Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(HGK 1994/2- 300 Esas-1994/378 Karar sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma (çekişmeli) KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Somut olayda; Davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı olduğu akıl hastalığına yönelik dava bulunmadığı bu nedenle mahkemenin ret kararı isabetlidir....

    Uyuşmazlığın çözümü için ilgili yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde yarar vardır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nın 166.maddesinin bir ve ikinci fıkraları;  “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir…”   hükmünü içermektedir.   Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 01/03/2021 tarihli ve 2019/216E.-2021/102K. sayılı kararının hüküm gerekçesindeki kusur belirlemesinin ve (7) numaralı bendinin KALDIRILMASINA, HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasındaki kusurlu vakıalara yönelik hükmün gerekçe kısmının; “Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin, evlilik birliğinin yüklediği yükümlülükleri yerine getirmemek, eşi ve çocukları ile ilgilenmemek suretiyle tam kusurlu olduğunun tespitine” şeklinde düzeltilmesine, 3- )Davalı tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yatırılan 59,30 TL harcın davalıya iadesine, 4- )Davalı tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan 43,00 TL posta yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5- )Taraflarca peşin olarak yatırılan istinaf gider avansından hükmün tebliği için gerekli masraflar düşüldükten sonra varsa bakiye kalan kısmın taraflara iadesine, 6- )HMK'nın 359/4 maddesi gereğince kararın Dairemizce...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkek eşin kusurlu davranışları saptanmışsa da yapılan inceleme ve toplanan delillerden; kadın eşin evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak açtığı karşı boşanma davasından 19.01.2021 tarihinde feragat etmekle erkek eşin önceki kusurlu davranışlarını affettiği veya en azından hoşgörü ile karşıladığı, buna karşılık kadın eşin evlilik birliğinden kaynaklanan görevlerini yerine getirmediği, kadının tam kusurlu olduğu, ... erkek vekili tarafından açılan asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davalı-davacının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, karşı boşanma davasının feragat nedeniyle reddine, kadının ziynet alacağına ilişkin davasının ise reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

        Hukuk Dairesi'nin15/04/2019 tarihli 2018/4257 Esas sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....

        Sabit görülen bu olgu itibariyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu ve bu duruma davalı kocanın kusurlu davranışları sonucunda gelindiğinin kabulü gerekmiştir. Zira davalı tarafça davaya yasal süre içinde cevap verilmemiş olup, ortada süresinde dosyaya sunulan bir cevap dilekçesi ile ileri sürülmüş olup da ispatlanmış olan ve davacı kadına kusur olarak yüklenilebilecek bir vakıa bulunmamaktadır. Hâl böyle olunca, dosyada mevcut deliller itibariyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı kocanın tam kusurlu olduğu ve bu haliyle davacı kadının dava açmakta haklı olduğu kanaatiyle davanın kabulü cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçeyle, "Davanın KABULÜ ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA," karar verilmiştir....

        manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, erkeğin kabul edilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması davası nedeniyle ve kadının reddedilen haysiyetsiz hayat sürme davası nedeniyle erkek yararına; erkeğin reddedilen zinaya dayalı boşanma davası nedeniyle ve kadının kabul edilen zinaya dayalı boşanma davası nedeniyle kadın yararına maktu vekâlet ücreti ödemesine karar verilmiştir....

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, " tarafların evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, bir süredir ayrı yaşadıkları ve evlilik birliğinin devamının taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı" gerekçesiyle, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma davaları kabul edilerek, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davalı-davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....

            UYAP Entegrasyonu