ailesinin yanına sığınmak zorunda kaldığını, tarafların belirtilen tarihten itibaren ayrı yaşadıklarını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata ve bir kısım ziynet alacağına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, her iki boşanma davası ve fer'ileri ile reddedilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, evlilik birliğinin sarsılmasına yol açan olaylarda davalı-davacı kadının tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek, kadının boşanma davasının reddine, erkeğin boşanma davasının kabulüyle boşanmaya karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden mahkemece kadına isnat edilen güven sarsıcı davranış eyleminin gerçekleşmediği anlaşılmaktadır...
Mahkememizin 2016/733 Esas 2018/167 Karar sayılı ile davalı erkeğin evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği sabittir. Dinlenen davacı tanıklarının beyanlarının bir kısmı sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan, bir kısmı ise duyuma dayalı ve davacının ağzından aktarılan izahlardan ibaret olup, bir kısım beyanlardan anlaşılacağı üzere, davalı erkeğin Zeynep isimli şahısla birlikte yaşamaya devam ettiği, davalı erkeğin eşinden boşandığı ve başkasıyla evlendiğini etrafa yaydığı anlaşılmaktadır. Olayların akışı karşısında sadakatsiz davranışlarda bulunan, eşinden boşandığını ve başkasıyla evlendiğini etrafa yayan davalı erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu olduğu, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmediği, mevcut duruma göre evlilik birliği temelinden sarsılmış olduğu, evlilik birliğinin devamında korunması gereken bir menfeatin kalmadığı anlaşılmıştır....
Maddi tazminat açısından; TMK 174/1. maddesinde "Mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir miktar maddi tazminat isteyebilir." şeklinde belirtilmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı/karşı davalı eş mahkememizce ağır kusurlu olarak görülmüş olup, davacı/karşı davalı eş evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ağır kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet vererek davalı-karşı davacı kadının mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiği, davacı eşin maddi imkanlarından faydalanamayacağı dikkate alınarak, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve davalının kusurunun ağırlığı dikkate alınarak davalı/karşı davacı kadının maddi tazminat talebi kısmen kabul edilmiştir....
cevaba cevap dilekçesi ile ziynet eşyalarının iadesi talebinde bulunduklarını, ziynet eşyalarının bedelinin iadesi için şimdilik 50.000,00 TL istediklerini beyan etmiştir....
Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanmaya, birleşen dava ise, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağı talebine ilişkindir. 1- Davacı-davalının kusur durumu, birleşen boşanma davası ve fer'ilerine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve yoksulluk nafakası miktarı ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının ziynet alacağı davasının reddine yönelik katılma yoluyla temyiz başvurusunun incelenmesinde; Katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı-davalı erkek ziynet alacağı davası yönünden hükmü temyiz etmediğine göre, bu dava yönünden kadının katılma yoluyla temyiz hakkı bulunmamaktadır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek, tarafların boşanmasına karar verilmesini, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, müşterek çocuk için aylık 500,00 TL müvekkili için aylık 1.000,000 TL nafakaya hükmedilmesini, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, davalının müvekkilinden almış ve geri ödememiş olduğu ziynet eşyasının aynen iadesine veya bedelinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında müvekkiline karşı kusur arama gayreti içerisine girdiğini, davalı karşı davacı tarafın iddia etmiş olduğu evde bir araya gelmeme ve fiili ayrılığın müvekkilinden kaynaklanmış olduğuna yönelik iddianın asılsız olduğunu, müvekkilinin maruz kaldığı dini ritüellerden dolayı psikolojisinin bozulduğunu, müvekkilinin maddi ve manevi desteğini hiçbir zaman davalı taraftan esirgemediğini, müvekkilinin vaktini müşterek çocuğuna ayırdığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ve birliğin son bulmasına neden olan davranışların davalı tarafından sergilendiğini, müşterek çocuğa babasının kötülendiğini, müvekkilinin ruhen ve fiziken biten evliliğe uzun yıllar sabrettiğini belirterek, birleşen dava dosya karşı dava dilekçesine karşı cevaplarının kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan davalı karşı davacının davasının reddi ile açılan davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, müvekkilinin manevi yönden ağır hasara uğratan...
-TL manevi tazminatın fahiş olduğunu, birleşen dosya davacısı, ziynet eşyasına ilişkin iddiasını ispat edemediğini, davacı müvekkilinin elinde bulunan davalıya ait ziynet eşyasını duruşma öncesi davalı eşin avukatına tutanak ile teslim ettiğini, bunun dışında bir ziynet eşyası davacı da bulunmadığını, kaldı ki, ziynet eşyası kural olarak bayanın üzerinde taşıdığı eşyası olduğunu, giderken de, üzerinde ya da yanında götürdüğünün kabulünün gerektiğini belirterek, birleşen dosya yönünden kararın istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve ziynet alacağı istemine ilişkindir....