AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2022 NUMARASI : 2021/474- 2022/123 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki vakıalar nedeniyle davalının kusurlu eylemleri nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu nedenle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkile verilmesine, müşterek çocuk için 1.500 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkil için 100.000 TL maddi 100.000 TL manevi tazminata, yargılama gideri vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Öte yandan, boşanmanın dayandığı temel ilkelerden biri "kusur" ilkesidir. TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu taktirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Nitekim benzer ilkeye HGK’nın 04.12.2015 tarihli ve 2014/2-594 E., 2795 K. sayılı kararında da değinilmiştir....
Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir” hükmünü içermektedir. Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş birçok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır....
Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Dosyanın incelenmesinde; davacı tanık beyanına göre davalı erkeğin, kadına hakaret ettiği sabit olup gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin sarsıldığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının ise kusurlu bir davranışının ispat edilemediği, bu nedenle boşanma davasının reddi kararının isabetsiz olduğu anlaşılmakla, davacı kadının istinaf talebinin kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1- b.2. maddesi uyarınca kararın kaldırılarak, boşanma davasının TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca kabulüne ilişkin yeniden esas hakkında hüküm tesisi yoluna gidilmiştir. KARAR: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davacı kadının istinaf başvurusunun KABULÜNE, Cizre 2....
Tüm dosya kapsamı dosya içindeki tüm delillerle birlikte birlikte değerlendirildiğinde; tarafların uzun zamandır ayrı yaşadığı dikkate alındığında evlilik müessesesinin eşler ve toplum açısından önemli olan devamının bu hali ile taraflardan beklenemeyeceği, ve bu hali ile taraflar arasında ortak hayatı çekilmez hale getirecek derecede ve evlilik birliğinin devamını imkansız kılacak şekilde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu, tarafların bundan böyle biraraya gelerek evlilik birliğini devam ettiremeyecekleri, evliliğin bu hale gelmesine davacı erkeğin ağır, davalı kadının ise hafif kusurlu davranışların neden olduğu bu haliyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin devamında toplum ya da taraflar bakımından menfaat bulunmadığına mahkememiz tarafından kanaat getirildiğinden tarafların boşanmalarına, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile"1- Asıl ve Birleşen Davanın KABULÜNE, Rize İli Merkez ilçesi Kokulukaya Mah....
Davacı tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunu ispatlayamadığı anlaşılmakla TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak açılan boşanma davasının reddi kararının yerinde olduğu, davacının istinaf talebinin reddi gerektiği, Anlaşılmakla; karar usul ve yasaya uygun bulunulmakla davacı tarafın yerinde görülmeyen istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2021 NUMARASI : 2019/333 ESAS - 2021/184 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ÇEKİŞMELİ)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 2014 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden bir çocukları bulunduğunu, müvekkilinin bir eş ve anne olarak üzerine düşen tüm vazife ve sorumlulukları yerine getirdiğini, ancak davalının eşine ve evine gerekli özeni göstermediğini, davalının evlilik süresince uygulamış olduğu aile içi psikolojik, duygusal ve fiziksel şiddet sebebiyle müvekkilinin 2018 yılı temmuz ayından itibaren kendi ailesi yanında kaldığını, davalı eşin müşterek çocuğun bakım masraflarını karşılamadığını, müvekkilinin çocuğunun tüm masraflarını kendi...
MAHKEME KARARI Mahkemece, her iki tarafın da evlilik birliğinin gerektirdiği özen yükümlülüğünü ihlal ettikleri, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına eşit kusurla oldukları gerekçesi ile davanın kabulüne tarafların boşanmalarına, davalı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu olmaları dikkate alınarak davalı tarafın maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, her iki taraf lehine vekâlet ücretine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....
ile davacı kadının TMK'nın 166. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma isteminin kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....
Dava; şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır. "Küfür olarak söylenen sözlerin ne olduğunun belirlenememesi halinde boşanma nedeni olamaz (yer, ortam, tarih)" (HGK 1994/2- 300 Esas-1994/378 Karar sayılı ilamı) Davacı koca tarafından boşanma istemli olarak dava açılmış ise de; kocanın, davasını ispata yarayan tanık beyanı dışında herhangi bir delil sunmadığı, davacı tanığı Süleyman Ata'nın 12/01/2021 tarihli celsede "......