Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekilinin beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 28.11.2011...
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekilinin beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 30/11/2011...
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekilinin beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 30/11/2011...
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekilinin beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 30/11/2011...
Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir ki, olayımızda tarafların boşanma davasından önce evlerini ayırdıkları ve ayrı yaşadıklarının sabit olduğu, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evliliğin devamında taraflar ve toplum yönünden menfaat bulunmadığı anlaşılmış ve TMK.nın 166/1. maddesi koşulları oluşmuştur. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....
Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
DAVA Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin, bağımsız konut temin etme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek eşini ailesinin yanında bıraktığını, eşini yaşadığı Almanya ülkesine götürmediğini, erkeğin, kıskanç ve baskıcı yapısının olduğunu, müvekkilini eve kapadığını, kıskançlığı sebebiyle dil kursuna dahi gitmesine izin vermediğini, hakaret ettiğini, müvekkiline güvenmediğini, düğünde takılan ziynetlerin erkek tarafından alındığını ve çeyiz eşyalarının erkekte kaldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl arttırılması ile 50.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'ilerine ilişkindir. Dosya kapsamı, toplanan deliller ve yemini tahtında dinlenen tanık beyanları ile, davalının davacıyı ailesi ile görüştürmediği, annesinin başına silah dayayarak tehdit ettiği, davacıyı tehdit ettiği anlaşılmış, davalının dosya kapsamı itibariyle boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu görülerek, ilk derece mahkemesinin delilleri takdirinde ve temelinden sarsıldığı anlaşılan evlilik birliğinin sona ermesine yönelik boşanma talebinin kabulünde bir isabetsizlik görülmeyerek, davalının boşanmaya ilişkin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1- 2) hukuksal sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkin davadan tefrik edilen çeyiz eşyası alacağına dairdir. HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davalı karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde bu günkü değeri 50.000,00 TL olan çeyiz eşyalarının davacı karşı davalıda kaldığını bunları mahkemeden talep ettiklerini ancak bu konuda hüküm tesis edilmediğini, çeyiz eşyalarının aynen ya da maddi değerinin taraflarına ödenmesi yönünde karar tesisini talep ettiklerini beyan etmiştir. Mahkemece her talep hakkında gerekli araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre her bir talep yönünden olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, talebe rağmen ev eşyaları/çeyiz yönünden herhangi bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir....
üzülmesine sebep olunması ve evin tüm işinin davacıya bırakılmasından kaynaklı sorunlu geçtiğini, bu sorunlu sürecin evliliğin başında lösemi hastası olduğunu öğrenen davacının sağlığını da olumsuz etkilediğini belirterek boşanma, aylık 750,00TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00TL manevi tazminat ve dilekçede belirttikleri ve davalı tarafından alınan ziynetlerin aynen iadesi olmaz ise bedeli olan 23.181,00- TL'nin, davacının çeyiz eşyalarının karşılığı 9.850,00- TL nin öncelikle nakden iadesi bu mümkün olmaz ise eşyaların aynen iadesi ve 34 XX 380 plakalı evlilik sonrası edinilen arabanın mal paylaşımı gereği 1/2 sinin değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiştir....