemiyorum, yapamıyorum" dediğini, davalının evlilik birliği süresince yapmış olduğu tutarsız, anlamsız ve dengesiz davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılmasında asli kusurlu olduğunu, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle haklı davalarının kabulüne, davalı Hatice PAŞA'nın evlilik birliğinin temelden sarsılmasında tam kusurlu olduğunun tespiti ile davacı aleyhine 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılıklı Boşanma ve Ziynet Eşyalarının İadesi davasında (TMK m.166/1) davalı-karşı davacı taraf; kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, hükmedilen tedbir nafakası ile tazminatlar, kabul edilen ziynetler ile reddedilen karşı davaları yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir....
HD 2019/1441 E, 2021/715 K) Boşanma talebi yönünden yapılan değerlendirmede; TMK 166/1- 2 maddesine göre evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Bu kapsamda dava açan tarafın kusursuz yada daha az kusurlu olması yahut fazla kusurlu olmasına karşın davalının bir itirazının bulunmaması ya da itirazı bulunmasına karşın bu itirazın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olması ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmaması gerekmektedir. Dosya incelendiğinde davacı-birleşen davalı kadının hafif kusurlu, davalı-birleşen davacı erkeğin ise ağır kusurlu olduğu, sabit görülen eylemler nedeniyle evlilik birliğinin, ortak hayatın sürdürülmesi taraflardan beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı anlaşılarak asıl dava ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....
İhtiyati tedbir talep dilekçesi ve ekli belgeler incelendiğinde ihtiyati Tedbir talep eden davacının açtığı Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) davasında taşınmazın üçüncü kişi üzerine devrinin önlenmesi yönündeki talebi mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme halinde ( tapunun başka bir şahsa devredilmesi halinde) hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı hatta imkansız hale gelebileceği anlaşılmakla, talep usul ve yasaya uygun bulunmuş, davanın Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) davası olduğu dikkate alınarak dava konusu taşınmaza ihtiyati tedbir konulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, dava konusu Giresun İli, Tirebolu İlçesi Körliman Mahallesi 208 ada 16 parselde bulunan 8 nolu bağımsız bölüm üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına...
Hükmedilen vekalet ücretinin kime ait olduğu belirsizdir. 3- Yerel mahkeme gerekçeli kararında müvekkilin ziynet eşyasının iadesi davasının kabülüne şeklinde hüküm tesis etmiştir. Ziynet alacağı yönünden talep dikkate alınarak kabul halinde nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir iken hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK'nın 166/1 maddesine göre evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasıdır. HMK'nın 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bu durumu re'sen gözetir. Dava, TMK'nın 166/1 maddesine göre evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasıdır. HMK'nın 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....