WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; "Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma talebine ilişkindir. Boşanma talebi yönünden yapılan değerlendirmede; Evlilik birliğinin sarsılmasına dayalı dava hakkı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 166/1. maddesinde: "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. " şeklinde düzenlenmiş, yine aynı maddenin devamında: “Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacının tam kusurlu olduğundan açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemenin 2021/19 Esas sayılı dosyası ile müvekkili tarafından davacı aleyhine evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açıldığını, tarafların aynı nedene dayalı karşılıklı açtığı boşanma davalarının birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiğini, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına davacı ile ailesinin eylemlerinin neden olduğunu, davalının bir kusuru bulunmadığını, dava dilekçesinde ileri sürülen ve kusur olarak nitelenen eylemleri kabul etmediğini, dilekçede yer alanlar, davacıyı haklı gösterme, maddi ve manevi tazminat ve nafaka tahsil edilmesine yönelik iddialar olduğunu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesine neden olan olayların Giresun Özel Ada Hastanesi psikiyatri bölümünden alınan randevu ve muayene ile başladığı ileri sürülmekte ise de; davacı, ailesi...

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının ölümü ile evlilik birliği ölümle sona erdiğinden ve boşanma davası konusuz kaldığından, boşanma davası konusunda karar verilmesine yer olmadığına, TMK 181. Md. Gereği davalı kadının tam kusurlu olduğunun, davacı erkeğin kusuru olmadığının tespitine, karar verildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1 ve 165.) davalı taraf; kusur tespiti, tanıklarının dinlenmemesi, yargılama ve vekalet ücreti yönünden kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1 ve 165) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; TMK' nun 181/2....

evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı tarafın tam kusurlu olduğunu, tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine, 1.000,00- TL. tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00- TL. maddi tazminata, 100.000,00- TL. manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

DAVA Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde; kadının başta kabul etmesine rağmen eşinin ailesi ile oturmak istemediğini, çalışmasına rağmen aile bütçesine katkı sunmadığını ve 2007 yılında evi terk ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı-davacı vekili karşı dava dilekçesinde; erkeğin epilepsi hastası olduğunu söylemediğini, bağımsız konut sağlamadığını, annesinin kadının çalışmasının karşılığı olan parayı ona vermeyip "senin bu evde durman kabahat" demesi üzerine kadının evden ayrılmak zorunda kaldığını ve erkek ve ailesinin 2004 yılında ağaçtan düşen kadını doktora götürmediğini iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın eş lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 75.000, 00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin evde elektrikleri kestiği, suyu kısıtlı kullandırdığı, su gidecek diye banyo yapılmasına karıştığı, kadına para vermediği, birden fazla kez kadına fiziki şiddet uyguladığı, en son yaz ayında köydeki eve gittiklerinde davalı-davacı erkeğin kadına fiziki şiddet uyguladığı evlilik birliğinin, davalı-davacı erkeğin kusurlu hareketleri nedeniyle temelinden sarsıldığı gerekçesiyle davacı-davalı kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası 600,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının boşanmayla mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedelendiği, boşanmayla evlilik birliğinin eşe sağladığı hali hazırdaki ekonomik yararları ve en azından diğer eşin desteğini kaybedeceği, kurulu bir evlilik düzeni içinde...

      Davacı kocanın bir başka kadınla evlilik dışı olarak birlikte yaşadığı ve bu ilişkiden en büyüğü 1993, en küçüğü 2008 doğumlu olan dört çocuğu olduğu incelenen nüfus sicil kaydı ile sabittir. Gerek davacı beyanından, gerekse taraf tanıkları beyanından; tarafların (25) yılı aşkın süredir fiilen ayrı yaşadıkları da sabittir. "Evlenme akti" aile hukukuna özgü "sui generis (kendine özgü) " bir sözleşmedir. Evlenme akti ile amaçlanan husus ortadan kalkmış; işlem temeli çökmüştür. Hukuki işlem temelinin çökmesinin evlilik hukukuna yansıması; evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olmasıdır. Açıklanan çok uzun süredir ayrı yaşama hali ve kocanın sadakat yükümlülüğüyle bağdaşmayan davranışı karşısında; evlilik birliği temelinden sarsılmıştır. Bu sonuca ulaşılmasında ağır kusur davacı kocadadır. davalı kadının böyle bir evliliğin devamını istemesi hakkın kötüye kullanılması ( TMK. md. 2/2) niteliğindedir....

        Dava; TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır. Küfür olarak söylenen sözlerin ne olduğunun belirlenememesi halinde boşanma nedeni olamaz (yer, ortam, tarih) HGK 1994/2- 300 Esas-1994/378 Karar sayılı ilamı....

        İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1,2) hukuki sebebine dayalı boşanma, istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355). Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK md.166/1,2)....

        Ne var ki bu husus sonuca etkili görülmediğinden bozma sebebi yapılmamış ve yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir. 2-Davacı kadının kabul edilen boşanma davası yönünden yapılan incelemeye gelince; a-Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....

          UYAP Entegrasyonu