Temyiz Sebepleri 1.Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesinde yer alan gerekçeler ile karara karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, tazminat taleplerinin reddi ile velâyet yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. 2.Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesinde yer alan gerekçeler ile asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davaların kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylara yönelik kusur belirlemesi, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarları, ortak çocuğun velâyetine yönelik düzenlemenin uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
/1) ve zina nedenine dayalı (TMK m. 161) olarak açılan karşı davalarının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesi tarafından zina eyleminin ispatlanamadığı gerekçesiyle zinaya yönelik davanın reddine, karşılıklı evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı davalarının ise kabulü ile kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğundan bahisle tarafların boşanmalarına ve fer’ilerine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2020 NUMARASI : 2018/806 ESAS - 2020/475 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen, karara karşı davalı vekili tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI : Davacı dava dilekçesinde özetle; 1974 yılından bu yana evli olup reşit 3 çocuklarının bulunduğu, evlilik süresince davalının sıklıkla müşterek konutu terk edip üç ay sonra geri döndüğünü, son olarak davadan iki ay kadar önce davalı adına kayıtlı banka hesabına sattıkları evin bedeli olan 200,000,00 TL'nin yatırıldığını ancak davalının sebepsiz yere tartışma çıkartarak kendisi ile yaşamak istemediğini, bu paranın kendisine verilmesini istediğini ve ardından da boşanmak istediğini belirttiği ve müşterek konutu terkettiğini, defalarca...
Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime taktir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2022 NUMARASI : 2021/669 ESAS-2022/843 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-k. davalı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle (TMK md. 166/1,2) tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına yasal faiziyle birlikte 200.000,00 TL maddi ve 200.000,00 TL manevi tazminata, yasal faiziyle birlikte aylık 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-k. davacı koca vekili, karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle (TMK md. 166/1,2) tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı kadının evde yemek yapmadığı, lüks harcamalarının olduğu, davalının ise uyuşturucu ve alkol kullandığı, davalı ile tanık Müge’nin İstanbul'da ve şehir dışında otelde kaldıkları, beraber seyahatlerinin olduğu, evli bir erkekle olmaması gereken sıklıkta görüşmelerinin olduğu, bütün bu olay ve olgular birlikte değerlendirildiğinde aynı odada otel kayıtları olan davalı ile tanık Müge’nin otelde birlikte kaldıkları ve davalının zina yaptığı kanaatine varıldığı gerekçesi ile davacının zina nedeniyle ve haysiyetsiz hayat sürme nedenlerine dayalı açmış olduğu davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 ve 163 üncü maddeleri gereğince boşanmalarına, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin devamı taraflardan beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olması ve boşanmaya neden olan olaylarda davalının az da olsa kusurlu olması gerekir. Aile Mahkemelerince verilen koruma kararları, kişinin şiddet tehdidi altında bulunma ihtimaline binaen dosya üzerinden verilen ve yargılama gerektirmeyen kararlardır. Davacı yararına verilen koruma kararları ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kanaatine varılabilmesi mümkün değildir. Tüm bu sebeplerle davacının dava dilekçesinde dayandığı iddiaları ispat edemediği kanaatine varılarak sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " Gerekçesi ile; "Açılan Davanın REDDİNE," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
DAVA Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının 2018 yılında, açtığı boşanma davasından feragat ettiğini, kendisine karşı oldukça soğuk davrandığını, gereken ilgiyi göstermediğini, kendisi ile karı koca ilişkilerinin yok denecek kadar az olduğunu, üç aydan bu yana hiçbir şekilde karı koca ilişkinin kalmadığını, evlilik birlikteliklerinin sadece kağıt üzerinde kaldığını, yaklaşık üç aydan bu yana davalı ile ayrı yaşadıklarını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebine (TMK m.162) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/2) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. Özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan davada genel boşanma sebebiyle (TMK m.166/2) boşanma kararı verilemez. O halde mahkemece, davacı-karşı davalı kadının boşanma davasında, delillerin özel boşanma (hayata, kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış) sebebi yönünden değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/2) sebebi ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
a gittiğini, tüm kusurun davacıda olup tarafına atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını, evliliğin devamında bir yarar kalmadığını belirterek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin tarafına verilmesine, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir. II....