Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olan davalı-k.davacı kocanın tazminat talebinin TMK'nın 174. maddesi gereğince şartları oluşmadığından reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak düzeltilmiş gerekçeye göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olmayan davacı-k.davalı kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken tazminat taleplerinin reddi doğru olmamıştır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava, TMK'nın 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere,karşı dava ise TMK'nın 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'isi niteliğindeki taleplere dairdir....

Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....

    DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı tarafın 29/06/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalının 2020 yılında kaçarak evlendiklerini bu evliliklerinden çocuklarının bulunmadığı, davalının sabıkalı bir kişiliğinin olduğunu, davacı müvekkilinin ailesi ile görüşmesine engel olduğunu, davalının ailesi ile birlikte ikamet etmek zorunda bırakıldığını, evin geçimini kayınpederinin sağladığı davalının çalışmadığı evi ile ilgilenmediğini, davacı müvekkilinin giderlerini davacının ailesinin sağladığını davalının birlik görevlerini ihmal ettiğini sonuç olarak tarafların evlilik birliğinin temelinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava...

    davalının kusurlu hareketleri nedeniyle temelinden sarsılmış olduğunu bu nedenle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, talep konusu çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı lehine 20.000,00'er TL maddi-manevi tazminat ile aylık 700,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline, davacının çeyiz eşyası alacağının feragat nedeniyle reddine, ziynet eşyası alacağı talebinin kısmen kabulü ile 27.828,70 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye talebin reddine karar verilmiştir. Davalı; ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK'nın 355. maddesine göre, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağına ilişkindir....

    Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri ile çeyiz eşyası alacağına, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. 1- Davacı-karşı davalının asıl dava ile çeyiz eşyası davasının reddine ilişkin karara yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi ile asıl dava ve çeyiz eşyası alacağı davasının ret gerekçesinin doğru olduğu, davacı-karşı davalının davalarını ispat edemediği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararların usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı-karşı davalının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. 2- Davalı-karşı davacının karşı davanın reddine ilişkin karara...

    Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir ki, olayımızda davalı karşı davacı kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, duygusal şiddet uyguladığı tarafların bir daha bira araya gelmedikleri böylelikle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve TMK.nın 166/1 maddesi gereğince taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu anlaşılmakla; davacı karşı davalı erkek tarafın boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. KARŞI DAVA YÖNÜNDEN: Davalı karşı davacı kadın karşı dava dilekçesi ile; erkeğin duygusal, fiziksel şiddet uyguladığı, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açmıştır. TMK'nın 184....

    Taraflar arasındaki boşanma davasının henüz kesinleşmediği, dava tarihi itibariyle taraflar arasında evlilik birliğinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki evlilik birliğinin dava tarihinde halen sürdüğü ve açılan davanın niteliği itibariyle evlilik birliği içindeki malların tasfiyesine yönelik olduğu anlaşıldığından davaya bakmakla görevli olan mahkeme Aile Mahkemesidir. Görevle ilgili hususlar resen gözetileceğinden; mahkemece Aile Mahkemesinin görevli olduğuna dayanılarak ayrıca Aile Mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi, tersi durumda ara kararıyla Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken işin esası incelenip, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılıklı boşanma ve ziynet eşyalarının iadesi davasında (TMK m.166/1) davacı- davalı taraf; erkeğin kabul edilen davası, kusur tespiti, hükmedilen nafaka miktarları ile reddedilen tazminat talepleri ve reddedilen çeyiz eşyaları yönünden, Davalı-karşı davacı taraf; kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen nafakalar, velayet ve kabul edilen ziynetler ile reddedilen tazminat talepleri yönünde süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

      UYAP Entegrasyonu