Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava; erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası, birleşen dava ise kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma ve ziynet alacağı davasıdır....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1543 KARAR NO : 2020/897 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AHLAT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2018 NUMARASI : 2016/136 ESAS- 2018/25 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma (çekişmeli) Dava, ziynet eşya bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih ve 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükmün, temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan, dosyanın görevli Daire Başkanlığına gönderilmesine, 31.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK md.166/1,2). Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir....

      Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; TMK'nun 166/1.maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, gerçekleşen kusur durumuna göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabit olup, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde, Boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddi desteğini yitiren kadın yararına, tarafların boşanmaya...

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı erkeğin, erke dayalı davası yönünden maddî hukukun uygulanmasında hata edilmediği, kadının evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülüklerden kaçınmak için değil erkek tarafından şiddet görmesi ve kovulması nedeniyle ayrıldığı, 4271 sayılı Kanun'un 164 üncü maddesindeki şartların gerçekleşmediğinden İlk Derece Mahkemesinin erkeğin boşanma davasının reddinin isabetli olduğu, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasında kusurlu vakıaların doğru olarak tespit ettiği, buna bağlı olarak kusur derecesini tayinde hata yapılmadığı, erkeğin tam kusurlu davranışları ile evlilik birliğini temelden sarsıldığı ve kadın için çekilmez hale geldiği, doğru olarak nitelendirildiği, kadının yoksulluk nafakası talebinin, çalıştığı için erkek ile kazançları birbirine yakın olduğu ancak davacı kocanın yanında iki çocuğun bakım yükümlülüğü olduğu, kadın eşin...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m.166/1) davası olup birleşen dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m.166/1) davası ile birlikte kişisel eşyaların (ziynet ve çeyiz eşyaları) iadesi davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri süresinde istinaf talebinde bulunmuşladır. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemler Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği saptanmıştır....

        DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeniyle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin internette tanışarak 2010 yılında evlendiklerini, müşterek çocuklarının olmadığını, davalının kusurlu davranışları nedeniyle şiddetli geçimsizlik yaşadıklarını, davalının evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkiline sürekli olarak psikolojik, fiziksel ve sosyal şiddet uyguladığını, kendisiyle para için evlendiğini sürekli olarak söylediğini, davalının tedavisi için kullandığı ilaçları zaman zaman kullanmasını engellediğini, davalının kendisinin ailesine ve çevresine " ölsün, evi bana kalsın " tarzında söylemlerde bulunduğunu, evin satılması için kendisine baskı yaptığını, kendisinin ilaçlarını kullanmadığı dönemlerde kendisini kilitlediğini, zayıfladığını ve yatak hasta olduğunu, davalının ise...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/11/2022 NUMARASI : 2020/354 ESAS - 2022/395 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ÇEKİŞMELİ)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 1995 yılında evlendiklerini bu evlilikten 3 tane çocuklarının dünyaya geldiğini, davalı eşi ile evlilik birliğinin başından beri aralarında fikir ayrılıklarının olduğunu, karşılıklı tartışmalar, küslükler ile evlilik hayatlarının devam ettiğini bu süreçte müşterek çocukların dünyaya geldiğini, bu tartışmalar ve küslükler nedeniyle yaklaşık 7 yıl önce evden ayrıldığını ve fiilen ayrı yaşamaya başladığını, davalı ile tekrar bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını belirterek, açılan davanın kabulü ile boşanmalarına...

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde belirtilen kusurlu davranışlarının dosyadaki deliller ile kanıtlandığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, karşı davacı kadının karara karşı istinaf yoluna başvurmaması nedeni ile kadına mahkemece yüklenen kusurların kesinleştiği, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde davacı karşı davalı erkeğin, davalı karşı davalı kadına oranla daha fazla kusurlu olduğuna yönelik tespitin yerinde olduğu, davalı karşı davacı kadının kabul edilen miktar, cins ve gramda ziynet eşyalarının varlığını ve davalı erkek tarafından alındığı iddiasını dosyadaki deliller ve yemin delili ile ispatladığı, ziynet alacağı talebinin kısmen kabulünün doğru olduğu, davacı vekilinin ziynet alacağına yönelik talebinin yerinde olmadığı gerekçesi ile davacı karşı davalı erkeğin...

          UYAP Entegrasyonu