İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 500 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 12.000 TL maddi, 12.000 TL manevi tazminatın erkekten alınarak, kadına verilmesine karar verildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kusur tespiti, davacı lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2021 NUMARASI : 2020/232 ESAS - 2021/32 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ÇEKİŞMELİ) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2014 yılında evlendiklerini, davalı eşin müvekkiline evlendikleri günden buyana sürekli olarak "seni isteyerek ve severek almadım" diyerek müvekkilini hor görüp rencide ettiğini, tarafların iki yılı aşkın süredir evli olmalarına rağmen davalının müvekkili eş olarak görmediğini, kendisinden izin almak bir yana haber dahi vermeden sık sık kendi ailesine gidip orada zaman geçirdiğini, evlilik birliğinin bir eşe yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirmemesi yanında farklı bir ev kiralayıp orada oturmayı seçmesi de evlilik birliğinin ortadan...
Hukuk Dairesi 14/03/2017 tarih, 2016/8577 Esas ve 2017/2763 Karar sayılı ilamı) şiddet uygulamak evlilik birliğinin yükümlülüklerine aykırı davrandığının tanık beyanlarıyla sabit olduğu, ayrıca davacı ile davalının bir süredir ayrı yaşadıkları bilgi, belge ve tanık beyanlarından davacı kocanın davranışları ile evlilik birliğini temelinden sarstığının sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu, bu halde taraflar arasında birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olmakla bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık mümkün görülmemesi ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamamış olması sebebi ile davacının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir. (Y.2 H.D. 13/06/2006 T. 2006/8407 E-2006/9374 K.)...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl davanın Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Dayalı, karşı davanın Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış ve Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Dayalı olan karşılıklı boşanma davasında davalı-karşı davacı tarafından kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Mahkememizce dinlenen tanıkların beyanlarından tarafların yaklaşık 10 yıldır ayrı yaşadıkları, davalının çok uzun süre fiilen ayrı yaşamak suretiyle evlilik birliği devam ederken evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği ve bu sebeple taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelden sarsıldığı kanaatine varılmıştır. Yukarıda izah olunan nedenler ve toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylardan dolayı davacının kusurunun olmadığı, dolayısıyla davalının tam kusurlu olduğu kanaatine varılarak tarafların boşanmalarına, davalının tam kusurlu olması nedeni ile TMK 175. maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 03/12/2020 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten çocuklarının olmadığını, davalı kadının kısa bir süre evli kaldıktan sonra evde ki kıymetli eşyaları da alarak müşterek konutu terk ettiğini, nerede olduğunu da bilmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacı erkeğin kusurlu olduğunu, verdiği sözlerini tutmadığını, kadını çalışmak amacıyla İstanbul'a kendi isteğiyle gönderdiğini, tarafların boşanmalarına karar verilmesini, kadın lehine 30.000,00 TL maddi tazminat, 20.000,00TL manevi tazminat ile aylık 1.500,00TL yoksulluk nafakası hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....
Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olayların boşanma davasında kusur olarak kabul edilemeyeceğine göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı kocanın tamamen kusurlu olduğu sabittir. Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir....
Mahkemece; "Yapılan yargılama sonunda dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 19/10/1992 tarihinde evlendikleri bu evlilikten üç müşterek çocuklarının olduğu, davanın TMK 166/1 maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır....
esas alınmamış olup sonuç olarak k.davalı erkeğin evlilik birliğinin temelindensarsılmasına neden olacak ve bu nedenle boşanma kararı verilebilecek boyutta kusurunun varlığı kanıtlanamadığından karşı davanın reddine " karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2020/681 ESAS - 2021/558 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2006 yılında evlendiklerini, evliliklerinden çocukları bulunmadığını, davalının evlendikten sonra değiştiğini, kendisine psikolojik şiddet uygulamaya başladığını, evlilik birlikteliğinin hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, aile birlikteliğinin ortadan kalktığını, aile ve çevre baskısı ile bugüne kadar boşanma davası açmadığını ancak yaşanılanların büyük boyutlara ulaşması nedeniyle boşanma davası açmak zorunda kaldığını, davalının evlilik birlikteliği içerisinde sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğini, başkalarıyla duygusal ve cinsel birliktelik yaşadığını...