İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı erkeğin evlilik birliğinin devamı sırasında müşterek konutu terk ettiğinin sabit olduğu, evi terk etmesinden sonra eşi ve müşterek çocukla ilgilenmediği, davacının bu süreçte işe girerek çalışmaya başladığı, evlilik birliğine yönelik yükümlülüklerini yerine getirmediği, davalı davacı erkek davacı kadının alkol sorunu olduğunu iddia etmiş ise de dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamı itibari ile davacının alkol kullanımına yönelik durumun evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiğine yönelik herhangi bir olayın bulunmadığı, buna yönelik tanıkların bilgi sahibi olduğu bir olayın olmadığının anlaşıldığı, davacının tek başına alkol kullanıyor olması davacı tarafa kusur izafe edilmesini gerektirmeyeceğinden erkeğin tam kusurlu olduğu, gerekçesiyle; asıl davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun...
Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166. maddesinin 1 ve 2. fıkraları; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.” hükmünü taşımaktadır. 19. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü, somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş olması nedeniyle evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime çok geniş takdir hakkı tanımıştır. 20....
Davacı dava dilekçesinde; “davalı ile evlendikleri günden bu yana şiddetli geçimsizlik yaşadıklarını, aralarında uyumsuzluk olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve çekilmez hale geldiğini, birlikte yaşama koşullarının ortadan kalktığını, aralarındaki geçimsizlikten dolayı davalının üç ay önce müşterek konutu terk edip gittiğini, bu sebeple boşanma davası açılmasının zaruri hale geldiğini” ileri sürerek boşanmalarına karar verilmesini istemektedir. Dava dilekçesinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan maddi vakıalar tek tek gösterilmemiş, birliğin ortak hayatın devamına imkan bırakmayacak derecede temelinden sarsıldığı belirtilmekle yetinilmiştir. Ön inceleme duruşmasından sonra 18.06.2012 tarihinde vekili tarafından verilen delillerin gösterildiği dilekçede ise geçimsizliğe yol açan bir kısım vakıalara yer vermiştir. Kuşkusuz davacı, dava dilekçesinde davasının temeli olan bütün vakıaların açık özetlerini bildirmelidir (HMK md. 119/1-e)....
da bulunan evi sattığını, davalının sosyal medya hesaplarına bakıldığında başka erkeklerle samimi görüşmeler yaptığını ve müvekkilini aldattığını iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmolunmasını talep etmiştir. II. CEVAP Dava dilekçesi davalı kadına 27.08.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 15.12.2020 tarihli beyan dilekçesi ile isnatlarda ve taleplerde bulunmuşsa da cevap süresinde değildir. III....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2019 NUMARASI : 2017/859 ESAS - 2019/161 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 13....
Ön inceleme duruşmasında davanın hukuki nitelendirmesi evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma olarak tespit edilmiş, taraflarca ön inceleme tutanağı imzalanmıştır. Türk Medeni Kanununun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı TMK'nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, davacıdan duyuma dayalıdır. Öte yandan, davalı, boşanmak istediğini bildirmiş ise de; Hakim, boşanma ve ayrılık davasının dayanağı olarak gösterilen olayların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz. (TMK m. 184/1) Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hakimi bağlamaz. (TMK m. 184/3) Hakim, gösterilen kanıtları serbestçe takdir eder....
Hükmün davacı-davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince kadının istinaf talebinin kabulü ile "Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda her iki tarafın da eşit kusurlu olduğunun tespitine" karar verilmiş, hüküm davalı -davacı erkek mirasçılarından ... kayyımı ... tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, bölge adliye mahkemesince, Türk Medeni Kanunu'nun 181/2 maddesi gereğince sağ kalan eş ...'nın boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken "Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun tespitine" şeklinde hüküm kurulması doğru değil ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....
Dava; boşanma (evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma (çekişmeli) istemine ilişkindir. İDM tarafından ana dosyanın kabulü ile birleşen davanın reddine ilişkin verilen karar birleşen dosya davacısı tarafından istinaf edilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Asıl Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile fer'ileri ile, Karşı Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ve ziynet eşya alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
davacı erkek ve davalı kadının eşit kusurlu oldukları kanaatine varılmıştır.Ayrıca davacı ile davalının uzun zamandır ayrı yaşadıkları dosya kapsamındaki bilgi, belge ve tanık beyanlarından evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğu bu halde taraflar arasında birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olmakla bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık mümkün görülmemesi ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamış olması sebebi ile davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....