Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin belirlenen ve gerçekleşen kusurlu eylemleri nedeniyle kadının boşanma davasının kabulü, erkeğin davasının reddi doğru olup erkeğin bu yönden istinaf taleplerinin reddine, davacı-davalı kadının zina nedeniyle boşanma talebinin reddi ve lehine hükmedilen tazminat miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, toplanan delillerden zina eylemi sabit olup zinaya dayalı davanın kabulü gerekir ise de kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında verilen boşanma hükmü istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden zina nedeni ile açılan boşanma davasının konusuz kaldığı, yine tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile kararın ilgili hüküm fıkralarının kaldırılmasına, kadının konusuz kalan zina nedeniyle boşanma talebinin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tazminatların az olduğundan bahisle kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat...
Sayın çoğunluk, davalı tarafından açılan karşı boşanma davasının, hem Türk Medeni Kanununun 166'ncı maddesinin (1.) fıkrasında yer alan sebebe, hem de aynı maddenin (4.) fıkrasındaki fiili ayrılık sebebine dayandığını kabul ederek, bu ikinci sebebe dayanan boşanma talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmü bozmuş, bozma sebebine göre diğer yönleri incelememiştir. Karşı boşanma davasındaki boşanma talebi “evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması” sebebine dayanmaktadır. Evlilik birliği ister, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış ve reddedilmiş bir davaya bağlı olarak geçen üç yıl içinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olması halindeki yasal karine sebebiyle “temelinden sarsılmış sayılsın”; ister reddedilmiş bir boşanma davası bulunmaksızın ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olsun, her iki halde de davanın temel hukuki sebebi “birliğin temelinden sarsılmış” olmasıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/03/2019 NUMARASI : 2018/689 ESAS - 2019/187 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 13....
(HMK m. 31) Davalı-karşı davacı erkek vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde hem "terk" (TMK m. 164) hem de "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK m. 166/1) hukuki sebebine birlikte dayanarak tarafların boşanmalarına karar verilmesini istemiş, mahkemece de; karşı davanın her iki sebebe birlikte dayandığı" kabul edilerek "Davacının evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmediği, evi ile ilgilenmediği, yemek yapmadığı, tarafların sürekli tartıştıkları, davalı karşı davacının babasının davacıyı evden kovduğu, davalının müdahale etmediği, davacıyı eve kitleyip gittiğini evlilik birliğinin sonlanmasında her iki tarafın da kusurlu olduğu, terke dayalı boşanma davası koşulları oluşmadığı, geçimsizliğe dayalı boşanma koşulları oluştuğu" gerekçesiyle dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, terke dayalı boşanma davasının koşullarının oluşmadığına karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 28.09.2021 tarihli ve 2019/1279 Esas, 2021/714 Karar sayılı kararıyla; erkeğin davasının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine, kadının davasının da öncelikle zina, mümkün olmazsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olduğu; kadının erkeğin zina yaptığını ispatlayamadığı ancak evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan, "senden soğudum, boşanmak istiyorum" diyen, evi terk ettikten sonra evin elektrik ve doğal gazını kestiren, ortak çocuğa ilgisiz davranan ve tarafların fiilen ayrı olduğu dönemde çocuğu arayıp sormayan erkek ile eşine hakaret eden, boğazını sıkarak onu darp eden, aşırı kıskanç davranan, sürekli aldatıldığından şüphelenerek tartışma çıkaran, yemek yapmayan ve eşi eşyalarını almak için eve geldiğinde onu darp etmeye çalışan kadının eşit kusurlu oldukları...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; "Davalının derdestlik itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının sadakat yükümlülüğün aykırı davranışı nedeni ile ayrı bir boşanma davası açtıklarını, evlilik birliğinin güven sarsıcı davranış nedeni ile temelinden sarsılmasına dayanan boşanma davası olduğunu, Mahkemeniz 2018/821 esas sayılı dava dosyasında karşı boşanma dava nedenimiz evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olup, bu dava ile diğer davanın dayanakları farklı olduğunu,, derdestlik itirazının reddi ile bildirmiş olduğumuz delillerin toplanmasını talep ettiklerini, karşı tarafın delil dilekçesindeki aleyhe hususları kabul etmediklerini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece;6100 Sayılı HMK.nun 114/1- ı maddesi uyarınca derdestlik nedeniyle, dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Kanun koyucu, zinayı özel boşanma sebebi kabul etmekle, bu olayın tek başına evlilik birliğini temelinden sarstığını kabul etmiş, bu halde ayrıca birliğin temelinden sarsılıp sarsılmadığının araştırılmasına gerek görmemiştir. Dolayısıyla, “zinaya” dayanan bir boşanma talebi, “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteğini de içerir. Toplanan delillerle gerçekleşen olaylar, zina sebebiyle boşanma kararı verilmesine yeterli değil ise, aynı olaylar yüzünden, evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış ise, bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Buna engel yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Davalının gerçekleşen eylemleriyle, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....
Mahkemece; "Dosya kapsamındaki bilgi, belge ve tanık beyanlarından davalı kocanın davranışları ile evlilik birliğini temelinden sarstığının sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, buna karşılık davacı kadının ise kendisine isnat edilen vakıalar tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamı itibari ile ispatlanmadığından kusursuz olduğu, tarafların uzun süredir fiili olarak ayrı yaşadıkları bu halde taraflar arasında birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olmakla bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık mümkün görülmemesi ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamış olması sebebi ile davacı kadının TMK'nın 166. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma isteminin kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....
SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediğini, evlilik birliğini koruma ve kurtarma adına elinden gelen tüm özeni gösterdiğini, ancak davacının her seferinde evlilik birliğini yıkmak için elinden geleni yaptığını, evlilik birliği süresince eşine ve çocuklarına gereken tüm özeni ve sevgiyi gösterdiğini, eşini ve çocuklarını sevdiğini, maddi anlamda her türlü sorumluluğunu yerine getirmesine rağmen her seferinde davacı tarafından rededildiğini, evlilik birliğinin sarsılmasında hiçbir kusurunun bulunmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: TMK'nın 166/1- 2. maddesi gereğince boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatın eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; TMK'nın 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. TMK.'nın 166/1 maddesine dayalı olarak boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin temelinden sarsılması, ortak yaşamın çekilmez hal alması, evliliğin devamına imkan kalmaması, boşanmaya yol açan olaylarda davalının az da olsa kusurunun bulunması gerekir. Evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, af niteliğinde davranışlar gerçekleşmişse evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasının reddi gerekir....