Çeyiz ve ev eşyaları yönünden açılan dava bakımından ise 21/12/2022 tarihli (4) nolu celsede davacı kadın ve vekili imzalı beyanları ile çeyiz ve ev eşyalarına yönelik olarak açmış oldukları davayı geri aldıklarını beyan etmiş ve geri alma beyanları aynı celsede davalı erkek ve vekilinin imzalı beyanları ile kabul edilmiştir bu nedenle çeyiz ve ev eşyaları yönünden açılan davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle açılan boşanma davasının reddine, çeyiz ve ev eşyaları yönünden açılan davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis dilmiştir." şeklindeki gerekçe ile "1- Açılan boşanma davasının reddine, 2- Çeyiz ve ev eşyaları yönünden açılan davanın HMK 123 uyarınca açılmamış sayılmasına" karar verilmiştir....
Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir. Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekilinin beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 12/12/2011...
SAVUNMA Davalı-k.davacı kadın vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davada ileri sürülen iddiaları kabul etmediklerini, kocanın, kadının arkadaş ve ailesiyle görüşmesini yasakladığını, başkalarının yanında kadını küçük düşürdüğünü, en ufak sorunları ailesine aktardığını, eğitim seviyelerinin farkından dolayı evlendiğine pişman olduğunu söyleyerek kendini üstün gören davranışlar sergilediğini, ekonomik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini ileri sürerek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadına ait çeyiz eşyaları ve ziynetlerin aynen iadesine, mümkün olmazsa 1.000,00 TL çeyiz eşya bedeli ile 5.000,00 TL ziynet bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet, çeyiz eşyası alacağına, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından; 23/01/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında, duruşmada hazır bulunan taraf vekillerine, tanık listelerini sunmaları için iki hafta kesin süre verilerek ihtar edilmiş ve davalı-karşı davacı vekili UYAP üzerinden 06/02/2018 tarihinde tanık listesini sunmuştur....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-davacı vekili; kusur durumu, reddedilen birleşen boşanma davası ile ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine, birleşen dava ise, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri ile çeyiz ve ziynet eşyası alacağına ilişkindir. Davalı-davacının çeyiz ve ziynet eşyası alacağına yönelik istinaf itirazları bu dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiş ve istinaf incelemesi o dosya üzerinden yapılmıştır....
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekilinin beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 30/11/2011...
BOŞANMAEVLİLİK BİRLİĞİNİN SARSILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4.Aile Mahkemesince davanın "kabulüne" dair verilen 26.02.2008 gün ve 2007/1005 Esas, 2008/182 Karar sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 25.05.2009 gün ve 2008/7984 E., 2009/9826 K. sayılı ilamı ile; (...Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesi uyarınca boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması gerekir. Dinlenen tanık sözlerinden, boşanma davasından sonra da tarafların aynı evde birlikte yaşamaya devam ettikleri anlaşılmaktadır. Bu hal, evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını, ortak hayatın sürdürülmesinin fiilen mümkün olduğunu göstermektedir....
BOŞANMAEVLİLİK BİRLİĞİNİN SARSILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4.Aile Mahkemesince davanın "kabulüne" dair verilen 26.02.2008 gün ve 2007/1005 Esas, 2008/182 Karar sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 25.05.2009 gün ve 2008/7984 E., 2009/9826 K. sayılı ilamı ile; (...Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesi uyarınca boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması gerekir. Dinlenen tanık sözlerinden, boşanma davasından sonra da tarafların aynı evde birlikte yaşamaya devam ettikleri anlaşılmaktadır. Bu hal, evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını, ortak hayatın sürdürülmesinin fiilen mümkün olduğunu göstermektedir....
Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını, müvekkilinin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi de yerinde olmadığını, kusur belirlemesinde mahkemenin hata yaptığını, müvekkiline yüklenen kusurların gerçekleşmediğini, davacı lehine hükmedilen nafakaların ve tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, belirterek verilen kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda yeniden karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ve çeyiz alacağı talebine, karşı dava, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı erkekten kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....