tehdit ve hakarette bulunmadığını, müvekkilinin davacı eşe "başkasını seviyorum, başkasıyla evleneceğim" şeklinde beyanlarda bulunmadığını, davacı eşin ve müşterek çocukların refahını düşünerek evlilik süresi boyunca birçok ekonomik fedakarlık gösterdiğini, davacı yanın evlilik birliğinin başlangıcından bu yana göstermiş olduğu inatçı tavırlar ve çözüme yanaşmayan tutumu sebebiyle evlilik birliğinin tamamiyle yok olduğunu, müvekkilinin eşini ve çocuklarını sevdiğini, ailesinin dağılmasını istemediğini, davacı eşin annesine ve aynı evde yaşayan diğer akrabalarına bakmakla yükümlü olduğundan almış olduğu asgari ücretin müşterek çocukların zorunlu ihtiyaçlarını, eğitim ve öğretim giderlerini karşılayabilecek nitelikte olmadığını, ekonomik olarak daha iyi bir durumda olan müvekkilin müşterek çocuklarının tüm giderlerini karşılamaya hazır olduğunu, düğünde takılan ziynet eşyalarının davacı eşte bulunduğunu, müvekkilinin hiçbir zaman bu eşyaları kendisinden almadığını, ziynet eşyalarının belli...
DAVA ... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın evlendikleri günden beri müvekkiline ilgisiz davrandığı ve kadın olarak hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğin müvekkiline kahvaltı hazırlamayı bile çok gördüğü, davalı tarafın evlendiği andan bu yana gün içinde saatlerce telefon görüşmesi yaparak evini ihmal ettiği, müvekkilinin anne babasına ve akrabalarına karşı hep saygısız davrandığı, davalı tarafın 2020 Nisan ayında müvekkili ile arasında yaşanan mahrem bir konuyu başkalarına anlattığı, tartışma sonrasında ailesini çağırdığı, davalının ailesinin de müvekkiline ve ailesine hakaretler savurduğu, son olayda tüm eşyalarını ve ziynet eşyalarını da yanına alarak davalının evden ayrıldığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına müvekkili lehine 200.000,00TL maddî 200.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir...
Bu bağlamda maddi tazminat isteminde bulunan davacının mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenmiştir. Bu durumda kusursuz veya daha az kusurlu olan taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminatı isteyebileceğinden davacının istemi yerinde görülmüştür. Davacı kadının boşanma sonucunda kendisine evlilik birliğinin sağladığı yararlar ve içinde bulunduğu olumlu koşullar geleceğe dönük olarak ortadan kalkacaktır. Ayrıca boşanmadan sonra hayat standardı (yaşam biçimi, seviyesi) olumsuz etkilenecektir. Tarafların evlendikleri ve boşandıkları yaşları, evlilikte geçen süre ve evlilik birliğine verilen emek ve katkılar, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, yaşadıkları çevre ve fiziksel ve bedensel sağlık durumları ve özellikle mali durumları gözetilmiş ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre ve ayrıca kusur durumları ve görülecek zarar dengesi de gözetilerek karşı tarafın ödeyeceği maddi tazminatın miktarı belirlenmiştir....
Bu haliyle taraflara kusur olarak yüklenilen eylemlerin değerlendirilmesinde davacı karşı davalı erkek ve davalı karşı davacı kadının eşit kusurlu oldukları kanaatine varılmıştır.Ayrıca davacı karşı davalı erkek ile davalı karşı davacı kadının uzun zamandır ayrı yaşadıkları, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve tanık beyanlarından evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğu bu halde taraflar arasında birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olmakla bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık mümkün görülmemesi ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamış olması sebebi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir. Müşterek çocukların velayeti yönünden;....
DAVA Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin bir buçuk yıl önce evi terk ettiği, kadına dönmek istemediği ve kadını sevmediğini söylediği, evin geçimine katkı sağlamadığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin aynen iadesini aksi takdirde madden karşılığının kadına ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle karşılıklı boşanma ve ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir....
reddine, KARŞI DAVANIN KABULÜ İLE; tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Maddi ve Manevi tazminat şartları oluşmadığından Reddine," karar verilmiştir....
Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır (TMK m. 166/2). Somut olayda; davacı tarafça evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemli dava dilekçesinde, taralar arasında sosyal ve kültürel farklılıkların ortaya çıktığı, davalının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği, bir araya geldiklerinde sıkça kavga ettikleri ve tarafların ayrı yaşamaya başladıkları vakıalarına dayanmıştır....
Maddi tazminat açısından: TMK 174/1.maddesinde " Mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir miktar maddi tazminat isteyebilir."şeklinde belirtilmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı eş mahkememizce AĞIR kusurlu olarak görülmüş olup, davalı eş evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet vererek davacı kadının mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiği, davalı eşin maddi imkanlarından faydalanamayacağı dikkate alınarak, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve davalının kusurunun ağırlığı dikkate alınarak davacı kadının maddi tazminat talebi kısmen kabul edilmiştir....
BİRLEŞEN DAVA; TALEP: Davalının kusurlu eylemleri nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını bu nedenle tarafların boşanmalarına, 500,00 TL dava süresince tedbir daha sonra iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, 50.000,00 TL maddi 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi ile 250 gr 22 ayar ziynet eşyalarının davalıdan alınarak davacıya verilmesi taleplidir....