Dava, tedbir nafakası talebine ilişkindir. 4721 sayılı MK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine konunda öngörülen önlemleri alır. TMK 196.mad. gereğince, eşlerden birinin istemi üzerine hakim ailenin geçimi için herbirinin yapacağı parasal katkıyı belirler denilmektedir. Türk Medeni Kanunun 186/3 maddesinde; "eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar" denilmektedir. Somut olayda, tarafların 10.08.1990 tarihinde evlendikleri, müşterek iki tane reşit çocuklarının bulunduğu,davalının evin zaruri giderlerini karşılamadığı,tarafların birlikte yaşadıkları evin elektrik ve suyunu dahi bağlatmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, hakimin müdahalesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, tek parsel üzerinde kurulu sitede, projeye göre eksik yapılan imalatların tamamlanmasına ilişkin hakimin müdahalesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
aracı olarak kullandığı, erkeğin ailesini ortak konuta kabul etmediğini, ortak konutu terk ettiğini, şiddete meyilli davranışlar sergilediğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar arasında görülen dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin boşanma davasıdır....
Eşler evlilik birliğinin mutluluğunu el birliğiyle sağlamakla ve birbirlerine yardımcı olmakla yükümlüdürler (TMK m. 185/2-3). Evlilik birliğine ilişkin görevlerin kapsamına “ruhsal ya da fiziksel rahatsızlığın” tedavisi için yardımcı olmak da dahildir (TMK m. 185/2) Dolayısıyla, uyulan ilk bozma kararında yer alan “kocanın evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği ve eşiyle birlikte yaşamaktan kaçındığına, bu sebeple kusurlu olduğuna” ilişkin belirleme karşısında, kocanın boşanma davasının reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu sebeple davacı-karşı davalı (koca)'nın bu yöne ilişkin temyiz itirazlar ile aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan hususlara ilişkin temyiz itrazları yersizdir....
birliğine haksız müdahalesine manî olmamak, müvekkiline sosyal, duygusal, cinsel ve ekonomik şiddet yaşatmak suretiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
KARŞI OY YAZISI Dava, davacının dava dışı eşi ile davalının evlilik dışı birlikteliğinden kaynaklanan haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık evlilik dışı birlikteliğin haksız fiil olarak kabul edilip edilemeyeceği dolayısıyla davalının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine karşı sadakat borcu altına girdikleri gibi, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumluluk altına girerler. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca, gerek örf ve adet hukuku tarafından korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadın tam kusurlu kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ise de, toplanan delillerden, davalı kadının mahkemece kabul edilen kusurları yanında, davacı kocanın da birlik görevlerini yerine getirmediği, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, ancak boşanmaya neden olan olaylarda davalı kadının daha ağır kusurlu bulunduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; manevi tazminat ve yoksulluk nafakasının reddi, maddi tazminatın miktarı, iştirak nafakası ve tedbir nafakasının miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise; tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı erkeğin mahkemece kabul edilen kusurlu davranışları yanında davacı kadının da ailesinin evlilik birliğine ve eşine müdahalesine sessiz kaldığı, boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda az da olsa kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı-davalı kocanın davalı-davacı kadını evden kovduğu ve evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı-davacı kadının boşanma davasının da kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Davalı-davacı kadının değer artış payı (TMK.m.227) alacağına ilişkin istem boşanma kararının verilmesi halinde incelenebilir hale geleceğinden, tefrik edilerek boşanma davasının sonucu beklenerek hüküm tesisi gerekirken bu yönün gözetilmemesi doğru bulunmamıştır....