Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, TMK'nın 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki talepler ile ziynet eşyası alacağı talebine, birleşen dava, boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir Tarafların kusur belirlemesine yönelik istinaf başvuruları ayrı ayrı değerlendirildiğinde; İlk derece mahkemesince, eşini ailesi ile birlikte yaşamak zorunda bırakan erkek eş ile eşini terk edip giden kadın eşin eşit kusurlu olduğu yönünde kusur belirlemesi yapılmıştır....

Asıl dava, TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağına, karşı dava ise TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (HMK 114/1- d md.) olup, bu husus kamu düzeni ile ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (HMK 115/1 md.)...

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkek eşin kusurlu davranışları saptanmışsa da yapılan inceleme ve toplanan delillerden; kadın eşin evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak açtığı karşı boşanma davasından 19.01.2021 tarihinde feragat etmekle erkek eşin önceki kusurlu davranışlarını affettiği veya en azından hoşgörü ile karşıladığı, buna karşılık kadın eşin evlilik birliğinden kaynaklanan görevlerini yerine getirmediği, kadının tam kusurlu olduğu, ... erkek vekili tarafından açılan asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davalı-davacının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, karşı boşanma davasının feragat nedeniyle reddine, kadının ziynet alacağına ilişkin davasının ise reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

    Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 25/06/2016 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, müşterek çocuklarının olmadığı, kadın tarafından TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca karşı eşin kusurlu davaranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı boşanma ve kişisel ziynet eşyasına ilişkin alacak davası, birleşen dava ile erkek tarafından TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca karşı eşin kusurlu davaranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı boşanma davaları açıldığı anlaşılmıştır....

    Asıl dava, TMK’nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri, karşı dava ise TMK’nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri, çeyiz alacağı ve ziynet alacağına ilişkindir. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 27- 28. Maddelerine göre; harca tabi davalarda, her dava açılırken davacıdan bir başvurma harcı ve peşin harç alınır. Dava açılırken, harcın eksik alınmış olması halinde mahkemece davaya devam olunabilmesi için, harcın Harçlar Kanunu'nun 30. ve 33.maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve 6100 sayılı Yasanın 150. maddesi uyarınca süresinde tamamlanarak yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilir....

    Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı kusur tespitinin hatalı olduğu, ayrıca TMK 166/1- 2. maddeleri gereğince de boşanma talepleri olmasına rağmen bu konuda karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla; davacı kadının dava dilekçesinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK 166/1- 2) ve suç işleme sebebiyle (TMK 163) boşanma talebinde bulunmasına rağmen yerel mahkemece davacının suç işleme sebebiyle boşanma talebinin kabulüne karar verilmesine rağmen, TMK 166/1- 2. maddesi gereğince de evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, davacının esasa dair diğer istinaf sebepleri ile, davalının tüm istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmeksizin yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında işlem yapılmak...

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-davacı vekili; kusur durumu, reddedilen birleşen boşanma davası ile ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine, birleşen dava ise, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri ile çeyiz ve ziynet eşyası alacağına ilişkindir. Davalı-davacının çeyiz ve ziynet eşyası alacağına yönelik istinaf itirazları bu dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiş ve istinaf incelemesi o dosya üzerinden yapılmıştır....

    DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 1996 yılında evlendiklerini, 4 müşterek çocuklarının olduğunu, davalı erkeğin kendisini aşağıladığını, hareket ettiğini, şiddet uyguladığını, ölüm ile tehdit ettiğini, evi satacağı ile tehdit ettiğini, davalının 5 adet cumhuriyet altınını davacının elinden aldığını, sonuç olarak tarafların evlilik birliğinin temelinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin kendisine verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı 500'er TL iştirak nafakası ile 50.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminat ile 750 TL Yoksulluk nafakası ve 5 adet cumhuriyet altının aynen iadesini mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (koca) tarafından; her iki boşanma davası, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat, nafaka ve hüküm altına alınan ziynet eşyaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, davalı tarafından açılan karşı boşanma davası, hem "terk" hem de "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanmakta olup, bu iki sebebin aynı davada ileri sürülmesinin mümkün bulunmamasına, kaldı ki terk sebebine dayanan boşanma isteğinin reddine mutedair kararın, ihtar kararının tebliğinden itibaren iki ay beklenmeden 22.03.2013 tarihinde dava açılmış olması sebebiyle sonucu bakımından da doğru olmasına, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle ilgili...

      DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı karşı davalı asil dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 2010 yılında evlendiklerini, bu evlilikten Yiğit Efe adında çocukları bulunduğunu, kendisinin tır şoförü olduğunu, kendisinin evde olmadığı zamanlarda davalı eşinin başkaları ile kendisini aldattığını, bunu davalı eşinin de kabul ettiğini, evlilik birliğinin devam etme olasılığının kalmadığını, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verilmesini, davalı ile zina nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu