HD 2019/1441 E, 2021/715 K) Boşanma talebi yönünden yapılan değerlendirmede; TMK 166/1- 2 maddesine göre evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Bu kapsamda dava açan tarafın kusursuz yada daha az kusurlu olması yahut fazla kusurlu olmasına karşın davalının bir itirazının bulunmaması ya da itirazı bulunmasına karşın bu itirazın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olması ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmaması gerekmektedir. Dosya incelendiğinde davacı-birleşen davalı kadının hafif kusurlu, davalı-birleşen davacı erkeğin ise ağır kusurlu olduğu, sabit görülen eylemler nedeniyle evlilik birliğinin, ortak hayatın sürdürülmesi taraflardan beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı anlaşılarak asıl dava ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından TMK 163 maddesine dayanan talebi hakkında hüküm kurulmaması, kusur belirlemesi, iştirak nafakasının miktarı yararına hükmolunan manevi tazminatın miktarı, maddi tazminat talebinin reddi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, ziynet alacağı talebinin reddi, kadının ziynet alacağı davasının kabulü yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; boşanma davasının reddi ile erkeğin boşanma davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkek 21.05.2015 tarihli ıslah dilekçesinde "haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması" hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuştur....
Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların bizzat duruşmada alınan boşanma ve sonuçlarına ilişkin aynı yönde beyanları ve bu yönde karar verilmesi istekleri, davacı ve davalı tarafın aralarında imzaladıkları 29/04/2021 havale tarihli anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda anlaştıkları doğruladığından, boşanma ve ferilerine ilişkin anlaşmadıkları bir hususun bulunmadığı tespit edilmiş, tarafların boşanma ve ferilerine ilişkin her hususta anlaştıklarına dair beyanları, TMK.nun 166/3 maddesi gereğince ve evlilik süresi de dikkate alınarak, tarafların bir araya gelmelerinin mümkün olmayacağı değerlendirildiğinden, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü ile davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiş, tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak maddi ve manevi tazminat, tedbir, yoksulluk, katılma payı, eşya ve evlilik birliğinin sona ermesinden kaynaklı sair herhangi bir alacak talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına...
belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesine, mahkemece müvekkilli lehine hükmedilecek uygun bir miktarın maddi manevi tazminat olarak davalı tarafından ödenmesine, müvekkiline düğünde takılan ziynetlerin müvekkilinin haberi olmadan davalı yanca satılması nedeniyle ziynetlerin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından; davanın açılmamış sayılması kararı, kusur belirlemesi, nafakalar, ziynetler ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalının "davanın açılmamış sayılması" hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; Davacı kadın 11.1.2011 tarihli dava dilekçesi ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferisi niteliğindeki nafaka ile ziynet eşyalarının aynen iadesi ve bunun mümkün olmaması halinde ise bedeline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı koca kadının bu davasına karşı verdiği cevap dilekçesi ile boşanma ve boşanmanın ferisi niteliğinde .maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur....
DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: " Asıl davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı açılmış boşanma davası, karşı davanın ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı açılmış boşanma ile düğünde takılan ziynet eşyaları ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün değilse bedelinin tahsili davaları olduğu, mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller sonucunda; taraflar 27/05/2019 tarihinde evlenmiş olup, bu evliliklerinden müşterek çocukları bulunmamaktadır....
Bu karara karşı davalı-karşı davacı erkek tarafından, kadının boşanma davasının ve ziynet alacağı davasının kabulü, kendi boşanma davasının reddi ve fer'iler yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince yapılan inceleme sonucunda kadının zina (TMK m. 161) ve hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m.162) nedenlerine dayalı boşanma davalarının ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı (TMK m. 166/1) davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilere hükmedilmiş, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilerek yeniden hüküm kurulmuştur....
-TL manevi tazminata hükmedilmesini ve müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini belirterek, yerel mahkemenin kararının talepleri doğrultusunda istinaf incelemesi sonucu kaldırılması istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; boşanma (evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma) ve ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir. Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırılması için kolluğa yazı yazılmış olup, verilen cevabi yazıda; davacı kadının lokantada çalıştığının, asgari ücret aldığının, 2 çocuğu ile oturduğu evin kira olduğunun, kirasının 950,00....
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı eş mahkememizce AĞIR kusurlu olarak görülmüş olup, davalı eş evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına AĞIR kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet vererek davacı kadının mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiği, davalı eşin maddi imkanlarından faydalanamayacağı dikkate alınarak, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve davalının kusurunun ağırlığı dikkate alınarak davacı kadının maddi tazminat talebi kısmen kabul edilmiştir. Manevi tazminat açısından; TMK 174/2.maddesinde "boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir" şeklinde belirtilmiştir. Davacı erkeğin davacı kadına hakaret etmesi, davacı kadını evden atmaya kalkışması nedeniyle davacı kadının kişilik hakkı saldırıya uğramıştır....
Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....