İkinci olarak, evlilik birliğini sarsan bütün olayların dava dilekçesinde tek tek sayılması ve gösterilmesi usul hukuku bakımından zorunlu da değildir. Zorunlu olan iddianın dayanağı olan vakıaların özetlerinin dava dilekçesinde gösterilmesidir. Evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayanan bir boşanma davasında, hakimin önüne, birliği temelinden sarsan olay ya da olaylar yumağı (bunlar dava dilekçesinde söylenmiş ya da söylenmemiş olsun) getirilmiş demektir. Bu olaylar arasında; hakimin; davacı, dava dilekçesinde “şu olayı bildirdi, bunu bildirmedi, öyleyse bildirmediği olay ispatlanmış olsa bile dikkate almam” deme olanağı yoktur. “Hakimin, tarafların getirmiş olduğu maddi vakıalarla bağlı olduğuna” ilişkin kural da, böyle bir yaklaşımı haklı gösteremez. Evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayanan bir davada, hakimin, maddi vakıalarla bağlı olması kuralı, dava sebebi bakımındandır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1537 KARAR NO : 2022/1591 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GİRESUN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/05/2022 NUMARASI : 2021/228 ESAS-2022/397 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA(EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA(ÇEKİŞMELİ)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı- karşı davalı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 3 yıldır evli olduklarını, bir müşterek çocuklarının olduğunu, davalının 2- 3 aydır eve gelmediğini, çevreden eşinin kendisini başka bayanlarla aldattığını öğrendiğini, ayrıca kredi kartlarından kredi çekmek suretiyle kendisini borçlandırdığını ve zora soktuğunu, eşi zorla cinsel ilişki kurmak istediği için eşi hakkında şikayette bulunduğunu, aralarındaki şiddetli...
Mahkemece, davacı-karşı davalı ... tarafından hakkında hüküm kurulmayan evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) ve hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) davalarına ilişkin istinaf talebinde bulunulmadığı halde bölge adliye mahkemesince bu yön gözetilmeyerek kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Davacı kocanın bir başka kadınla evlilik dışı olarak birlikte yaşadığı ve bu ilişkiden en büyüğü 1993, en küçüğü 2008 doğumlu olan dört çocuğu olduğu incelenen nüfus sicil kaydı ile sabittir. Gerek davacı beyanından, gerekse taraf tanıkları beyanından; tarafların (25) yılı aşkın süredir fiilen ayrı yaşadıkları da sabittir. "Evlenme akti" aile hukukuna özgü "sui generis (kendine özgü) " bir sözleşmedir. Evlenme akti ile amaçlanan husus ortadan kalkmış; işlem temeli çökmüştür. Hukuki işlem temelinin çökmesinin evlilik hukukuna yansıması; evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olmasıdır. Açıklanan çok uzun süredir ayrı yaşama hali ve kocanın sadakat yükümlülüğüyle bağdaşmayan davranışı karşısında; evlilik birliği temelinden sarsılmıştır. Bu sonuca ulaşılmasında ağır kusur davacı kocadadır. davalı kadının böyle bir evliliğin devamını istemesi hakkın kötüye kullanılması ( TMK. md. 2/2) niteliğindedir....
alıntısı yapılan Yargıtay ilamının da işaret ettiği üzere mahkemenin onu duruşmada bulundurma zorunluluğunun da bulunmadığı, davalının bu hakkını kullanmadığı, evlilik birliğinin mahkemece kabul edilen erkeğin tam kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, kadının, birliği devam ettirmeye zorlanmayacağı, kadının davasının kabulü ile boşanma kararı verilmiş olmasında, kadının feri taleplerinin de kabulü ile hükmedilen tutarlarda bir isabetsizlik bulunmadığı, herkesin kendi kusurlu eylemlerinin sonuçlarına katlanması gerektiği anlaşılmıştır....
Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da mademki birlik artık sarsılmış diyerek boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir....
Davacı koca, davalı kadın aleyhine anlaşmalı boşanma (TMK md 166/3) hukuki sebebine dayalı olarak açtığı boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında dava sebebini evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK md 166/1) olarak ıslah etmiş, yargılama sonucunda davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle (TMK md 166/1) boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın süresinde davalı kadın tarafından temyizi üzerine hüküm Dairemizin 9.12.2013 tarih 2013/16516 esas 2013/28871 karar sayılı ilamıyla boşanma davasının kanıtlanamamış olması sebebiyle reddi gerektiği belirtilerek bozulmuş, davacı koca ise mahkemece verilen boşanma kararının doğru olduğu gerekçesiyle Dairemiz kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/04/2019 NUMARASI : 2018/516 ESAS - 2019/294 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI: Davacı dava dilekçesinde özetle; 2009 yılında evlendiklerini, aralarında görüş farklılığından kaynaklı geçimsizlik bulunduğu, daha önce açtığı boşanma davasını davalının özürleri sebebi ile geri aldığını ancak davalının verdiği sözleri tutmadığını, fiziksel şiddet uygulayıp öldürmek ile tehdit ettiği belirterek, boşanma ve velayet talebinde bulunmuştur Davalı cevap dilekçesinde özetle; kendisinin de boşanmayı istediğini belirterek anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma ve ziynet eşyasının iadesi davasında (TMK m.166/1) davacı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Somut olayda, Davacı dava dilekçesinde, TMK'nun 166/1 maddesine dayalı boşanma, 5 bilezik, 1 yüzük ve ince gerdanlığın aynen yada bedelini talep etmiş ayrıca davalıya ait evin mal rejimi uyarınca paylaştırılmasını talep etmiştir. Mahkemece ön inceleme duruşması yapılmış, delillerini bildirmeleri için süre verilmemiştir. Ziynet eşyaları nispi harca tabidir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1415 KARAR NO : 2021/1415 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULANCAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/2021 NUMARASI : 2021/372 ESAS - 2021/535 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ANLAŞMALI)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 15 yıldan buyana evli oldukları bu evliliklerinden 2 tane çocuklarının olduğunu, davalı ile birbirlerine uyum sağlayamadıklarını, müşterek hayatın çekilmez hale geldiğini, bu nedenle evlilik birliğini devam ettirmenin mümkün olmadığını, davalının da boşanmayı kabul ettiğini, boşanma hususunda her konuda anlaştıklarını, buna ilişkin protokol hazırladıklarını belirterek...