Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının boşanma hariç diğer taleplerinden feragat ettiği ve gerek tarafların iddaa ve savunmaları gerek ise de Sosyal İnceleme Raporu bir bütün halinde değerlendirildiğinde tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve evlilik birliğinin devamında eşler ve müşterek çocuk için bir yarar olmadığı sonucuna varılmış olup, annenin muvafakati, müşterek çocuk Emirhan Üçüncü'nün yaşı , cinsiyeti ve eğitim şartları göz önünde bulundurulduğunda velayetinin baba T2 verilmesinde çocuğun yararının olduğu kannatine ulaşılmıştır." şeklindeki gerekçe ile "Davacının davasının kısmen kabulüne, tarafların TMK'nun 166/1maddesi uyarınca boşanmalarına, maddi ve manevi tazminat ile velayet ve nafaka talepleri hususunda davacının feragatte bulunmuş olması nedeni ile usulden reddine, ortak çocuk olan Emirhan Üçüncü'nün T.C: ve velayetinin davalı T2 bırakılmasına, şahsi ilişki kurulması açısından müşterek çocukların hafta sonları ve bayram tatillerinin 3. günü anne Çağlar ile görüşüp kişisel ilişki kurmasına...

Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Boşanma Davaları Yönünden Yapılan İstinaf İncelemesinde; Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin kadından/erkekten kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2022 NUMARASI : 2021/91 ESAS - 2022/72 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 04/04/2017 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden 2018 doğumlu müşterek bir çocuklarının bulunduğunu, davalı ile evliliklerinde ilk günlerde aralarında bir sorun olmadığını, ancak daha sonra davalı ile ev içerisinde şiddetli geçimsizlik başladığını, davalı eşinin penbe panjur isimli internet sitesinden kendisini aldattığını, ev içerisinde sürekli olarak kendisine karşı hakaret ettiği gibi kendisine ve müşterek çocuğa karşı şiddet uyguladığını, bu nedenle eşinden korunmak için müşterek çocukla birlikte annesinin evine sığınmak zorunda kaldığını, davalı...

Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırılması için ilgili kolluğa yazı yazılmış olup, yazı cevabında davacı erkeğin üniversitede öğretim görevlisi olduğunu, üzerine kayıtlı eşi ile birlikte ikamet ettiği dairesinin olduğu, davalı kadının halk eğitim merkezinde öğretmen olduğu, eşine ait evde oturduğu, üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığının bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır. Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....

Madde gereğince tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak 250,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesi ile; "A)Asıl davanın KABULÜ ile; tarafların EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMALARINA, B)KARŞI DAVANIN KABULÜ İLE, tarafların EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMALARINA, Yargılama sırasında takdir edilen tedbir nafakasının davacı - karşı davalı eş için dava tarihinden işlemek üzere 250,00- TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına,karar kesinleşmesinden sonra aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacı - karşı davalının ziynet eşyalarına yönelik talebinin kabülü ile; 5 adet bilezik 22 ayar 20'şer gram 12.000 TL 1 adet 22 ayar set takımı 30 gram 4.200 TL olmak üzere belirtilen ziynet eşyalarının aynen bu mümkün olmadığında toplam 16.200,00- TL ziynet bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi...

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/718 KARAR NO : 2021/787 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/05/2021 NUMARASI : 2021/217 ESAS - 2021/376 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ANLAŞMALI) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 1996 yılında evlendiklerini, müşterek 3 reşit çocukları olduğunu, aralarında sevgi ve saygı kalmadığını, aile birliğinin sonlandığını, tekrardan bir araya gelemeyeceklerini belirterek, ekli olarak sundukları anlaşma protokolü doğrultusunda boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir. Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırılması için ilgili kolluğa yazı yazılmış olup, verilen cevabi tutanakta; davacı kadının ev hanımı olup, aylık gelirinin olmadığı, oturduğu evin kira olduğu, ailesinin desteği ile geçimini sağladığı , davalı erkeğin ise şirkette depo elemanı olarak görev yaptığı, aylık 5.300,00.-TL maaş aldığı, başka bir gelirinin olmadığı tespit edilerek bildirilmiştir. Boşanma Davaları Yönünden Yapılan İstinaf İncelemesinde; TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmaya karar verebilmek için taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu duruma davalının az da olsa kusurlu davranışıyla sebebiyet vermesi gerekir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Boşanma ve Ziynet alacağı davasında (TMK m.166/1) davacı taraf katılma yoluyla, kusur tespiti, nafaka ve tazminat miktarları ile reddedilen ziynetler ile davalı vekiline hükmedilen vekalet ücreti yönünden, davalı taraf, kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve Ziynet alacağına ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Somut olayda;Dava konusu ziynetlerin Ziraat Bankası Erciyes Şubesinde bulunduğu iddia edilmiştir. Mahkemece bu husus araştırılmamıştır....

Sözü edilen dava, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığını kabule yeterli delil ve olgu bulunmadığı gerekçesiyle değil; “davalının akıl hastası olduğu, bu sebeple davranışlarının iradi olmadığı” gerekçesiyle reddedilmiştir. Başka bir ifade ile, o davada; boşanma talebinin dayandırıldığı vakıalar incelenmemiş, sübut bulup bulmadığı ve bunların evlilik birliğini çekilmez hale getirip getirmediği yönünde bir yargıya varılmamıştır. Yargı, doğrudan “akıl hastası olan davalının davranışlarının iradi olmadığına” dayandırılmıştır. Dolayısıyla ortada dava sebepleri bakımından tarafları bağlayıcı nitelikte kesin bir yargı yoktur. O karar, davalının davranışlarının iradi olmadığına olsa olsa kesin delil teşkil edebilir. Davranışın iradi olup olmaması ise, kusura dayalı sorumluluk bakımından önem taşır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olayların mutlaka kusura dayanması zorunluluğu bulunmamaktadır....

    Dava dilekçesi incelendiğinde, konunun evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve davalının evi terk edip adresine ulaşılamaması nedeniyle boşanma ve tazminat istemlerini içerir dilekçe olduğu belirtilmiştir. Ön inceleme duruşma tutanağında ise davacı asil evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirtmiştir. Davacı vekili ise dava dilekçesini tekrar etmiştir. Mahkemece ise tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın davalının kusurlu davranışları nedeniyle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı hususunun tespiti olduğu saptanmıştır. Davacı istinaf dilekçesinde, 5. Maddede Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasından dolayı açılan davamızın ve genel boşanma sebebine dayanılmasının kabulüne karar verilmesini istemiştir. Mahkemece kurulan hüküm dava sebebinin davacıya açıklattırılmadığı görülmüştür. Mahkemece yapılacak iş davacı vekiline dava sebebinin TMK'nun 164. Maddesindeki Terke dayalı Boşanma veya TMK'nun 166....

    UYAP Entegrasyonu