Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL değerindeki altınların yün yumak içerisinde davalının annesi ile birlikte Sürmene - Bayburt arasında gidip geldiğini ve altınların yerlerini müvekkile söylemediğini, bu nedenle davalı tarafın kusurlu davranışları nedeniyle taraflar arasında, ortak hayatı temelinden sarsacak ve evlilik birliğinin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir şiddetli geçimsizliğin mevcut olduğunu, bu nedenle haklı boşanma talebinin kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, manevi tazminat ve ziynet eşyası talepleri yönünden ise; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik olduğunu mevcut olaylara göre evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış ve bu sonuca ulaşılması tamamen davalının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, müvekkile atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğini, davalının sürekli bencil ve düşüncesiz hareketler sergilemesi, onur- gurur kırıcı tavır ve davranışlarda bulunması...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve ziynet alacağı karşı dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; İlk derece mahkemesince, ''tüm dosya kapsamından: evlilik birliğinde cinsellik kadar kadının anne olma arzusu da bulunduğundan bu durumunu daha önce bilen davalı kocanın bunu eşine söylememesinin kusur olduğunu, Manisa 6....

Mahkemece; "Yapılan yargılama sonunda dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 21/12/2017 tarihinde evlendikleri bu evlilikten iki müşterek çocuklarının bulunmadığı, davanın TMK 166/1 maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davacı taraf dava dilekçesinde, davalının eve geç geldiği, bazen hiç gelmediği, müşterek haneden kendisini kovduğu vakalarına dayanmıştır. Türk Medeni Kanununun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve bu duruma az da olsa davalının kusurlu davranışlarının sebep olduğunun ispatlanması gerekir. Dosya kapsamında dinlenen tanıkların görgüye dayalı herhangi bir bilgisi olmadığı, davacının beyanlarını aktardıkları anlaşılmıştır. TMK'nun 6....

SAVUNMA Davalı-k.davacı erkek vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline tevdiine, müvekkili yararına yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddi tazminata ve 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

SAVUNMA:Davalı - karşı davacı vekilinin sunmuş olduğu karşı dava - cevap dilekçesi özetle ; Karşı tarafın evlilik birliği içerisindeki kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının, karşı davalı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığının, karşı davalının evlilik birliği içerisinde sadakat yükümlüğüne aykırı eylemlerde bulunduğunun, karşı davalının ilgisizlik ve sadakatsizlik suçlamalarının ardında kendi kusurlarını örteme çabası olduğunun, bu durumdan müvekkilinin psikolojisinin bozulduğunun, karşı davalı tarafın iddiasını destekleyen somut bir delil bulunmadığının, karşı davalı uzun yıllar uyuşturucu madde kullandığının, müvekkiline karşı da şiddet uyguladığının, karşı davalının 5 yıl gibi süre ile müvekkilinin tespiti ile aldattığını öğrendiğinin, ayrıca söz konusu evlilik dışı çocuk da olduğunun, karşı tarafın tek gayesinin müvekkil ile boşanarak evlilik dışı doğan çocuğun annesi ile evlenmek istediğinin, asıl davanın reddine, talep ettikleri adli...

Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 02/08/2011 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, 01/01/2012 d.lu Yekta ile 01/05 /2015 d.lu Mert Boran isimli müşterek çocuklarının olduğu, erkek tarafından adli yardım talepli olarak evlilik birliğinin karşı eşin kusurlu davranışları ile temelinden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkin talepte bulunarak boşanma davası açıldığı, kadın tarafından da yasal süre içerisinde cevap ve karşı dava dilekçesi ile karşı eşin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkin talepte bulunularak boşanma davaları açıldığı, açılan davanın Mersin 4....

Hukuk Dairesi'nin 05/03/2019 tarihli 2017/2658 Esas sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır. Küfür olarak söylenen sözlerin ne olduğunun belirlenememesi halinde boşanma nedeni olamaz (yer, ortam, tarih) HGK 1994/2- 300 Esas-1994/378 Karar sayılı ilamı....

Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağına, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebin dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. 1- Davacı-karşı davalının tazminat ve nafaka miktarlarına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; Tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, paranın alım gücü, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ilk derece mahkemesince takdir edilen nafaka ve tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından, davacı-karşı davalının bu yöndeki istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacı-karşı davalının ziynet alacağına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde...

, taraflar eşit kusurlu kabul edildiğinden taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini veya davalı lehine de vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ziynet eşyaları nedeniyle vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, maddi ve manevi tazminatın reddi nedeniyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kusur, ziynet eşyalarının iadesi, yoksulluk nafakası ve ücreti vekaletler yönünden hükmün kaldırılmasını talep etmiştir....

Karşı dava açısından ise, davalı-karşı davacı kadının eşinin geçirdiği psikolojik rahatsızlığında kendisine destek olup iyileşmesine yardımcı olmak yerine eşini uyuşturucu kullanmakla itham ederek çocuklarıyla birlikte müşterek konutu gibi haklı bir neden (şiddet, tehdit veya hakaret gibi) olmaksızın terk ettiği ve bu şekilde evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği davalı-karşı davacı tanıklarının benzer beyanlarından anlaşılmakla, davalı-karşı davacının tam kusurlu tutum ve davranışları nedeniyle evlilik birliğinin devamı davalı-karşı davacı kocadan beklenemeyecek şekilde temelinden sarsıldığı kanaatine varıldığından koca tarafından açılan karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....

UYAP Entegrasyonu