SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediğini, evlilik birliğini koruma ve kurtarma adına elinden gelen tüm özeni gösterdiğini, ancak davacının her seferinde evlilik birliğini yıkmak için elinden geleni yaptığını, evlilik birliği süresince eşine ve çocuklarına gereken tüm özeni ve sevgiyi gösterdiğini, eşini ve çocuklarını sevdiğini, maddi anlamda her türlü sorumluluğunu yerine getirmesine rağmen her seferinde davacı tarafından rededildiğini, evlilik birliğinin sarsılmasında hiçbir kusurunun bulunmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: TMK'nın 166/1- 2. maddesi gereğince boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatın eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
İstinaf Sebepleri Davacı erkek mirasçıları vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ... tarafından davalı kadın aleyhine evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeni boşanma davası açıldığını, dava devam ederken müvekkilin vefat ettiğini, mirasçıların davaya devam ettiğini, davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında asıl kusurlu olduğunun tespiti ile mirasçılık sıfatının sona ermesini talep ettiklerini, davalı kadının kusurlu olduğunu, kadının bu evliliği maddî çıkarları için yaptığını, yerel mahkemenin kusura ilişkin değerlendirme ve tespitlerinin hatalı olduğunu, arz ve izah ettikleri üzere yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında asıl ve ağır kusurlu olduğunun tespitine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı kadın üzerinde bırakılmasını talep ederek kararı istinaf etmiştir. C....
Diğer bir anlatımla, eşlerin birlikte yaşamayı reddetmeleri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüğün ihlali olup boşanma sebebi oluşturur (KILIÇOĞLU, Ahmet M. : Aile Hukuku, Ankara 2016, s.138). Dairemizin içtihatlarına göre, bir boşanma davasında eşlerin ileri sürdüğü “birlik görevlerini yerine getirmeme”, eş veya çocukla yeterince ilgilenmeme”, “birlikte yaşamaktan kaçınma”, “haklı neden olmadığı halde yatakları ayırma” gibi evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülüklerin ihlali niteliğindeki olguların kanıtlanması durumunda, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilip boşanmaya karar verilirken, çok uzun süre ayrı yaşayan ve bu nedenle evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin hiçbirini yerine getirmeyen eşlerin, evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını kabul etmek ve boşanma davalarının reddine karar vermek, Türk Medeni Kanununun benimsediği boşanma hukuku ilkelerine uygun olamaz. Yıllarca ayrı yaşayan eşleri, yasa zoruyla bir araya getirmek de mümkün değildir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1072 KARAR NO : 2021/1081 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TRABZON 2.AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/06/2021 NUMARASI : 2021/261 ESAS - 2021/316 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ÇEKİŞMELİDEN ANLAŞMALIYA DÖNEN)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalının 27/02/2010 yılında evlendiklerini, bu evlilikten bir tane çocukları olduğunu, evlilik birliğinin davalının ağır kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını, aralarında şiddetli geçimsizlik başladığını ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, müvekkilinin evliliğinin ilk gününden beri eşi tarafından hor görüldüğünü, aşağılandığını...
Dosya incelendiğinde; davacı taraf, dava dilekçesinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olarak herhangi bir vakıa bildirmediği gibi tanık da dahil herhangi bir delil sunmamıştır. Davalının boşanmayı kabul ettiğine ilişkin beyanı tek başına TMK 184. maddesi gereğince Mahkemeyi bağlamayacağı gibi, dava dilekçesinde dayanılmayan bir vakıanın davalıya kusur olarak atfedilmesi de mümkün değildir. Davacı tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunu ispatlayamadığı anlaşılmakla TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak açılan boşanma davasının reddi kararının yerinde olduğu, davacının istinaf talebinin reddi gerektiği, Anlaşılmakla; karar usul ve yasaya uygun bulunulmakla davacı tarafın yerinde görülmeyen istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
KARŞI OY YAZISI Davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I) davası açıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I) kararı verildiği, hükmün boşanma davasının reddi gerektiği yönünde davalı koca tarafından temyiz edildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; Öncelikle değerli çoğunluğun anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III) koşullarının oluştuğu yönündeki görüşüne katılmıyorum. Nitekim yerel mahkeme hakimi de aynı görüşte olduğu için evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I) kararı vermiştir. Ortada bir anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III) kararı da bulunmamaktadır. Kaldı ki anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III) kararı verilebilmesi için her hususta anlaşma sağlanmalıdır....
İstinaf Sebepleri Davalı erkek vekili, davanın reddi gerektiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı erkeğe yüklenebilecek kusur bulunmadığını ileri sürerek kararı istinaf etmiştir C....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: dosya kapsamı ve dinlenen tanık beyanlarına göre davalı tarafın şehir dışına çalışmaya giderken davacıya para vermediği, şehir dışında de çalıştığı dönmede evine para göndermediği, davacının bu nedenle maddi sıkıntı yaşadığı , davacının geçimini ailesinin desteği ile karşılamaya çalıştığı, davalı tarafın borçlandığı ,borçluların davacıyı aradığını, davacının bu nedenle evine gitmeye korktuğu, davalının çocuklarıyla ilgilenmediği anlaşılmakla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davalının tam kusuru nedeniyle taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olmakla olayların akışı karşısında bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine ve de evlilik birliğinin devamında taraflar ve toplum (kamu) için bir fayda kalmadığı anlaşıldığına göre, davanın...
DAVA 1.Davacı-davalı kadın vekili asıl dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadın adına sahte instagram hesabı açıp müstehcen fotoğraflar paylaştığını, erkeğin kadını tehdit ettiğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir. 2.Davacı-davalı kadın vekili birleşen dava ve birleşen dava cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin kadına hakaret ettiğini, erkeğin kadın adına sahte instagram hesabı açıp müstehcen fotoğraflar paylaştığını, erkeğin kadının kardeşi Gülsüm hakkında da cinsel içerikli iftiralarda bulunduğunu, erkeğin başka kadınlarla birlikte olduğunu iddia ederek davanın kabulüne, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına,...
Dinlenen tanık beyanları, ceza mahkemesi kararı ve dosya içeriği ile; davalının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan hüküm giydiği, bazen eve gelmediği, tarafların bir süredir fiilen ayrı yaşadıkları, evlilik birliğinin temelinde sarsıldığı, evliliğin devamında taraflar ve toplum açısından bir fayda kalmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu, bu sebeple tarafların TMK 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, Anlaşılmakla, karar usul ve yasaya uygun bulunmakla davalının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir....