Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 550,00 TL tedbir nafakasının, karar tarihinden itibaren aylık 750,00 TL'ye artırılmasına ve iştirak nafakası olarak devamına, erkek yararına 30.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş, şartları oluşmadığından kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının karşı ziynet eşyalarının iadesi davasının ise reddine karar verilmiştir....

    Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....

    GEREKÇE : Asıl dava ve karşı davaların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davaları olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

      evinde yaşamaya başladığını, müvekkilin ortak yaşamı yeniden inşa etmeye yönelik bütün çabalarına ve davalı eşin ortak konuta dönmesi için gösterdiği bütün gayrete rağmen davalı eşin ortak konuta dönmediğini, aile birliğinin aylardır fiili olarak sonlandığını, öte yandan davalının ailesinin aile içindeki sorunlara müdahil olarak müvekkiline baskı ve psikolojik şiddet uyguladığını ve bunun müvekkilinin kişilik haklarına saldırı boyutuna vardığını, davalının da ailesinin evliliğine müdahalesine sessiz kalarak kusurlu davrandığını, diğer yandan davalının müvekkili ve ailesi hakkında kötü konuşarak kötülediğini, anılan tüm nedenlerle; tarafların evlilik süresince yaşadıkları büyük sorunlar nedeniyle aralarındaki sevgi, saygı kalmadığını ve bunun neticesinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini Mahkemeden talep etmiştir....

      Davalı-birleşen dosya davacısı kadın vekili vermiş olduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; asıl dava dosyasından vazgeçme olmasına rağmen mahkemece asıl dava kabul edilerek birleştirme kararı verilmesinin yerinde olmadığını, müvekkiline yüklenen kusurların gerçekleşmediğini, erkeğin tam ve ağır kusurlu olduğunu, müvekkili lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, hükmedilen nafakaların az olduğunu ve artırılması gerektiğini belirterek verilen kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava anlaşmalı boşanma, birleşen dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma ve kişisel eşyaların iadesi, birleşen davaya karşı açılan dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflar süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/591 KARAR NO : 2021/622 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/01/2021 NUMARASI : 2021/10 ESAS - 2021/5 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ANLAŞMALI)) KARAR : Taraflar arasında görülen davada yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı davacı tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eşi ile yaklaşık 12 yıldır evli olduklarını, evliliklerinden müşterek 2 çocuklarının bulunduğunu, evliliklerinin her iki taraf için çekilmez hale geldiğini, aralarında görüş ayrılıklarının bulunduğunu, birbirlerine karşı sevgi ve saygılarını yitirdiklerini, tarafların aile birliğinin tekrar kurulamayacak derecede temelinden sarsıldığını, tarafların anlaşmalı olarak...

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı - karşı davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Reddedilen asıl boşanma davası ile maddi ve manevi tazminat talepleri, kusur, kabul edilen karşı boşanma davası, aleyhine hükmedilen tazminatlar kabul edilen ziynet alacağı yönünden verilen kararı istinaf etmiştir. Davalı - karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Tedbir, Yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının düşük oluşu, tazminat miktarının düşük oluşu, ziynet eşyalarında aynen iadesi yada fiili ödeme gününde ki değerine karar verilmemesine yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuş ve kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava ve karşı dava evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, aynen iade mümkün olmadığı taktirde bedelinin iadesine ilişkindir....

      TMK 166/1 maddesinde evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılması halinde eşlerden her birinin boşanma davası açabileceği belirtildiği gibi TMK 185 ve 186 maddelerine göre eşlerin birlikte yaşamak, birbirlerine sadık kalmak, yardımcı olmak ve birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılmaları gerektiği düzenlenmiştir....

      Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağına ilişkindir. 1- Davalı-karşı davacının açtığı boşanma davası ve davacı-karşı davalı için hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; Dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre, ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın ret gerekçesinin doğru olduğu, davalı-karşı davacının davasını ispat edemediği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, TMK'nın 169. maddesine göre davacı-karşı davalı lehine hükmedilen tedbir nafakası ve miktarının makul olduğu, ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı-karşı davacının bu yöndeki istinaf isteminin esastan reddi gerektiği...

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/02/2019 NUMARASI : 2017/751 ESAS 2019/134 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Karşılıklı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karar karşı davalı karşı davacı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. ve 356.maddeleri gereğince DURUŞMASIZ OLARAK ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355.maddesine göre istinaf sebepleri ile bağlı olarak dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ağır kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların boşanmasına, davacı lehine 700TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 15.000TL maddi, 20.000TL manevi tazminat ile ziynet alacağına karşılık olmak üzere 30.000TL 'nin hüküm altına alınmasını telep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu