WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (koca) tarafından; her iki boşanma davası, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat, nafaka ve hüküm altına alınan ziynet eşyaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, davalı tarafından açılan karşı boşanma davası, hem "terk" hem de "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanmakta olup, bu iki sebebin aynı davada ileri sürülmesinin mümkün bulunmamasına, kaldı ki terk sebebine dayanan boşanma isteğinin reddine mutedair kararın, ihtar kararının tebliğinden itibaren iki ay beklenmeden 22.03.2013 tarihinde dava açılmış olması sebebiyle sonucu bakımından da doğru olmasına, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle ilgili...

    . " şeklindeki gerekçe ile "Davacı karşı davalı kadın tarafından davalı karşı davacı kocaya karşı açılan boşanma davasının TMK 166/1 maddesi gereğince kabulüne, tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, tarafların müşterek çocukları bulunmadığından velayet hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı karşı davalının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile kararın kesinleşme tarihinden geçerli olmak üzere davacı lehine 20.000,00....

    Rize Aile Mahkemesinin 2016/28- 291 E-K 07/06/2016 tarihli ilamında "tarafların 24/10/2002 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden 2003 doğumlu Nurgül ile 2010 doğumlu Sevdenaz isminde iki müşterek çocuklarının bulunduğu belirlenmiş olup, boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, oysa davacı tanıklarının kocanın eve girmediğine ilişkin beyanları dışında evliliğe dayalı bilgi sahibi olmadıkları; davalı tanıklarının beyanlarından da davacının, eşini sevmediğini söyleyip uzun süredir eve gitmediğini, erkek çocuk istediğini ve davalının artık doğuramayacağını; davacının uzun süredir eve gitmediğini beyan ettikleri; doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi...

    Davalı-karşı davacı kadının davası akıl hastalığına değil evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK m. 166/1) dayanmaktadır. Akıl hastası olan eşin davranışları iradi kabul edilemez. İradi olmayan davranışlar sebebiyle erkeğe kusur yüklenemez. Böyle olunca da, erkeğin de kusurlu olduğundan bahisle "evlilik birliğinin temelinden" sarsıldığı gerekçesiyle boşanma kararı verilemez. O halde Davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru değildir. Ne var ki, erkeğin davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü temyizin şümulü dışında bırakılarak kesinleşmiş, kadının boşanma davasındaki boşanma talebinin esası bu sebeple konusuz kalmıştır. Bu sebeple mahkemece, kadının boşanma davası yönünden dava konusuz kaldığından "karar verilmesine yer olmadığına" dair hüküm kurmak ve davadaki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

      Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/06/2019 NUMARASI : 2017/310 ESAS - 2019/434 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : VEKİLİ : Av. ÖNDER BAYRAK-Çınar Mah. Fatih Cad. No:1/23 Çiçek Plaza D:101 Çamdibi Bornova/ İZMİR DAVALI : HACI SEVİMLİ - - VEKİLLERİ : Av. CEVAT İMRE [16572- 75150- 48689] UETS Av....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı - karşı davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; altın bilirkişi raporunda güncel tarihli rapor olmasının göz önüne alınmadığını, karar tarihi olan 10/01/2023 tarihli güncel rayicin göz önüne alınması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararını lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarları ile iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden istinaf etmiştir. Davalı - karşı davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kusur belirlemesi, reddedilen karşı boşanma davası, kabul edilen asıl boşanma davası, kabul edilen ziynet eşya alacağı, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ,velayet yönünden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı karşılıklı boşanma ve ferileri ile ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iade mümkün olmadığı taktirde bedelinin iadesine ilişkindir....

        İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; davacının boşanma davasının reddine, mahkememizce geçici velayete, kişisel ilişkiye ve tedbir nafakasına ilişkin olarak 25/11/2019 tarihli tensip 13 ve 14 nolu ara kararları ile verilen tedbir mahiyetindeki kararın karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK'nın 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı Boşanma, Ziynet Eşyasının İadesi niteliğindeki taleplere ilişkindir. Gerekçeli karar davacı vekiline 14.03.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekili 30.06.2020 havale tarihli dilekçe ile istinaf talebinde bulunmuş, davacı vekilinin istinaf dilekçesi 12.04.2021 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili tarafından sunulan 16.09.2021 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiğini bu nedenle istinaf taleplerinin reddini talep ettikleri anlaşılmıştır....

        İhtiyati tedbir talep dilekçesi ve ekli belgeler incelendiğinde ihtiyati Tedbir talep eden davacının açtığı Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) davasında taşınmazın üçüncü kişi üzerine devrinin önlenmesi yönündeki talebi mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme halinde ( tapunun başka bir şahsa devredilmesi halinde) hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı hatta imkansız hale gelebileceği anlaşılmakla, talep usul ve yasaya uygun bulunmuş, davanın Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) davası olduğu dikkate alınarak dava konusu taşınmaza ihtiyati tedbir konulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, dava konusu Giresun İli, Tirebolu İlçesi Körliman Mahallesi 208 ada 16 parselde bulunan 8 nolu bağımsız bölüm üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı - Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, yoksulluk nafakası, kişisel ilişki ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Mahkemenin sabit kabul ettiği taraflara kusur olarak yüklenilen davranışlar, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde belirtilen ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede evlilik birliğinin temelinden sarsılması durumunu gerektirir nitelik ve yeterlilikte değildir. Terk (TMK. md. 164) hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış bir dava da bulunmamaktadır....

          UYAP Entegrasyonu